WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece tahliye talebinin reddine, itirazın kaldırılmasına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kiralayan 29.01.2010 başlangıç tarihli ve onbir ay süreli kira sözleşmesine dayanarak 11/03/2014 tarihinde başlattığı icra takibinde, 51 aylık kira alacağı olan 10.200 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı borçlu,30.09.2010 tarihinde kiralananı boşalttığını, Vergi Dairesi kayıtlarından da anlaşılacağı üzere işyerinde 3.kişinin faaliyet gösterdiğini, borcu bulunmadığını bildirerek borca itiraz etmiştir. Taraflar arasında 29.01.2010 başlangıç tarihli ve onbir ay süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiracı, kiralananı tahliye ettiğini savunmuştur. Kural olarak anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir....

    Dava, kira alacağı, hor kullanma tazminatı ve elektrik bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı vakfın müvekkiline ait taşınmazda kiracı iken 13.06.2008 tarihinde kiralananı tahliye ettiğini, davalının 1.200 TL tutarındaki üç aylık kira borcu ile 3.000 TL elektrik fatura bedelini ödemediğini ayrıca demirbaşlarında eksik ve hasarlı teslim edildiğini belirterek toplam 8.700 TL alacağın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vakfı temsilen duruşmalara katılan şube başkanı M. G. davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacının dayandığı kira sözleşmesini TÜRKAV K.Maraş şubesi temsilcisi R....

      yıl için kira süresinin bitimine 3 ay kala kiralayana ihbar çekerek kira sözleşmesinin feshedebilir şeklindeki kira sözleşmesi maddesi tekrarlandığını bildirerek davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı vekili, davalının 1.6.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, sözleşmenin 4.maddesinde özel düzenleme ve 1.6.2005 tarihli protokol yapıldığını, sözleşmede izin verilmediği halde davalının tekstil ürünleri ticaretine başlaması üzerine 7.5.2008 tarihinde ihtarname gönderdiklerini, 12.6.2008 tarihinde yapılan tespitte akde aykırılığın giderilmediğinin belirlendiğini ileri sürerek davalının tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, akdin başından beri zemin katın tekstil mağazası olarak kullanıldığını, iki ay kadar davacının onayı ile dönercilik yapıldığını, davacının bunu bildiğini şirket ünvanında tekstil olması nedeniyle 4.maddenin hükümsüz olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Borçlar Kanununun 256.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır....

        Kira sözleşmesinde kira parasının aylık 1.000,00 TL olarak her ayın birinci günü ödeneceği kararlaştırılmış kira sözleşmesinin yenilenmesi başlıklı 12.05.2009 tarihli protokol ile kira bedeli aylık 1.100,00 TL olarak belirlenmiştir. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir....

          Dava, kiracı tarafından açılan depozito ve kira bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, alt kira sözleşmesinin feshine,30.000,00 TL depozito bedeli ile 13.500,00 TL kira bedelinin tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Taraflar arasında, 10.10.2012 başlangıç tarihli, 12 ay süreli, aylık 900TL bedelli kira sözleşmesi ile kiralananın 30.05.2013 tarihinde tahliye edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünde yer alan 8. maddesinde; “Kiracı kiralananı boşaltmak istediğinde en az bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmeyi taahhüt eder” şeklinde düzenlemeye yer verildiği anlaşılmaktadır. Davalı-kiracı, sözleşmenin 8. maddesindeki fesih bildirimine uymaksızın 30.05.2013 tarihinde kiralananı tahliye ederek aynı tarihte tanzim edilen 03.06.2013 tebliğ tarihli ihtarname ile 30.05.2013 tarihinde tahliye ettiği hususunu davacı-kiraya verene bildirmiştir....

              Kiracının kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda, kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte Borçlar Kanununun 98. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken aynı Yasanın 44. maddesi hükmüne göre, davacı kiralayan zararın artmaması için taşınmazı aynı koşullarla başkasına kiralamak konusunda gerekli çabayı göstermek, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapması gerekir. Aksi halde hakim tarafından tenkise tabi tutulur. Bu durumda, davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Sözleşmenin özel 8. maddesinde ise taraflar bir aylık feshi ihbar süresi getirerek bu süreyi bir ay olarak kararlaştırmışlardır....

                Davalı, cevap dilekçesinde özetle; kira sözleşmesinin devralınması suretiyle sözleşmeye taraf olduğunu, davacının kiralananın market olarak kullanılacağından ve değişiklikler yapılacağından kira sözleşmesi öncesinde haberdar oldığunu, kira sözleşmesi süresince buna dair talepte bulunmamakla değişikliklere rıza göstermiş sayılacağını, kendisinin kiralananı ne şekilde teslim aldı ise o şekilde teslim ettiğini, tespit dosyasındaki bilirkişi raporunda yer alan hesaplamaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; mahallinde keşif yapılarak, üç kilişik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, davacı tarafça bilirkişi raporuna göre yapılan ıslah doğrultusunda kira sözleşmesinin beşinci maddesi gereğince kiracı davalının kiralananı kiraladığı şekliyle iade yükümlülüğü bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça istinaf edilmiştir....

                  Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mecurun tahliye edildiği tarihe kadar ödenmemiş, kira alacağı ve aidat alacağı olup olmadığı ve mecurun kira süresi dolmadan davalı tarafından boşaltılması üzerine yeniden kiraya verilinceye kadar geçecek sürede kira bedellerinin ve aidat borçlarının sözleşmenin 14. maddesi gereğince ödenip ödenmeyeceğine ilişkindir. Dosyadaki tarafların beyanlarına ve mecurun anahtarının davacının kira tahsil işlerini takip eden emlakçıya 16.02.2009 tarihinde teslim edildiğine ilişkin tutanağa göre, davalının tahliye tarihine kadar olan kira parasını ve aidat borcunu ödediği anlaşılmaktadır. Bu durumda değerlendirilmesi gereken ihtilaf, davalının tahliye tarihinden itibaren sözleşmenin sona ereceği 14.06.2009 tarihine kadar olan 4 aylık kira bedelinden sorumlu olup olmayacağına ilişkindir. BK.'...

                    UYAP Entegrasyonu