WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, gereksiz yere ödenen 6.500,00 TL kira parasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 15.02.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı, içeriği ile imzalarında taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede bir yıllık kira bedeli 20.000,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Yine sözleşmeye göre kira bedelinden 12.500,00 TL’si davalı kiralayana peşin olarak ödenmiştir. Eldeki davada, davacı kiracı kiralananı kullanamadığını ileri sürerek peşin ödenen bu miktarın davalıdan tahsilini istemiştir. Kira sözleşmesinde, restoran-bar olarak işletilecek kiralananın işletme ruhsatının kimin tarafından alınacağı kararlaştırılmamış, ancak kiralanan davacı kiracıya fiilen teslim edilmiştir. Bu haliyle kiralanan kiracıya fiilen teslim edildiğinden, kiralayan işletme ruhsatı alma borcundan kurtulmuş olur....

    Davacı vekili,davalının 01.04.2007 başlangıç tarihli iki yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, kiralananın 30.10.2008 tarihinde kira sözleşmesi bitmeden erken tahliye edildiğini, tahliye edileceğine dair noter ihtarının 21.09.2007 tarihinde tebellüğ ettiklerini, kiralananın 15.02.2008 tarihinde aynı koşullarla bir başkasına kiraya verildiğini, davalının kiralananı tahliye ederken kira sözleşmesinin 8. maddesine dayandığını, ancak bu maddenin kiralananın iki yıllık kira süresinin bitimine yönelik olarak düzenlendiğini, sözleşme sona ermeden kiralananın tahliye edildiğini, kira bedeli ödenmediğinden boş kalan 2007 yılı Ekim, Kasım, Aralık ve 2008 yılı Ocak ayı ile Şubat ayının yarı kira parası toplamı 9.000 TL kira parası ile kira sözleşmesinde belirtilen %10 gecikme cezası ile tahsiline karar verilmesine istemiştir....

      Kiracı, devir öncesi mevcut muaccel ödenmemiş kira bedeli borçlarından dolayı kiralananı devreden kiralayana karşı, devir tarihinden sonra ise yeni malike karşı sorumludur. Kiralananı satın alan davacı TBK'nın 310. maddesi gereğince önceki malik kiralayanın haklarına halef olmuş ise de bunun için öncelikle kiralananı satın aldığı ve kira paralarının bundan sonra kendisine ödenmesi yönünde kiracıya bildirimde bulunması gerekir. Yeni malik tarafından kiracıya ihtar gönderilmesinden önce kiracının kira paralarını önceki malike ödemesi halinde, önceki malike yapılan ödeme miktarınca kiracı sorumluluktan kurtulacaktır. Olayımızda; kira sözleşmesine konu taşınmaz davacı alacaklı tarafından 28/03/2014 tarihi itibariyle edinilmiştir. Kiralananın yeni malik davacı tarafından edinilmesinden sonra davalı borçlu kiracıya 17/04/2014 tarihli ihtarname gönderilmiş ve tebliğ edilmiştir.Davalı borçlunun kira bedellerinin önceki malike ödendiği şeklinde bir iddiası bulunmamaktadır....

      Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davalı borçlunun icra takip dosyasına sunmuş olduğu itirazında kira sözleşmesine, kira miktarına yönelik bir itirazda bulunmadığının, kira miktarının kesinleştiğinin anlaşılmasına, davalı borçlu tarafça bir başka icra takip dosyasında hakkında tahliye taahhüdüne dayalı olarak takip başlatıldığını ve takibin kesinleşmesi üzerine kiralananı tahliye için gittiklerinde alacaklının tahliyeye müsaade etmediğini, fuzuli şagil durumunda olduğunu, kira akdinin feshedildiğini, kira borcu bulunmadığını iddia etmiş ise de, fiili olarak anahtar teslimine dair bir belge sunulmadığı anlaşılmakla, oturduğu aylara ilişkin kira borcunun işlemeye devam edecek olmasına, bir başka dosyada akdin feshine karar verilmesinin sonuca etkisinin olmamasına, davalı borçlu tarafından kira borcunun ödendiği veya istenemeyeceğinin İİK'nun 269/c maddesinde belirtilen nitelikte belgelerle ispat edilememiş olmasına, icra mahkemelerinin dar yetkili olmasına...

      Dava, ödenmeyen kira parasının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının kiralanan tahliyesini ilişkin temyiz itirazına gelince Davacı vekili 15.07.2010 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 01.05.2008 den takip tarihine kadar ödenmeyen kira parasının tahsilini istemiştir. Davalı ise savunmasında kiralananı Şubat 2010 ayında tahliye ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Hükme esas alınan 01.07.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

        Anılan hukuka aykırılık giderilmediğinden, bu kez davacı ile yapılan kira sözleşmesinden sonra 04.02.2008 tarihinde yapı tatil tutanağı tanzim edilerek belediye encümenince 19.02.2008 tarihinde yapının yıkılmasına karar verilmiştir. Kiralananın 22.05.2008 tarihinde yıkılacağının bildirilmesi üzerine de, davacı, kiralananı 12.05.2008 tarihinde boşaltmıştır. Davalı kiraya veren taşınmazdaki beş yıl öncesinden gelen hukuki ayıptan haberdar olduğu halde, kiralananı mevcut haliyle davacıya kiralamakla Türk Borçlar Kanunu'nun 301. maddesinde düzenlenen ve yukarıda belirtilen edimini yerine getirmemiş, davacı ise basiretli bir tacir olarak kiralananın hukuki ve fiziki durumunu araştırmadan hakkında yıkım kararı bulunan yeri kiralayarak ve peşi sıra bu nedenle taşınmazı tahliye ederek zarara uğramasında katkıda bulunmuştur. Başka bir anlatımla davacı kiracının kiralananı hukuki ayıp nedeniyle kira süresinden önce tahliye etmesinde her iki tarafın da müterafik kusuru bulunmaktadır....

          istendiği, davacı kiraya verenler tarafından ise sözleşmede belirlenen kira bedelinin ödenmemesi sebebiyle alacağın tahsili ve tahliye talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, taraflar arasındaki kira sözleşmesi geçerli olup, kiracı, kiralananı tahliye ettiği tarihe kadar olan kira bedellerini ödemekle sorumlu olduğu ve davalının ödeme iddiasında bulunmadığı, buna göre ispat külfeti kendisine düşen davalı/kiracı tarafından kira bedelinin ödendiği usulüne uygun şekilde ispat edilemediğinden ve temerrüt olgusu gerçekleştiğinden bahisle "davanın kabulüne ve davalının TBK'nun 315. maddesi uyarınca taşınmazdan tahliyesine" de karar verilmiş, davalı vekili bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; kiralananın, kira süresi bitmeden yıkılmış olması nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. 2.İlgili Hukuk 1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 301. maddesinin ifadesi ile kiraya veren; kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiraya veren o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir. Kiralananın ayıplı olarak teslimi nedeniyle kiralananın kullanılmasında imkansızlık veya derecesinde düşüklük meydana gelmiş ise bu durumda kiracının aynı Kanun'un 123. ve 125. maddeleri ile 306. maddesi dairesinde hareket ederek mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi beklenir....

            Dava, ödenmeyen kira, boya, yakıt, aidat alacağı ile erken tahliye nedeniyle yoksun kalınan kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının kiralananı 2010 yılının Ağustos ayı sonu itibariyle erken tahliye ettiğini, kira, yakıt ve aidat alacağını ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

              Kira sözleşmesinde kiracının asli edim yükümü, kira bedelini ödemesi; kiraya verenin asli edim yükümü ise, kiralananı kira süresince kiracının kullanımına hazır bulundurmasıdır. 18. Türk Borçlar Kanunu’nun 313 üncü maddesine göre; “Kiracı, kira bedelini ödemekle yükümlüdür”. Kira bedeli kiraya veren için bir semere olup kiracının, kiralananı kullanmasına karşılık olarak, belirli tarihlerde kiraya verene ifa etmeyi taahhüt ettiği bir edimdir. Kiracı, aksine sözleşme ve yerel âdet olmadıkça, kira bedelini ve gerekiyorsa yan giderleri, her ayın sonunda ve en geç kira süresinin bitiminde ödemekle yükümlüdür. Kira bedelinin ödenmesi konusunda sözleşmede bir hüküm bulunması hâlinde sözleşmedeki hükme göre hareket edilir. 19. Kira sözleşmesine ilişin bu açıklamalardan sonra "kira süresi" konusuna kısaca değinmek yerinde olacaktır. 20....

                UYAP Entegrasyonu