tahliye edilmesine ilişkin yapılan tüm eylemlerin şu aşamada sonuçsuz kaldığını, dolayısıyla artık hukuki hiçbir bağının olmadığı taşınmaza ilişkin sorumlu tutulmaması gerektiğini, kira alacaklarının muhatabı olmadıklarını, kiralananın kullanılmadığını, yürürlükte olan bir kira sözleşmesi olmadığını, davacının münfesih kira sözleşmesine dayanarak kira bedellerini talep ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Borçlar Kanununun 256.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur. Olayımıza gelince: Hükme esas alınan 1.3.1998 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile en son yenilenen 1.3.2003 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin1 maddesinde: kiracı mecuru kısmen veya tamamen başkasına kiralayamaz devir ve ciro edemez, başkasının istifadesine terkedemez....
Kiralananı, bu tarihten itibaren tasarrufunda bulunduran davalı kiracı, 31/12/2015 tarihli ihtarname ile taşınmazın imar planında sağlık alanına çevrilmesi ve dolayısıyla sağlık amaçlı kullanımının hukuken ve fiilen imkansız olduğu, ayrıca onaylı projesinin olmadığı, statik durumunun yeterli olmadığı, yapı kullanma izin belgesinin de bulunmadığını ileri sürürek kira sözleşmesini feshetmiştir. Uyuşmazlık kira sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığına ilişkindir....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, kira alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemlerine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında 20.06.2011 tarihinde “3T Eco Bazaar/3T Eco Brands Alışveriş Merkezi Kira Sözleşmesi” düzenlendiğini, davalıların kiraladıkları taşınmaz için gerekli resmî açılışlarını yaptıkları ve faaliyet göstermeye başladıkları hâlde kira sözleşmesinin akdedildiği tarihte ödemiş oldukları ilk 3 aylık kira bedeli dışında doğmuş olan kira bedellerini ödemediklerini, bu nedenle ödenmeyen aylar kira bedelinin tahsili için İstanbul 11....
Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere kira sözleşmesi karşılıklı edimleri içeren bir sözleşmedir. 20. Başka bir anlatımla kira sözleşmesi, bir bedel karşılığında geçici bir süre için tarafa veya başkasına ait taşınır veya taşınmaz malın veya bir hakkın kullanımını sağlayan sözleşmedir. Kira sözleşmesi karşılıklı iradelerin birleşmesi suretiyle oluşur. Kira sözleşmesinin tarafları, kiraya verilen maldan bedel karşılığı yararlanan kiracı ile yararlanmaya razı olan kiraya verendir. 21. Kira sözleşmesinde kiracının asli edim yükümü, kira bedelinin ödenmesi; kiraya verenin asli edim yükümü ise, kiralananı kira süresince kiracının kullanımına hazır bulundurmasıdır. Kira sözleşmesinin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 249. maddesine göre [6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 301] “Mucir, mecuru akitten maksut olan kullanmağa salih bir hâlde müstecire teslim etmek ve icar müddeti zarfında bu hâlde bulundurmak ile mükelleftir.”...
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2023 NUMARASI : 2022/1465 ESAS - 2023/366 KARAR DAVA KONUSU : Kira KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı kiracı arasında Göksu Mahallesi Akıncılar Cad. Bina No: 7 Park Mira Konutları 1.Kat Daire:2 Etimesgut Ankara adresindeki mesken ile ilgili 10.08.2020 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin Göksu Mah., Akıncılar Cad. Bina No: 7 Park Mira Konutları 1....
Taraflar arasında imzalanan 01/10/2012 başlangıç tarihli ve 5 yıl 4 ay süreli kira sözleşmesinin varlığına ve taşınmazın 01/07/2020 tarihinde tahliye edildiğine dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 2. Maddesinde kiracının izin alarak mevzuata uygun tadilat yapabileceği, 3. Maddesinde ise yapılan değişiklik ve tadilatların sökülmeden taşınmazda bırakılacağı düzenlenmiştir. .....Taraflar arasında 15/09/2011 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi imzalanmış olup, kira sözleşmesinde kiralananın eski hale getirilerek teslim edileceğine dair düzenleme bulunmadığından davacı eski hale getirme bedeli talep edemeyecektir. Ancak elbetteki kiracı, kiralananı hor kullanımından kaynaklı zarar varsa bu zararın tazmini dolayısıyla sorumlu olacaktır. (Yargıtay 3. HD 2020/10023 E 2021/94 K) ..........6098 sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334....
Davacı kiracı kiralananı 08.04.2013 tarihinden önce tahliye ettiğini savunmuş ise de anahtar teslimini yukarıda ilke kararında yazılı olduğu şekilde kanıtlayamamıştır. Bu durumda davalı kiralayanın 20.06.2013 olarak bildirdiği tahliye tarihine itibar edilmesi gerekir. Kira sözleşmesinin hususi şartlar 8. Maddesi "Kiracı kiralananı boşaltmak istediği takdirde bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmek zorundadır" hükmünü içermekte olup, taraflar bu özel hüküm ile erken tahliye halinde yoksun kalınan kira kaybını bir ay olarak sınırlamışlardır. Davacı kiracı sözleşmede kararlaştırılan bir aylık feshi ihbar koşuluna uymadan kiralananı erken tahliye ettiğine göre mahkemece davacının tahliye tarihine kadar olan kira bedeli ile tahliye tarihinden itibaren bir aylık makul süre kira parasından sorumlu olduğu gözetilmeden ikinci yıl kira bedelinin tamamından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmadır....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/10/2014 NUMARASI : 2014/685-2014/852 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiralananı göstermeye izin davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, satışa çıkarılan kiralananın üçüncü kişiler tarafından gezilip görülmesi ile dış cephesine satılık levhası asılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 Sayılı HMK.nın 27. maddesi uyarınca davanın tarafları kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını da içermektedir. HMK'nun 127.maddesi ''Cevap verme süresi,dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır....
Kiralananda mevcut açık nitelikteki ayıplara karşın kiracının uzun bir süre kiralananı mevcut hali ile kullanması ve bu konuda uyuşmazlık çıkartmaması, kiracının kiralananı mevcut hali ile kabul ettiği şeklinde yorumlanabilir. Böylesi bir durumda kiraya veren ayıptan sorumlu tutulamaz. 2. Yukarıdaki açıklamalara göre temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkiye yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, kiraya veren olmak için malik olmanın gerekmediği, davacı kiracının kiralananı mevcut hali ile uzun süre kullandığı ve ayıp ihbarında bulunmadığı, bu nedenle tacir olan kiracının kiralananı haklı nedenle tahliye ettiğinin kabul edilemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmenin 12. maddesinde yer verilen "Kira süresi sona erdiğinde veya sözleşme feshedildiğinde taşınmaz bir tutanakla teslim edilir....