Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davaya dayanak yapılan 01/01/2019 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli, aylık 10.000,00 TL ödemeli, kız öğrenci yurdu niteliğindeki kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiraya veren davacı vekili, davalının kiracı olarak kullandığı kiralanan taşınmazın 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamında taşınmaz hakkında Ankara Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği İl Müdürlüğüne başvuru yapıldığını ve işlem süreci başladığını kanun gereğince taşınmazın incelenmesi ve saha çalışması yapılması gerektiğini, bu nedenle kiralanan taşınmazın gösterilmesine izin verilmesi gerektiğini, ancak kiracının bu hususu kabul etmediğin, kız öğrenci yurdu olmasından dolayı gösterilmesine asla izin vermediğini, noter ihtarı da gönderildiğini bildirerek bu davayı açmıştır....

geçerli olmak üzere yapılan yeni yazılı kira sözleşmesi uarınca Şehitler Tepesi Mahallesi 36101 Sk....

Bu durumda Mahkemece davacıdan kiralananı hangi tarihte teslim aldığı sorulup, kiracının bu tarihten itibaren kiralananın yeniden kiraya verilebilmesi için gereken makul süre kirasından sorumlu olacağı dikkate alınmalıdır. Taraflar sözleşmenin 15. Maddesinde; kiracının kiralananı boşaltmak istemesi halinde 2 ay önceden ihbar şartı öngörmüş olup, davalı kiracı kiralananı ihbar koşuluna uygun olarak tahliye ettiğini kanıtlayamadığından, makul sürenin tarafların kararlaştırdığı 2 ay olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece kiralananın teslim tarihinden itibaren 2 aylık kira bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

    Açık ayıp niteliğindeki bozukluklara rağmen kiracının uzun bir süre kiralananı mevcut hali ile kullanması ve bu konuda uyuşmazlık çıkartmaması,kiracının kiralananı mevcut hali ile kabul ettiği şeklinde yorumlanabilir. Böylesi bir durumda kiraya veren bozukluklardan sorumlu tutulamaz. Somut olayda,davacı 01.04.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra kiralananın teslimi ile binadaki 5 nolu bölümün kiralayan tarafından 3.kişiye kiraya verildiği, kira parasının kiralayan tarafından tahsil edildiğini kiralamanın başından beri bilmektedir. Davacı kiracı,5 nolu yerin kendisine teslim edilmemesi nedeniyle yaklaşık 4 yıl sonra dava açmıştır. Davacı kiracının kiralananda 3.kişinin kiracı olduğunu öğrenir öğrenmez, olayımızda teslim tarihinde derhal anlayıp en geç kira parasının kendisine ödenmesi talebini kiracı 3.kişinin reddi üzerine harekete geçmesi gerekirdi....

      e ileriye yönelik olarak kira bedeli olarak mahsuben verildiği de dosya kapsamından anlaşılmaktadır. ... ve ...'un taşınmazı sözleşmeye uygun bulunduramadıkları için ileriye yönelik ve peşin alınan kira bedelinden sorumlu tutulmalarında bir isabetsizlik yok ise de diğer davalı ...'ın tahsil ettiği kalan miktarla ilgili davalılar ... ve ...'in bu işleme izin ve icazet verdiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacılar bir kısım paranın hava parası olduğunu kabul etmektedir. BK 20.maddesi hükmü gereğince hava parasının istirdadı mümkün değildir. Böyle olunca, mahkemece kira parası dışındaki ...'a ödenen paranın ... ve ...'ten istirdadına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalıya ait kaba inşaatı henüz bitmiş iş yerini tarihsiz kira sözleşmesi ile kiraladığını, iş yerine 10.000 TL masraf yaptığını, davalı kiraya verenin tadilatları yapmamasına bağlı olarak kiralanandan faydalanamaması nedeniyle bu kira sözleşmesini şifahen feshederek 15/11/2011 başlangıç tarihli yeni bir kira sözleşmesini imzaladıklarını, feshedilen ve hiç yürürlüğe girmemiş tarihsiz kira sözleşmesi uyarınca ödediği 3.900 TL kira bedelinin yeni kira sözleşmesi uyarınca kira bedelinden mahsubu gerekirken davalının talebi üzerine 2011 yılı Aralık ayında tekrar kira bedeli ödediğini...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalıya ait kaba inşaatı henüz bitmiş iş yerini tarihsiz kira sözleşmesi ile kiraladığını, iş yerine 10.000 TL masraf yaptığını, davalı kiraya verenin tadilatları yapmamasına bağlı olarak kiralanandan faydalanamaması nedeniyle bu kira sözleşmesini şifahen feshederek 15/11/2011 başlangıç tarihli yeni bir kira sözleşmesini imzaladıklarını, feshedilen ve hiç yürürlüğe girmemiş tarihsiz kira sözleşmesi uyarınca ödediği 3.900 TL kira bedelinin yeni kira sözleşmesi uyarınca kira bedelinden mahsubu gerekirken davalının talebi üzerine 2011 yılı Aralık ayında tekrar kira bedeli ödediğini...

            Davacı ile davalının murisi ... arasında düzenlenen 20.08.2012 başlangıç tarihli 5 yıl süreli konut olarak kullanılmak üzere aylık 300.TL bedelli kira sözleşmesi yapıldığı, kiraya veren muris ...’nun 18.02.2011 tarihinde vefat etmesi üzerine diğer mirasçıların hissesini satın alan davalı ...’ın tek malik sıfatıyla kiralananı 30.07.2012 tarihinde dava dışı ...’e sattığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi gerekir. Aksi halde önceki malike yapılan kira ödemeleri geçerli olup kiracı kira borcundan kurtulur. Davacı kiracı 2012 Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına ait kira bedellerini 30.07.2012 tarihli satıştan haberi olmadığı ve yeni malik tarafından kendisine kira ödemeleri hususunda ihtarname gönderilmediği için önceki malik olan davalıya ödediğini belirterek yapılan bu ödemelerin iadesini istemiştir....

              Davacı kiracının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Dosyanın incelenmesinde; davacı ile davalı ... arasında taşınmaza ilişkin 15/09/2014 başlangıç tarihli 6 aylık kira sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 3. maddesine göre “kiracının kiraladığı şeyi kendi malı gibi kullanmaya ve bozulmamasına özen göstermeye zorunludur.” yükümlülüğü getirildiği, davacı kiraya veren tarafından yaptırılan delil tespiti sonucu tahrifatlara ilişkin zarar bedeli belirlendiği, davalının duruşmadaki beyanında pimapen kapısını söktüğünü kabul ettiği, beyanının davalıyı bağladığı, ayrıca yargılama sırasında tespit raporuna açıkça itiraz etmediği, bu şekilde kabul edilen ve ispatlanabilen zararlardan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır....

                Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılması veya ondan yarar elde edilmesinin kiracıya bırakıldığı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Kiralananın anahtarının usulünce kiraya verene teslim edilmesi gerekir. Anahtar teslim edilmedikçe kiralananın, kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. TBK' nın 324. maddesine göre kiralanan kullanıma elverişli bulundurulduğu sürece, kiracının kendisinden kaynaklanan bir sebeble kullanılmasa veya sınırlı olarak kullanılsa bile kiracının kira bedelini ödemekle yükümlüdür. Kiracı kiralanan taşınmazı kullanımında bulundurduğu süre boyunca kira parasından sorumludur....

                  UYAP Entegrasyonu