Kiralanan sonradan ayıplı duruma gelirse kiracı, kiraya verenden ayıpların giderilmesini veya kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını ya da zararının giderilmesini isteyebilir. Önemli ayıp durumunda kiracının sözleşmeyi fesih hakkı saklıdır. 307. maddesine göre kiracı, kiralananın kullanımını etkileyen ayıpların varlığı halinde, bu ayıpların giderilmesine kadar geçen süre için, kira bedelinden ayıba orantılı indirim isteyebilir. Olayımıza gelince; 04/11/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin varlığına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının, 09.11.2012 tarihinde açtığı davadan önce davalı idare nezdinde 15.02.2012 tarihinde kayıtlı dilekçe ile kiralananın kira sözleşmesinde kararlaştırıldığı şekilde kullanılamamasından kaynaklı olarak kira bedelinden indirim yapılması talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır....
DAVA KONUSU : Kira (Kira Parasının Tesbiti İstemli) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 01.09.2013 tarih başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile müvekkilin maliki olduğu Taşlıdere Mah. eski Hopa yolu üzeri No:15 Rize adresinde bulunan taşınmazı aylık net 3.400 TL bedelle kiracı sıfatı ile kullandığını, davalı tarafından ödenmekte olan kira bedelinin emsallerinin çok altında kalması nedeniyle aylık kira bedelinin 01.09.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere net 8.000 TL olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tespit edilecek indirim dönem ve miktarlarını; ayıbın gerçekleştiği ve aynı zamanda öğrenildiği 04/11/2013 ile tarafların anahtar teslimini tutanak altına alarak kira sözleşmesini sonlandırdıkları 15/11/2018'e kadarki tarih aralığını kapsayacak şekilde, kira sözleşmesinde belirtilen yıllık %8 artışlı bedellerden %30 indirim uygulayarak hesaplamak gerekmiştir" denilerek davanın kısmen kabulü ile kira bedellerinin; 04/11/2013- 04/11/2014 tarihleri arası 26.000,00 TL olan kira bedelinin 19.656,00 TL, 04/11/2014- 04/11/2015 tarihleri arası 19.656,00 TL olan kira bedelinin 21.228,48 TL, 04/11/2015- 04/11/2016 tarihleri arası 21.228,48 TL olan kira bedelinin 22.926,76 TL, 04/11/2016- 04/11/2017 tarihleri arası 22.926,76 TL olan kira bedelinin 24.760,90 TL, 04/11/2017- 04/11/2018 tarihleri arası 24.760,90 TL olan kira bedelinin 26.741,77 TL, 04/11/2018- 15/11/2018 tarihleri arası 26.741,77 TL olan kira bedelinin 870,39 TL, olarak belirlenmesine, Karar verilmiş, davalı tarafça iş bu karara karşı...
Davalı vekili ise; sözleşmedeki kira parasında ekonomik koşullar dikkate alınarak indirime gidildiğini, kira bedellerinin bir kısmının banka hesabına bir kısmının ise elden ödendiğini, davacı tarafından verilen makbuzlarda açıkça ödeme tarihindeki kira bedelinin yazılarak davacı tarafından imzalandığını tarafların karalaştırdıkları, bu miktarlar itibariyle eksik ödeme bulunmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece Bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan eksik ödeme tutarı olan 30.008,50 TL asıl alacak ve 3.202,47 TL işlemiş faiz yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kararlaştırılan kira parası aylık 6.000 TL olup özel koşullar 7. maddesi hükmüne göre kira bedeline her yıl TEFE ve TÜFE ortalaması oranında artış uygulanacağı kararlaştırılmıştır....
Tarafların davaya dayanak yaptıkları 01.01.2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile önceki sözleşmenin aynı şartları içerdiği gibi ikinci sözleşmenin önceki sözleşmenin sona erdiğine ilişkin hüküm içermediği, 01.01.2017 tarihli kira sözleşmesinin önceki sözleşmenin devamı olduğu görülmüştür. 01.12.209 tarihli sözleşme ile belirlenen kira parasına sözleşmede hüküm bulunmaması nedeniyle ÜFE oranlarının uygulanması halinde kiranın aylık 936,81 TL olacağına ilişkin bilirkişi 2. ek raporu dikkate alındığında kira parasının 01.01.2017 döneminin emsalinden düşük kararlaştırıldığı sabit olup kiralananın serbestçe getirebileceği kira parası gözetilerek emsal karşılaştırması yapılarak hak ve nesafete uygun kira parasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık görülmemiştir. Ancak, davalının eski kiracı olması nedeniyle hak ve nesafet indirimi yapılması gerekirken indirim yapılmaması hatalıdır....
kira bedelinin 16.03.2020 tarihi itibari ile %70 oranında düşürülerek 83.000,00 TL üzerinden ödenmesi üzerinden ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, yapılacak yargılama sonucunda kira bedelinin mücbir sebepler nedeni ile TBK'nun 138.maddesi gereğince %70 oranında düşürülerek yıllık indirim yapılarak yıllık 83.000,00 TL olarak uyarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
kira bedelinin 16.03.2020 tarihi itibari ile %70 oranında düşürülerek 83.000,00 TL üzerinden ödenmesi üzerinden ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, yapılacak yargılama sonucunda kira bedelinin mücbir sebepler nedeni ile TBK'nun 138.maddesi gereğince %70 oranında düşürülerek yıllık indirim yapılarak yıllık 83.000,00 TL olarak uyarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken en son ödenen aylık kira bedeline endekse (ÜFE) göre artış yapılarak belirlenen kiradan daha düşük olmayacak şekilde taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedelinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekir. Somut olayda; Davacılardan ... ile davalı şirket arasında imzalanan 01/07/2004 başlangıç tarihli (4+5) 9 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar 2013 yılı Temmuz ayından itibaren başlayacak yeni dönemde 10 adet bağımsız bölüme ait toplam aylık kira bedelinin tespitini talep etmişlerdir....
Bu nedenle kefil sorumluluğunun kapsamını bilmesi gerektiğinden ne kadar uzayacağı belirsiz bir kira süresine ilişkin olan ve kefili sınırsız bir sorumluluk altına sokan kira sözleşmesinin kiracı kiralananda kaldığı sürece kefilin kefaleti devam eder şeklindeki 16.maddesi geçerli değildir. Açıklanan bu nedenle yenilenen döneme ait kira parasından kefil sorumlu tutulamaz. Kira sözleşmesi 01.05.2008 başlangıç tarihli olup davalının kefaleti 01.05.2009 tarihinde sona ermiştir. Davacı 24.01.2011 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2008 yılı Ekim ayından 2010 yılı Ocak ayına kadar kira parasını talep etmiş olup kefilin sorumluluğu 2009 yıl Mayıs itibariyle sona erdiğinden kefil olan davalının 2009 Mayıs ayı dahil sonraki aylar kira parasında sorumlu tutularak, tüm alacak miktarı üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2021 NUMARASI : 2020/1440 ESAS 2021/658 KARAR DAVA KONUSU : Kira (Kira Parasının Tesbiti İstemli) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosya içindeki tüm belgeler ile dairemiz üyesi tarafından hazırlanan ön inceleme ve inceleme raporu incelendi....