Mahkemece, 15.08.2002 başlangıç tarihli sözleşmenin feshine, davacı tarafından peşin olarak ödenen kira parasının teslimin yapıldığı 12.08.2004 tarihinden süre bitimine kadar olan bölümü 96.000 YTL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü taraflar temyiz etmiştir. Taraflar arasında 15.08.2002 başlangıç tarihli sözleşmenin içeriğinde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sözleşmede aylık kira parasının İki milyar süresinin altı yıl olduğu yazılıdır. Hasılat kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda uygulanması zorunlu «kullanımın mümkün olmaması halinde mesuliyet» başlıklı Borçlar Kanununun 274. maddesi uyarınca, kiralananın sözleşmedeki maksadına uygun kullanma ve işletmeye hazır bulundurmak zorunda olan kiralayan bu borcunu yerine getirmişse kiracı kiranın tamamını ödemekle mükelleftir. Borcun kısmen yerine getirilmemesi halinde sadece kira parasında indirim istenebilir....
G.......... vekili, kira parasında anlaşamadıklarından kiralananın birinci yılın sonunda boşalttıklarını, anahtarın kendilerinde olduğunu kiralayana ihtarname ile bildirdiklerini, 11 ay sonra yapılan tespit ile belirlenen hor kullanma tazminatını kabul etmediklerini, taşınmazı iyi halde bıraktıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.06.2004 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde kira ilişkisinin devamı sırasında taraflarca ne şekilde feshedilebileceğine ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. İkinci kira dönemi içinde davacı kiralayanın kira paralarının ödenmesini isteyen ihtarnamesine verdiği 13.06.2005 tarihli cevabı ihtarnamesinde davalı kiralananı boşalttığını, anahtarların kendisinden alınmasını bildirmiştir....
Davalı vekili kira artışlarının sözleşme gereği yapıldığını, talep edilen kiranın fahiş olduğunu, ekonomik kriz nedeniyle kira parasında artış değil düşüşler yaşandığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasındaki ilk kira ilişkisi, 01.12.2005 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesine dayanmakta olup, tespiti istenilen dönem 01.12.2010 tarihinden itibaren başlayan döneme ilişkindir....
Diğer yandan davacın hüküm aleyhine bozulduğu yönünden itirazları gelince; Dairemizce, kira bedelinin tespiti istemli davada, davacının bilirkişi raporuna yönelik itirazları yerinde görülmemiş, hükmün sadece bilirkişi tarafından tespit edilen aylık 4125,00 TL kira bedeli üzerinden %40'a yakın bir oranda yapılan indirimin makul olmaması fahiş olması nedeniyle, hâkim tarafından makul oranda indirim yapılması gerektiğinden bozulmasına karar verilmiş, bozma nedenine göre temyiz eden davacı aleyhine bozma söz konusu olmadığından, dairemiz kararında maddi hata görülmediğinden düzeltme istemine ait dilekçenin reddi gerekmiştir. SONUÇ. Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek, maddi hata nedeniyle düzletme talebine ilişkin dilekçesinin REDDİNE, 26.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istemli ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın niteliği gereği davalı vekilinin duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile aralarında 10.06.2005 başlangıç tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, ödenen kira bedelinin emsallere göre düşük kaldığını belirterek yıllık kira bedelinin 10.06.2010 tarihinden itibaren brüt 187.500 TL olarak tespitini, takip eden yıllar için kira bedelinin ÜFE/TÜFE + 5 eklenerek ödenmesi konusunda karar verilmesini istemiştir....
Bu nedenle Mahkemece; kiracı hakkında verilen el atmanın önlenmesi kararının kesinleşmesinden itibaren kira bedelinden indirim yapılabileceği gözetilerek bir bu kapsamda bir değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde 2006 yılından itibaren kira bedellerinde indirim yapılarak kira alacağının tahsiline karar verilmesi doğru değildir. 3. Kira sözleşmesinin 68 ... maddesinde; “İşletme süresi sonunda ya da sözleşme şartlarına uyulmaması nedeni ile tesisin boşaltılması istenildiğinde işletmeci tesisi 10 ... içinde idareye teslim etmek zorundadır. İşletmeci bu sürenin sonnuda boşaltmadığı takdirde İdarece boşaltırılır. 10 günlük idareye teslim süresinden boşaltma tarihine kadar geçen her ... için işletmeci işletme bedelinin güne tekabül eden miktarının 50 katını ceza olarak öder. ” şeklindedir. Kira sözleşmesinin belirtilen 68 ... maddesi hükmü, cezai şart niteliğindedir. Davalı kiracı hakkında ......
Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken en son ödenen aylık kira bedeline endekse (ÜFE) göre artış yapılarak belirlenen kiradan daha düşük olmayacak şekilde taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedelinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekir. Olayımıza gelince; Taraflar arasında 01.01.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından tespiti talep edilen 01.01.2013 dönemi hak ve nesafet dönemi olup mahkemece hak ve nesafete göre belirleme yapılmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki mahkemece davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde indirim yapılmadan karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Antalya 4....
Bağlar Mevkiinde kain, 10888 parsel nolu taşınmazda davalı T3 ile yarı yarıya pay sahibi olduklarını, 2010 yılından beri davalı T3'nin kiracılardan aldığı kira parasından payını kendisine ödememesi nedeni ile Bakırköy 5 Asliye Hukuk Mahkemesinde ve Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/207 esas sayılı dosyası, mahkememizin 2016/259 esas sayılı dosyası, Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/285 esas sayılı dosyasıyla dava açtığını, bu davaların lehine sonuçlandığını, bu davada ise davalı T3'den dava konusu taşınmazlar üzerine bulunan kira parasında davacı payına düşen 01/08/2017- 31/08/2018 tarihleri arasındaki 13 aylık kira bedelinin toplam 205.975 TL olduğunu ve 1/2 hissesinin davacıya ait olması sebebi ile 102.988 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davaya konu kiralananın 2014 yılı kira bedelinin bölge rayicine uygun hale getirilmesi için 08.10.2013 tarihinde davalıya 01.01.2014 olan yeni dönem başlangıcından itibaren kirasını aylık 700,00 TL üzerinden ödemesinin ihtar edildiğini ancak bu ihtarnameye davalı tarafından herhangi bir cevap verilmediği gibi kira parasında artışa da gidilmediğini belirterek 01.01.2014 tarihinde başlayan yeni döneme ilişkin kira parasının dönem başından itibaren 700,00 TL olarak tespitine karar verilmesini...