Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın alanı, özellikleri (cephesi, konumu, ticari faaliyeti), semti, çevre faktörleri ile davalının 11 yıllık kiracı olması dikkate alındığında 01.08.2013 tarihi itibariyle boş olarak kiraya verilmesi hâlinde getirebileceği aylık kira bedelinin brüt 14.375TL (net 11.500TL) olduğu tespit edilmiştir. 22. 18.11.1964 tarihli ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bilirkişilerin taşınmazın serbest şartlarda boş olarak kiraya verilmesi hâlinde getireceğini bildirdikleri kira bedelinden (14.375TL) hak ve nesafet ilkesi gözetilerek uygun ve makul bir indirim yapılarak kira bedelinin tespiti yoluna gidilmesi gerekir. Ancak mahkeme tarafından bilirkişilerce tespit edilen bedel üzerinden değil davacının talep ettiği kira bedeli üzerinden (10.000TL) hak ve nesafete göre bir miktar indirim yapılarak kira bedelinin 9.000TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. 23....
Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken en son ödenen aylık kira bedeline endekse (ÜFE) göre artış yapılarak belirlenen kiradan daha düşük olmayacak şekilde taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedelinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekir. Olayımıza gelince; Taraflar arasında 20/08/2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından tespiti talep edilen 20/08/2013 dönemi hak ve nesafet dönemi olup mahkemece hak ve nesafete göre belirleme yapılmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.Ne var ki davalının kiracılık süresi düşünüldüğünde mahkemece yapılan hak ve nesafet indirimi fazla olup hakkaniyete uygun değildir. Öte yandan yukarıda da izah edildiği üzere brüt kira bedeli belirlenerek kira parasının tespit edilmesi gerekmektedir....
Bunun için dava konusu yerin yeniden kiralanması halinde getirebileceği kira parası bilirkişiler tarafından brüt olarak belirlenmelidir. Böyle bir belirleme yapılırken, benzer yerlerin kira sözleşmeleri incelenmeli (taraflardan emsal göstermelerini istemek ya da re'sen emsal araştırması yapmak suretiyle); dava konusu yer ile ayrı ayrı karşılaştırılmalı, kira parasına etki eden hususlar üzerinde de ayrıca durulmalıdır. Bilirkişi tarafından brüt olarak bildirilen bedelden kiracının eski kiracı olduğu da gözetilerek hak ve nesafet indirimi yapılmak suretiyle sonuca gidilmelidir. Somut olayda; Bilirkişi raporu doğrultusunda kiralananın boş olarak kiraya verilmesi durumunda serbest koşullarda getirebileceği kira bedeli tespit edilse de, davalının eski kiracı olduğu da gözetilerek belirlenen kira bedeli üzerinden hak ve nesafet indirimi yapılması gerekirken, bu indirim yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dava konusu takibin süresinde itiraz edilmemesi üzerine kesinleşmesine, süresi içinde borca itiraz edilmemiş, 30 günlük ihtar süresi içerisinde kira borcunun ödenmemiş olmasına, davanın ihtar mühleti dolduktan sonra açılmasına, davalının temerrüde düşmüş olmasına, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının icra mahkemesi önüne şikayet yolu ile getirilmesi gerekmekte olup, kiralananın tahliyesi istemli olarak açılan davada ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının incelenemeyecek olmasına, takip talebinde depozito alacağıyla birlikte ödenmeyen kira bedelinin de talep olunduğu, kira bedelinin süresi içinde ödendiğinin ispatlanamadığı, kiralananın ayıpları nedeniyle masraf yapıldığı iddiasının dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyecek olmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik...
Sözleşmenin 5.maddesinde aylık kiranın en geç ayın ilk beşinci gün peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. 19.maddesinde ise "bir kira ödenmediği takdirde gelecek kiralar muacceliyet kespeder.gelecek kiraların tahsiline gidilir." hükmüne yer verilmiştir. Davacı bu kira sözleşmesine dayanarak 15.03.2013 tarihinde tahliye istemli başlattığı icra takibi ile dava dilekçesindeki açıklamalara göre peşin ödenen 8,9,10,11/2012 hariç ödenmeyen 12/2012-1,2,3/2013 ayları kira bedelleri ile sözleşmenin 19.maddesi gereğince muaccel hale gelen 4,5,6,7/2013 ayları kira bedelleri toplamı 16.000.-TL'nin tahsilini istemiştir. Ödeme emri davalıya 20.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş süresinde ödeme emrine itiraz etmiştir....
Şartlar değişmediği ve özel nedenlerin varlığı iddia ve ispat edilmediği sürece, kira sözleşmesinde olağan rayice uygun olarak kararlaştırılan kira parasına, Üretici fiyat Endeksinin dört yıl için artırımı esas alınarak bulunacak kira parasının o dönemin hak ve nesafet kurallarına uygun ve aşırı olmayan bir kira parası olduğu ilke olarak kabul edilmeli ve ona göre uygulama yapılmalıdır. Dört yıldan sonra ise, taşınmazın boş olarak yeniden kiralanması halinde getirebileceği kira parası bilirkişi marifetiyle belirlenerek, hakimce bu miktar gözönünde bulundurulup hak ve nesafete uygun bir kira parası takdir edilmelidir. Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken en son ödenen aylık kira bedeline endekse (ÜFE) göre artış yapılarak belirlenen kiradan daha düşük olmayacak şekilde taşınmazın boş olarak yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedelinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekmektedir....
Her ne kadar mahkemece, hakkaniyet indirimi yapılması sebebiyle davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmiş ise de; hakimin takdir hakkını kullanması nedeniyle yaptığı indirim davacının indirim yapılan kısım yönünden haksız olduğu sonucunu doğurmayacağı gibi, davacının davanın açıldığı sırada cezai şarttan indirim yapılması hususunda hakimin takdir hakkını kullanıp kullanmayacağını ve indirim yapılacaksa bunun miktarının ne olacağı hususunda öngörüde bulunması kendisinden beklenemeyeceğinden, yapılan takdiri indirim nedeniyle davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğin gözetilmesi gerekirken, takdiri indirim nedeniyle reddedilen kısım için davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması, doğru olmayıp bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7. maddesi hükmü gereğidir....
Her ne kadar mahkemece, hakkaniyet indirimi yapılması sebebiyle davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmiş ise de; hakimin takdir hakkını kullanması nedeniyle yaptığı indirim davacının indirim yapılan kısım yönünden haksız olduğu sonucunu doğurmayacağı gibi, davacının davanın açıldığı sırada cezai şarttan indirim yapılması hususunda hakimin takdir hakkını kullanıp kullanmayacağını ve indirim yapılacaksa bunun miktarının ne olacağı hususunda öngörüde bulunması kendisinden beklenemeyeceğinden, yapılan takdiri indirim nedeniyle davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğin gözetilmesi gerekirken, takdiri indirim nedeniyle reddedilen kısım için davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması, doğru olmayıp bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7. maddesi hükmü gereğidir....
Sözleşmenin başlangıç tarihine göre yeni dönem kira parasının 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince hâkim tarafından hak ve nesafet kurallarına göre saptanması gerekir.Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken en son ödenen aylık kira bedeline endekse (ÜFE) göre artış yapılarak belirlenen kiradan daha düşük olmayacak şekilde taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedelinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekir....
Hukuk Dairesince 05/11/2015 gün 2014/12877 Esas, 2015/9517 Karar sayılı kararı ile; hükmün kesin olması nedeniyle davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek, davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden, kiracı tarafından usulüne uygun bir kira parasının tenzili davası açılarak kira parasından indirim sağlanmadan, geçmişe dönük olarak kira parasının tenzili nitelikli menfi tespit davası açılamayacağından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir....