"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira (uyarlama istemli) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıyla 734,736 ve 740 no.lu müşterek ticari alanların kiralanması konusunda 01.12.1995 tarihli kira sözleşmesi yaptıklarını, o tarihten bu zamana kadar oluşan krizlerle ekonomik şartların tamamen değiştiğini ve talep ettikleri kira bedelinin emsal taşınmazlar karşısında 1/5 oranında düştüğünü ileri sürerek, davaya konu müşterek alanların aylık kira bedelinin 5.000,00 TL olarak uyarlanmasını istemiştir. Davalı, davacının tüzel kişiliği bulunmadığını sözleşmenin uyarlanması şartlarının oluşmadığını savunarak davanın husumetten ve esastan reddini dilemiştir....
Dava, davacı alacaklı tarafından, kira alacağının tahsili için haciz ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun vaki itirazının kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davacı vekilinin tahliyeye ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin alacağa ilişkin temyizine gelince; Takibe dayanak olan ve karara esas alınan 01.01.2011 başlangıç tarihli 1 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi, kiraya veren ... ile kiracı davalı ... arasında düzenlenmiştir. Ancak dava konusu taşınmazın tapu kaydının davacı adına olduğu anlaşılmaktadır. Davacının malik sıfatı ile takip yapmasında ve kira bedelini talep etmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tahliye istemli olarak 12.05.2015 tarihinde başlattığı icra takibinde sözlü sözleşmeye ve davalı borçlu tarafından verilen 30.01.2015 tarihli yazılı tahliye taahhüdüne dayanarak ödenmeyen kira bedellerinin tahsilini talep etmiş, borçlu ise sözlü sözleşmeyi kabul etmediğini belirterek borca itiraz etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda mahkemece; sözlü kira sözleşmesinin inkar edilmiş olması nedeniyle kira akdinin de inkar edilmiş sayılacağı gerekçesiyle uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemede yapılacak yargılamayı gerektirdiği belirtilerek istemin reddine karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira ilişkisinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesince, kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesi ise taraflar arasındaki kira ilişkisinin ihtilafsız olmasına rağmen bu kira sözleşmesine dayalı olarak verilen bonolar nedeniyle ihtilafın oluştuğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Davacı vekili tarafından 27.01.2009 tarihinde tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinde aylık 5.000 USD kira parası üzerinden eksik ödenen Ocak/2008-Ocak/2009 arası aylara ilişkin toplam 10.327 TL bakiye alacağın tahsili istenmiş, davalı borçlu ise süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; takibe konu aylara ilişkin kira paralarının düzenli şekilde ödendiğini, kira borcu bulunmadığını, sözleşmenin 31.12.2007 tarihi itibariyle sona erdiğini bu tarihten itibaren 5.000 USD kira parasının esas alınamayacağını, kira parasının tespiti için kiralayan tarafından açılan davanın henüz sonuçlanmadığını belirtmiştir. İtirazın kaldırılması ve tahliye istemiyle açılan işbu dava sonunda mahkemece, kira tespit ilamının kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir. Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.03.2005 başlangıç tarihli ve 2 yıl 10 ay süreli kira sözleşmesi taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir....
KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılması isteminde bulunmuş mahkemece davanın reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, 17/12/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 5.000,00 TL 2015 yılı Kasım ve Aralık ayı bakiye kira alacağı ve 31,30 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile; 3.000,00 TL ödemenin Kasım ayı kira bedelinden mahsup edilerek hesaplama yapılması gerektiğini, kira sözleşmesinin ilk sayfasında kira bedelinin 4.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, bu bedelin brüt mü net mi olduğunun açıkça yazılmamasına rağmen kiraya veren tarafından sözleşmede tahrifat yapılarak kira sözleşmesine elle yazılan hüküm ile bedelin net olduğunun yazıldığını belirterek borca itiraz etmiştir....
KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması isteminde bulunmuş mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir....
Eylül, Ekim, Kasım aylarına ait aylık 4.000,00 TL den toplam 48.000,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmiştir.Takip dayanağı kira sözleşmesine göre aylık kira bedelinin 4.000,00 TL olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamakta olup yazılı kira sözleşmesi ile aylık kira bedelinin ödeme zamanı kararlaştırılmamıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 314. maddesi gereğince kiracı, aksine sözleşme ve yerel adet olmadıkça kira bedelini her ayın sonunda ve en geç kira süresinin bitiminde ödemekle yükümlüdür....
Sözleşmede aylık kira bedeli 300 USD, ikinci yıldan itibaren aylık 600 USD olarak ödeneceği düzenlenmiştir. Sözleşmede başkaca artış maddesi bulunmamaktadır. İİK.nun 63. Maddesi uyarınca itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez ise de; davacının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini değiştirip genişletebilir. Davalı borca itirazında aylık kira miktarına açıkça itiraz etmemiş ancak duruşmada aylık kiranın 600 USD olduğunu bildirmiştir. Takibe konu kira tutarının ispatı kiralayana aittir. Davacının tek yanlı kira oranı ve kira bedeli belirlemesine itibar edilemez....
Dava, kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan takipte borçlunun itirazının kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının itirazının kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, davalı borçlu ile aralarında düzenlenen 20.02.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayanarak aylık 700 TL'den ödenmediğini iddia ettiği Arallık 2011, Ocak, Şubat 2012 kiralarının tahsili için davalı kiracı aleyhine 03.03.2012 tarihinde ... 20. İcra Müdürlüğünün 2012/3250 sayılı dosyası ile tahliye istemli icra takibine başlamıştır. Davacı vekili yargılama sırasında aylık kiranın 640 TL olarak ödendiğini, ödenmeyen 60 TL kira alacağı bulunduğunu beyan etmiş, davalı ise eksik yatırılan kira borcu olmadığını, ödeme belgelerini sunduğunu, daha önce açılan davanın reddedildiğini, bu davanın da reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....