Alacaklı, borçlu kiracının peşin ödemesi gerekli yıllık kira paralarını ödememesi sebebiyle kiracı aleyhine tahliye istemli icra takibi yapıldığını ve bu takibe itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini öne sürerek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Borçlu 2001 yılından 375.000.000.-TL kira borcu bulunduğunu, 2002 yılı kira parasının ise henüz muaccel olmadığını savunmuştur. Borçlar Kanununun 288. maddesi uyarınca hasılat kirasında temerrüt ihtarında verilecek süre 60 gün olarak öngörülmüştür. Bundan daha az bir süre verilmesi mümkün değildir. Olayımızda; taraflar arasında sözlü olarak yapılan kira sözleşmesinin ekilip biçilerek mahsul alınan tarlaya ve bu niteliği ile hasılat kirasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda borçluya gönderilen ödeme emrinin otuz gün süreli olması nedeni ile temerrüt olgusundan söz edilemeyeceğinden kiralananın tahliyesi isteminin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur....
Somut olayda davacı ile davalının 21/03/2011 tarihinde imzaladıkları araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan kira bedelinin tahsili istemli davaya bakma görevi HMK'nın 4/1. maddesi gereğince değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Buna göre kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenecek olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18.09.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kardeşleri olan davalı ile birlikte 1/5 er oranında kayden paydaşı oldukları 4 adet (6001 ada 12 parselde 3,2690 ada 20 parselde 4,2812 ada 6 parselde 5 ve 2865 ada 12 parselde 21 nolu) bağımsız bölümlerin davalı tarafından kiraya verilerek alınan kira parasından paylarına isabet eden bedelin ödenmediğini ileri sürerek dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık 1.000,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, çekişmeli taşınmazların anne ve babaları tarafından ölünceye kadar kira gelirleri onlara ait olmak üzere 5 çocuğu adına kaydettirildiğini,kira paralarının idaresinin de yaşlı ve bakıma muhtaç anne ve babalarının ihtiyaçlarında harcanmak üzere ve artan miktar olması durumunda ise onlara verilmek üzere haricen anlaşmaları gereği kendisine bırakıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur....
Dava,kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir.Mahkemece itirazların kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi üzerine, karar davalılar i tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı ...'ın tahliye ve alacağa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı ...'ın temyiz itirazlarına gelince; Davalı ... takibe ve davaya dayanak 15.07.2007 tarihli 1 yıl müddetli kira sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olup sözleşme kefil yönünden 1 yıl ile sınırlıdır.Takip konusu alacaklar kira başlangıç tarihinden 1 yıl sonra işleyen kira bedellerine ilişkin olduğuna göre mahkemece davalı kefil ... yönünden itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken adı geçen davalı hakkında da itirazın kaldırılmasına karar verilmesi hatalıdır....
İcra Müdürlüğünün 2018/8544 E. sayılı dosya borcu ve üç aylık kira bedeli davalılar tarafından talep edilen kira dönemine ilişkin kira bedeli de dahil olmak üzere dosyaya teminat olarak yatırıldığını ve mehil vesikası alındığını, bu nedenlerden dolayı, müvekkilleri hakkında tahliye kararı verilmesi ile birlikte taraflar arasında mevcut bulunan kira sözleşmesinin son bulduğunu, dolayısı ile kira sözleşmesi son bulduğundan müvekkillerinin davacı tarafa kira sözleşmesinden kaynaklı kira borçlarının bulunmadığını, talep edilen döneme ilişkin kira bedelinin teminat olarak Kayseri 5. İcra Müdürlüğü'nün 2018/8544 E. sayılı dosyasına yatırılmış olmasından kaynaklı bu dönem kira bedeli için davacılara herhangi bir borcun bulunmadığını belirterek davacı tarafın haksız ve hukuki mesnetten uzak davasının reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalı Kefil T4 aleyhine açılan davanın reddine, davalı T5 aleyhine açılan davanın kabulüne, davalı kiracı T5'un Kayseri 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İCRA CEZA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanık ...’in beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Taraflar arasındaki kira sözleşmesi celbedilerek, kira bedelinin (üç yıllık) peşin olarak ödenip ödenmeyeceğine ilişkin bir düzenleme olup olmadığı incelenmeden ve Kütahya Vergi Dairesi Müdürlüğünden borçlu ...’e ait 2007/2008 yıllarına ait gelir vergisi beyannamesi ve ekleri olan bilanço ve kar zarar tablosu getirtilerek bilirkişiden ek rapor alınmasını takiben sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken eksik araştırma ile sanığın beraatine karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kira akdinin kurulması sonrasında dünya genelinde ortaya çıkan pandemi süreci nedeni ile zor durumda kaldıklarını, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu sıradaki dengenin bozulduğunu, davacı tarafından kötü niyetli olarak tahliye talebinde bulunulduğunu, kira sözleşmesi gereği ilk yıl kira bedelinin 9.500 TL net olarak belirlendiğini, ancak 25.03.2019 tarihli kira sözleşmesine ek olarak düzenlenen protokol ile birinci yılın son altı aylık kira bedelinin aylık 8.000 TL+stopaj olarak değiştirildiğini, 01.04.2020 tarihinden itibaren ise kira artış oranının 9.500 TL+stopaj rakamları üzerinden yapılacağının kararlaştırıldığını, kiraya verenin kira artış oranı yönündeki taleplerinin hukuka uygun bulunmadığını, kiracı tarafından davacıya 8.000 Euro depozito verildiğini, söz konusu bedelin kira alacağını aştığını, bu nedenle davacının iyi niyetli bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi ile davacı aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesini...
'nin kiraya veren (alt kiraya veren) olduğu 04.08.2017 imza tarihli 01.01.2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile müvekkil bankanın hizmet alan, davacı alonet bilgi teknolojileri a.ş.'...
'nin kiraya veren (alt kiraya veren) olduğu 04.08.2017 imza tarihli 01.01.2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile müvekkil bankanın hizmet alan, davacı alonet bilgi teknolojileri a.ş.'...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince davaya ilişkin olarak, istinaf kanun yoluna başvuru yolunun kapatılarak kesin olarak verilmesinin yerinde olmadığını, mahkemece görülmekte olan İtirazın Kaldırılması ve Tahliye davasında kararın istinaf kanun yolu kapalı ve kararın kesin olması mahkemenin dikkatinden kaçarak verildiğini, mahkemenin Kira Alacağı yönünden tespit etmiş olduğu rakamın Antalya Genel İcra Dairesinin 2019/4186 E. dosyasında 1.573,00- TL, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün 2020/145142 E. dosyasında ise 3.163,00- TL olduğunu, bu her iki İcra dosyası rakamının toplamının ise 4,736,90- TL olduğunu, mahkemenin bu rakamın 2020 yılı istinaf sınırı altında kaldığı kanaati ile karar vermiş ise de tahliye istemli kira alacağı davalarında istinaf sınırının 1 yıllık kira bedeli üzerinden hesaplanarak yapıldığını, dava dosyasında belirlenen 1 yıllık kira bedelinin toplam 18.876,00- TL olduğunu, 2020 yılı istinaf kanun yolu başvuru sınırı üzerinde...