davalıların uhdesinde kaldığını, birikmiş kira bedellerinden veraset ilamında yazılı olan hissesine tekabül eden kısmının tarafına ödenmesi için davalılara göndermiş olduğu ihtarnameye de davalılar tarafından olumsuz cevap verildiğini, hatta kira geliri olduğu kabul edildiğini ancak yazıldığından daha düşük bir kira geliri olduğunun iddia edildiğini, dolayısıyla davalılar aslında tevil yoluyla kira alacağı olduğunu ikrar ettiklerini, ihtarnamenin davalılara ulaşmasına müteakip kiracılar da davacıya eşi vasıtasıyla irtibata geçtiğini ve ihtarnameden sonraki kiralardan payına düşen kısmı davacıya ödemeye başladıklarını, buna rağmen davalılar ise kendileri tarafından alıkonan kısmı ödemeyeceklerini defaten bildirdiklerini, ödemelerin yapılabilmesi için kendilerine Çan İcra Müdürlüğünün 2021/975 E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalılar bu takibe de hiçbir açıklama yapmadan itiraz ettiklerini ve takibin durmasına sebebiyet erdiklerini, ihtarnamenin gönderildiği tarih...
Ancak, eldeki davanın konusu olan ve hukuken kurulmadığının tespiti istenen kira sözleşmesine dayanılarak taraflar arasında yukarıda açıklanan peşin ödenen kira bedelinin iadesi istemli dava açılmıştır. Dairemiz denetiminden de geçen bu davada kira sözleşmesinin hukuken geçerli olduğu, ancak taşınmazın kullanım amacına uygun olarak teslim edilmemesi nedeniyle ödenen kira bedelinin iadesinin gerekeceği kabul edilmiştir. Diğer bir anlatımla, eda davası içerisinde dava konusu sözleşme ilişkisinden kaynaklanan hukuki ilişki saptanmış olup davacının yeniden tespit istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece davanın açıklanan nedenlerle reddi gerekirken aksine düşüncelerle kabulü doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Kira akdinin unsurları; 1-Tarafların anlaşması, 2- Kullanılması kiracıya bırakılan kiralananın olması, 3-Kira bedeli ödenmesi. Hizmet akdinin belirleyici ve ayırıcı unsurları zaman ve bağımlılıktır. Zaman ve bağımlılık unsurlarını birlikte gerçekleştirecek biçimde çalışmanın varlığı halinde aradaki ilişkinin hizmet akdine dayalı olduğunun kabulü gerekir. . Yapılacak iş; yukarıdaki açıklamalar ışığında taraflar arasında kira akdi olup olmadığını araştırmak amacı ile, davanın kamu düzenini ilgilendirmesi nedeni ile, tarafların bildirdiği tanıkların dışında, dava konusu dönemde davacı ile aynı hatta çalışan diğer minibüs sahibi ve kahya tabir edilen yardımcıların tespiti ile resen belirlenen tanıklar dinlenip ilişkinin hizmet ilişkisi mi, yoksa kendi adına çalışmamı olup olmadığı tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenip çıkacak sonuca göre karar vermektir....
T1 tarafından mal sahibine verileceği, buna karşılık kira bedelinin %20'sinin Av. T1 yaptığı hizmet karşılığı olarak kira süresinin sonuna kadar ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı, dava dilekçesinde; davalı T3 ile yapılan işlemlerin avukatlık hizmeti olduğunu belirterek eldeki davayı açmıştır. İlk Derece Mahkemesince; taraf delilleri toplanmış bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istekli icra takibine davalı borçlunun süresinde itiraz etmemesi ve kira borcunu ödememesi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının 01/08/1996 tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, davalı tafarından ödenmeyen 2012 yılı Şubat ve Mart ayı kira bedellerinin tahsili için tahliye istemli takip başlattıklarını davalının süresinde takibe itiraz etmediği gibi kira borcunu ödemediğini belirterek kiralanandan davalının tahliyesini istemiştir. Davalı-borçlu ise kira borcunu ödediğini, alacaklıya ödemelerin bu zamana kadar ayın 20 sinden sonra yapıldığını, mart ayı kira bedelini ise 22.05.2012 tarihinde ödediğini , davanın reddini istemiştir....
K A R A R Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davanın reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı,15/01/2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 07/12/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 19.250.00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile; taşınmazın kiracısı olmadığını, taşınmazın kiracılarının Erdoğan Pişkinken ve Necmi Kaya olduğunu, takibe konu eski kira sözleşmesinin iptal edilmeyerek takibe konulduğunu belirterek borca itiraz etmiştir....
İcra Dairesinde 2011/.... esas nolu dosyası ile başlatmış olduğu tahliye istemli icra takibi ile ödenmediği iddia olunan 30.06.2006 ile 30.06.2011 tarihleri arasındaki beş yıllık kira bedelleri toplamı olan 21.000,00 TL alacağın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı icra takibine yapmış olduğu itirazında, davacı tarafından ... 2. İcra Dairesince, 2010/.... esas nolu takip dosyası ile aleyhine yapılmış olan icra takibi sebebiyle istenilen kira dönemi borçlarının icraya ödendiğini bildirmiştir. ... 2....
Davacı, 08/08/2011 tarihinde ... 2.İcra Müdürlüğünün 2011/9814 esas nolu dosyası ile başlatmış olduğu tahliye istemli icra takibi ile 2011 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos ayları kira bedelleri ile muacceliyet koşulu gereği muaccel hale gelen 2011 yılı Eylül,Ekim,Kasım ve Aralık ayları kira bedelleri toplamı olan 24.500,00 TL alacağın davalılardan tahsilini istemiştir....
KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden temerrüt nedeniyle tahliye isteminde bulunmuş mahkemece, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, karar davalı borçlu ... tarafından temyiz edilmiştir. HMK’nun 4. Maddesi ile sulh hukuk mahkemesinin görev alanı tanımlanırken 4/a fıkrasında ilamsız icra yoluyla tahliyeye ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara sulh hukuk mahkemesi tarafından bakılacağı belirtilmektedir. Bu düzenlemeye göre de İİK’nun 269 ve devamı maddeleri gereğince icra mahkemesinde açılacak davalar istisna olarak gösterilmiş, bunun dışındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan davalar yönünden sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/436 Esas KARAR NO : 2023/566 DAVA : Mülkiyet (Tespit İstemli) DAVA TARİHİ : 05/07/2023 KARAR TARİHİ : 18/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Mülkiyet (Tespit İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket araç kiralama ve taşımacılık işi ile uğraşmakta olup davalı şirket ile arasında iş ilişkisi bulunduğunu, Ulaştırma Bakanlığı'nın ticari araçlarda ... yetki belgesi istemesi ve müvekkili şirkette ... yetki belgesi bulunmaması nedeniyle ...ve ... plakalı araçlar davalı şirket adına tescil edilmiş ve kira bedeli karşılığında davalı şirketin kullanımına bırakıldığını, davalı şirketin ihtarnamelerinde ikrar ettiği üzere ...ve ... plakalı araçlar her ne kadar davalı şirket üzerine kayıtlı gözükse de gerçekte araçlar müvekkili şirkete ait olduğunu, bu hususta gerek sözlü olarak gerek yazılı olarak anlaşma sağlandığını, ancak daha sonra gerek kira bedellerinin ödenmemesi...