Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a ait meskenin bir kısım dekorasyon ve marangoz işlerinin yapılması için diğer davacı ... ile 03.09.2002 tarihli sözleşmenin yapıldığı, ...’ın sözleşme konusu işlerin bir kısmının yapım işini 09.09.2002 tarihli sözleşme ile davalı ...’e verdiği ve iş bedeli olarak 2.680.000.000 TL. ödemede bulunduğu, ...’in işin ancak 600.000.000 TL.’lik kısmını yaptığı iddia edilerek ödenen bedelden işin yapılmayan kısmına isabet eden 2.080.000.000 TL. ile sözleşme gereğince işin tesliminde gecikilen her gün için %5 olarak kararlaştırılan cezai şarttan şimdilik 1.000.000.000 TL.’nin ve işin gecikmesi nedeniyle 8 aylık kira kaybı 3.200.000.000 TL.’nin her iki davalıdan tahsili talep edilmiş, mahkemece 3.200.000.000 TL. (3.200,00 YTL) kira kaybının davalı ...’ten tahsili ile davacı ...’a ödenmesine, fazla ödenen iş bedeli, cezai şart ve verilen zarar karşılığı olmak üzere 3.365,00 YTL.’nin aynı davalıdan tahsili ile davacı ...’a ödenmesine karar verilmiştir....

    İhtarnamede belirtilen 10 günün sonunda yerinde yapılacak kontrolde, belirtilen hususlara uyulmadığı görülürse kira sözleşmesi fesh edilerek, kesin teminat irat kaydedilir ve son bir yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilir” şeklindedir. Görülüyor ki, sözleşmenin bu hükmünde kararlaştırılan cezai şart düzenlemesi Borçlar Kanununun 158/II.maddesinde yapılan akdin muayyen (belirli) zamanda veya meşrut (kararlaştırılan) mahalde (yerde) icra edilmemesi halinde ödenmesi öngörülen cezadır. İfaya eklenen cezai şart, özellikle borcun geç ifa edilmesi halinde uygulanır. Bu cezai şart türüyle taraflar asıl borcu zamanında ve belirlenen yerde ifa edilme ihtimalini kuvvetlendirmek isterler. Ne var ki, ifaya ekli cezai şartın istenebilmesi için alacaklının ifayı talepten vazgeçmemesi, başka bir deyişle sözleşmeyi fesh etmemesi gerekir....

      Somut olayda erken tahliye halinde 6 aylık kira bedeli kadar cezai şart ödeneceği kararlaştırılmış olduğuna göre yapılan erken tahliyeye davacı kiralayanın muvafakati bulunduğu iddiasının da yazılı delil ile ispatlanması gerektiği açıktır. Sonuç olarak, mahkemenin, cezai şart koşullarının gerçekleşmediği yönündeki kabulü usul ve yasaya uygun düşmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında dairemizce kabul yönünde hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere 1- Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile Isparta 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 22/09/2020 tarih ve 2018/1276 Esas - 2020/827 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Buna göre; a- Davanın kabulü ile davalı borçlunun Isparta 2....

      Asıl davada davalı yüklenici şirket vekili, asıl davanın reddini istemiş, karşı davasında ise, inşaatın geç bitmesine haksız eylemleriyle sebep olan davalı arsa sahibinden maddi tazminat ile sözleşmenin 7 ve 9. maddeleri uyarınca cezai şart talep etmek ile birlikte hak kazandığı 5 no'lu bağımsız bölümdeki davalı hissesinin devri gerektiğini de ileri sürerek, tapu iptali ile davacı yüklenici adına tescili talep ve dava etmiştir....

        Hukuk Dairesi'nin ....05.2012 tarih ve 2011/6600 E, 2012/3443 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazları reddedilerek, taraflar arasındaki sözleşmenin .... maddesinde, arsa sahibine ait dükkanın ....07.2007 tarihinde teslimi, .... maddesinde kullanma ruhsatının müteahhit tarafından alınacağı, .... maddesinde ise süresinde bağımsız bölümlerin teslim edilmemesi halinde her ay için 750,00 TL kira ile 750,00 TL cezai şartın ödeneceği hükümlerine yer verildiği, buna göre, cezanın iskân koşuluna bağlı olmadığının anlaşıldığı, davacıya 08.....2008 tarihli tutanak ile dükkan teslim edildiğine göre bu tarihe kadar davacının gecikme tazminatı ve cezai şart isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin hukuki yorumunda yanılgıya düşülerek iskân alınmadığından bahisle dava tarihine kadar tazminat ve cezai şart isteminin kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ....450,00 TL gecikme tazminatı ve cezai şart...

          SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tespit ve alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile imzaladığı 03/10/2013 tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesinde, sürenin bitiminden evvel tek taraflı fesih halinde bir yıllık garanti edilen asgari kira bedelinin cezai şart olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının 30/10/2016 tarihinde kiralananı boşaltıp anahtarlarını teslim etmesi nedeniyle cezai şart bedelinden sorumlu olduğunu ileri sürerek; bir yıllık garanti edilen asgari kira bedeli toplamı kadar cezai şart alacağı olduğunun tespiti ile...

            HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; ganyan bayiliği işletme devri sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshi sebebiyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, davacı ile davalı arasındaki ganyan bayiiliği işletme devrine ilişkin sözleşmenin geçerli ve davalı tarafından feshinin haklı olup olmadığı, davacının işbu sözleşmeye dayalı olarak cezai şart talep edip edemeyeceği noktalarında toplanmaktadır....

            Mahkemece, kiralananın kullanım amacını gerçekleştirecek hastane ruhsatının bulunmadığı ve kira akdinin B.K. nın 286 maddesi hükmü uyarınca haklı olarak feshedildiği, ancak davacının kiralananı 01.01.2001 tarihinden 30.09.2001 tarihine kadar kira akti hükümleri uyarınca kullandığından bu döneme ilişkin kira borcunu ödemesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, dokuz aylık kira alacağı 54.000 USD’nin 30.09.2001 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yoksun kalınan kira alacağı ve cezai şartın tahsili istemi ile davalı gerçek kişiler aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. Birleştirilen dava yönünden ise, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı şirketin kira borcundan başkaca borcunun bulunmadığının bilirkişi incelemesi ile saptandığı belirtilerek birleşen davanın reddine karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira parası, akdi faiz ve kira sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şart bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ecrimisil ve alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şart bedeli ile elektrik, su ve yakıt giderinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, cezai şart bedeli istemi yönünden davanın tefrikine, elektrik, su ve yakıt gideri yönünden Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu