Leasing ödeme taahhüdünde yer alan 100.000USD'lik cezai şartı talep hakkının hukuken kesinleştiği belirtilerek, ... ile davacı arasında yapılan, ... Şirketinin ... Dağıtım ..... Ltd. Ve ... 11/08/2011 tarihli ödeme taahhüdü kapsamında cezai şart alacağının temlikine ilişkin 26/07/2021 tarihli temlikname gereği taahhütnamede belirtilen cezai şart alacağının tahsili talebiyle .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında takip başlatmıştır. İncelenen dosya kapsamına göre her ne kadar davacı tarafça ... A.Ş.'den temlik alınan alacağın tahsili talebiyle başlatılan ve takibe dayanak olarak gösterilen 11/08/2011 tarihli ödeme taahhüdünde yer alan cezai şarta dayanılmış ise de 11/08/2011 tarihli taahhütnamenin incelenmesinde 100.000 USD tazminat ödeme taahhüdünün kiralananın tahliye edilmemesi haline istinaden düzenlendiği ve kiralananın ......
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin mahkemece takdir olunarak karar verilmiş olmasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının faize yönelik temyiz itirazına gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 10.11.2008 başlangıç tarihli ve beş yıl bir ay ve 21 gün süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 13. F maddesine göre “… sözleşmeden kaynaklanan tüm alacaklara %5 oranında cezai şart ve ile aylık %5 oranında temerrüt faizi uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Taraflar tacir olup kararlaştırılan bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davacı alacaklı 9.12.2013 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 595802 TL işlemiş faiz ile 18296 TL cezai şart tutarının tahsilini istemiştir....
olarak zarara uğradığı, bu sebeple müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 22/03/2017 tarihinde ihtarname gönderilerek taşınmazların teslim edilmesi ve cezai şart olarak belirlenen emsal kira bedellerinin ödenmesinin istenildiği, bu ihtarnamenin tebliğine rağmen davalı şirket tarafından sözleşmeye konu taşınmazların teslim edilmediği gibi cezai şart olarak belirlenen emsal kira bedellerinin de ödenmediği, gayrimenkul satış sözleşmesinde teslim tarihi olarak belirtilen 31/05/2016 tarihinden itibaren taşınmazların emsallerine göre belirlenecek kira bedellerinin bilirkişi marifeti ile tespiti ile faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bayilik Sözleşmesi gereğince bayrak parası istemi yönünden, davacı taraf, akaryakıt istasyonunun 8 ay kapalı kalmasından dolayı akaryakıt firmalarından alabileceği 220.000 USD tutarındaki bayrak parasından mahrum kaldığını belirterek bu tutarın da iflas masasına kaydını talep etmiş ise de, davacı tarafın 8 aylık kira kaybı bedelinin masaya kaydına karar verildiği, kira kaybı ve cezai şart ile birlikte davacının bu sebeple iddia ettiği kar mahrumiyeti talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir. İstasyonun Kapalı kalması nedeniyle kar kaybı istemi yönünden; Davacı taraf, istasyonunun 8 ay kapalı kalmasından dolayı toplam 800.000 TL'lik kar kaybının masaya kaydını talep etmiş ise de, davacı tarafın 8 aylık kira kaybı bedelinin masaya kaydına karar verildiği, kira kaybı ve cezai şart ile birlikte davacının bu sebeple iddia ettiği kar mahrumiyeti talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece taraflar arasında belirlenen cezai şart miktarının sözleşmedeki aylık kira miktarına göre fahiş olduğu, TTK. 24 ve B.K. 161 son maddeleri uyarınca tacir olan davalı şirket hakkında cezai şart miktarının tenkis edilemeyeceği düzenlenmiş ise de; taraflar arasında kararlaştırılan cezai şart miktarının davalı kiracıyı iktisadi olarak zor duruma sokacak derecede yüksek olduğu görüldüğünden sözleşmedeki miktar ahlaka aykırı sayılmış ve Türk Medeni Kanunun 4.maddesine göre takdir hakkı kullanılmak suretiyle taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesindeki kira miktarı da dikkate alınarak cezai şart miktarı 4.000,- YTL olarak belirlenerek bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına, taraflar arasında düzenlenen cezai şartın ceza mahiyetinde olup tahsilinin ve miktarının yargılama ile belirleneceği inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....
Davalı,davanın reddini savunmuş, mahkemece 16.05.2012 tarihli ilk kararında davalının takibe konu kira bedeli ve gecikme faizine ilişkin alacak talebini kabul ettiği,cezai şarta ilişkin talebi itiraz ettiği,cezai şart talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; davalının tacir olmaması ve cezai şart miktarının fahiş olması karşısında, yukarıda açıklandığı şekilde inceleme yapılarak, cezai şartta tenkis yapılması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile cezai şart bedelinin tümünün tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3- Davalının icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; İcra İflas Kanunun 67. maddesindeki düzenlemeye göre davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi için davaya konu alacağın gerçek miktarın belli olması veya belirlenebilmesi için bütün unsurlarının borçlu tarafından bilinebilecek nitelikte bulunması, hakimin takdirine bağlı olmaması gerekir. Cezai şart alacağının miktarının tayini yargılamayı gerektirdiğinden, takip tarihi itibariyle davalı tarafından hesaplanabilir ve likit bir alacağın söz konusu olmadığının kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının ve sözleşmeden kaynaklanan cezai şart tazminatının tahsili istemi ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile takibin 14.088,77 TL alacak üzerinden takipten itibaren işleyecek yasal faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, inkar tazminatı talebinin asıl alacak likit olmadığından reddine, karar verilmiş, hüküm davacı tarafından, inkar tazminatına ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 15.02.2007 tarihli 3 ay süreli kira sözleşmesinde ve kira bedelinde ihtilaf yoktur....
için hesaplanacak bedelin cezai şart olarak karar altına alınmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir....
Esasen TTK’nun 22. maddesi gereğince tacir sıfatını haiz borçlu cezai şartın indirilmesini isteyemez ise de, kararlaştırılan ceza tutarı borçlunun iktisaden sarsılmasını, çöküntüye uğramasını mucip olacak ise indirim isteyebileceği uygulamada kabul edilmektedir. Somut olayda; Mahkemece; sözleşmenin feshi ve araçların iadesinden sonra davacının araçları yeniden kiraya vererek ya da başka şekillerde değerlendirerek araçlardan istifade edebileceği, cezai şart olarak geri kalan kira döneminin tamamına hükmedilmesinin hakkaniyetli kabul edilmediği ve cezai şartın borçlunun iktisaden mahvına neden olacağı gerekçesiyle sözleşmede belirlenen cezai şart miktarından indirim yapılarak hüküm kurulması yoluna gidilmiş ise de; kararlaştırılan cezai şartın davalı şirketin mahvına neden olduğu hususu bilirkişi raporu ile tespit edilmemiştir....