Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, davalıya ait taşınmazda aylık 3000 dolar bedelle kiracı olarak bulunmakta iken ekonomik kriz nedeniyle kira bedelinin uyarlanması için dava açtığını, yargılama sırasında davalı kiralayanın geciken kira bedeli ile birlikte sözleşmedeki muacceliyet şartı gereğince Aralık 2001-Haziran 2003 tarihleri arasındaki dönem için icra takibi başlatması üzerine takibe konu kira bedellerini ödemek zorunda kaldığını, yargılama sonunda 23.3.2001 tarihinden geçerli olmak üzere aylık kiranın 2400 dolar olarak uyarlanmasına karar verilip kararın kesinleştiğini, bu halde toplam 16.340 dolar karşılığı fazla ödeme yapmış olduğunu, fazla ödenen miktarın ödeme tarihinden itibaren faiziyle tahsili için başlattığı icra takibinde davalının 16.340 dolar için takibi kabul edip ödeme yaptığı halde faize itiraz ettiğini ileri sürerek davalının vaki itirazının iptali ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

    , davalı tarafça takip içeriğinde 2020 yılının Mart -Nisan - Mayıs -Haziran kiralarının belirtildiğini ve kiralananın kapalı bulunduğu Mayıs ayında geçerli olmak üzere yıllık kira bedeli olan 9.971TL tutarına zam yapılarak 10.850,10TL talep edildiğini, müvekkili tarafından iş yerinin kapatıldığı 16.03.2020 tarihine kadar doğan kira borcunun 15.06.2020 tarihinde ödendiğini ve haksız şekilde yapılan zam dikkate alınarak Haziran ayı kirası ihtirazı kayıt konulmak suretiyle önceki kira bedeli olan 9.971TL'nin 30.06.2020 tarihinde ödendiğini, belirterek, öncelikle haksız olarak başlatılan 10....

    Şti arasında yapılan 01.10.2019 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, söz konusu taşınmazlarla ilgili kira sözleşmesinin uyarlanmasına dair ilgili şirkete 16.04.2021 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, yaşanan ekonomik krizle birlikte işlem temelinin çökmüş olması nedeniyle kira bedelinin ortaya çıkan yeni koşullara uyarlanmasını sağlamak amacıyla bu kira uyarlama davasının açılması zorunluluğunun doğduğunu, bu nedenlerle 01.10.2019 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde bedele ilişkin bulunan "Aylık kira bedeli kiralananda faaliyet gösterecek satış mağazasının bir takvim ayına ait net satışın %4,25+KDV'sidir ." maddesinin kaldırılarak ihtarname tebliğ tarihi olan 16.04.2021 tarihinden itibaren "aylık kira bedelinin 24.000,00TL+KDV olarak değiştirilmesi ve 10 yıllık kira sözleşmesinin sonuna kadar yılda bir artış yapılması ve artışın her yıl ocak ayında açıklanan EFE+TÜFE ortalaması oranında artırım yapılması" şeklinde uyarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Talep tarihine ve kiracı üzerindeki etkilerin devam ettiği aylara göre bu sürenin 17 aydan daha az olması ya da bir kira dönemini kapsamayıp, bir kaç ay devam etmesi dahi mümkündür. O halde, mahkemece kira uyarlamasına karar verilen aylar belirli olup bu aylar yönünden uyarlama yapılmasa idi ödenecek toplam kira bedeli ile uyarlama sonucunda ödecek toplam kira bedeli arasındaki fark kabul edilen dava değeri olarak benimsenmeli, harç ve vekalet ücreti buna göre belirlenmelidir. Uyarlama davasında TBK.'nun 344/3.maddesinde olduğu üzere kira tespiti yapılamayacağından emsal kiraların ne olduğu ve emsal iş yerlerinde artış oranlarının ne olduğu bu davada sonuca etkili değildir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/409 Esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, çevredeki gayrimenkullerin değerlerinin yükseldiğini, ödenmekte olan kira bedelinin çok düşük kaldığını ileri sürerek; 16/05/1999 tarihinden itibaren davaya konu gayrimenkulün yıllık kira bedelinin 300.000TL olarak uyarlanmasını istemiştir. Davalı; çevredeki gayrimenkullerin değerlerinin yükselmiş olmasının yada kira bedelinin düşük kalmasının uyarlama sebebi olmadığını, mezkur yere ait kira uyarlamasının Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1995/902 Esas sayılı dosyasıyla yapıldığını, bir daha uyarlama yapılamayacağını, davacı tarafın her yıl dava açtığını, uyarlama davalarında geriye dönük artırma talebinde bulunulamayacağını, 16/05/1999 tarihinden itibaren uyarlama talep edilemeyeceğini, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, somut olayda uyarlama şartlarının gerçekleşmediğini, savunarak; davanın reddini istemiştir....

      Gerçekten de uzun bir süreyle kira akdine bağlanmış kiracı ve kiralayanın hak ve vecibelerini, kısa süreli kira sözleşmesinin tarafları ile bir konumda görmenin sözleşme serbestîsi ilkesine, adalet ve mantık kurallarına aykırı olacağında duraksamaya yer olmamalıdır. Aksinin düşünülmesi halinde sözleşmenin fesih edildiği, yeni bir sözleşmenin ortaya çıktığı sonucuna kavuşmak gerekir ki hükümlerini sürdüren bağlayıcı ve ayakta duran sözleşme karşısında bunu kabul etmek mümkün değildir. Olayımızda ise;Taraflar arasındaki 01.01.2002 başlangıç tarihli 5 yıl süreli sözleşme süresi 01.01.2007 tarihinde dolmuştur. Davacı kiracı uzayan kira döneminde kira bedelinin tespitini istemiştir. Mahkemece davanın uyarlama davası olarak kabul edilerek kira bedeli tespiti yoluna gidilmesi doğru değildir. Ancak bu husus davacı tarafından temyiz edilmediği için davalılar lehine usulü kazanılmış hak oluşturmaktadır....

        İhtarnamede yeni kira döneminden (01.06.2017) itibaren aylık 10.000,00 TL tutar üzerinden kira bedelinin ödenmesi ve geçmişe dönük eksik ödemelerin de bu tutar üzerinden hesaplanıp ödenmesi ihtar edilmiştir. Davalı taraflar ihtarımıza herhangi bir cevapta bulunmamıştır. Davalıların ödemekte bulunduğu kira bedeli emsallerinin çok altındadır. Devam eden belirsiz süreli kira sözleşmesinin, belirli süreli kira sözleşmesinin bedeli olan 5.408,26 TL bedel ile devam etmesi haksızdır, kabul edilemez. Yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli emsal kira bedelleri göz önünde tutularak, hakkaniyet ölçülerinde belirlenmelidir. Bu husus Yargıtay'ın içtihatları ile de sabittir....

        Bunun mümkün olmaması hâlinde borçlu, sözleşmeden dönebilir; sürekli edimli sözleşmelerde ise kural olarak, fesih hakkını kullanır.” denilerek uygulamada da kabul edilen uyarlama davasının yasa maddesi haline getirildiği belirtilmiştir. Somut olayda; taraflar arasında geçerli kabul edilen kira sözleşmesi 01/04/2019 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli olup davacının, 01/04/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere değişen, hal ve şartlara göre kira bedelinin uyarlanmasını talep etmiş olduğu görülmektedir. Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman "uyarlama" davası açılabilir....

        Davacı, davalının kullanımında bulunan mecur için ödenen bedelin, emsal yerlerin kira bedeline göre daha düşük olduğunu belirterek, aylık kiranın 2.000 TL olarak uyarlanmasını talep etmiş, mahkemece, taraflar arasında imzalanan 01.03.2003 başlangıç tarihli, 9 yıl süreli kira sözleşmenin hususi şartlar kısmında “her yeni yıl başında kira bedelinin TEFE-TÜFE endeksine göre Belediye Encümenince belirleneceği” hükmünün yer aldığı, Sözleşmede kira artışına ilişkin özel bir madde mevcut olup, bu hükmün tarafları bağladığı, uyarlama davasında hakimin sözleşmeye müdahalesi için kira miktarının tespiti için bir kararlaştırmanın olmamasının gerekli olduğu gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş ise de; Taraflar arasındaki 01.03.2003 tarihli sözleşmenin kira artışına ilişkin maddesinde; kira artışına karar verme yetkisinin Belediye Encümeninde olduğu belirtilmekle beraber, bu belirleme yetkisinin sınırsız olmayıp, “TEFE-TÜFE endeksine göre” belirleneceğinin kararlaştırılmış olduğu, yargılama...

          Ilıca Mevkii Ada No: 739 Parsel No:1534 Bağımsız Bölüm No:18, No:19, No:20, No:21" adreslerinde mukim taşınmazlar için 16.01.2021 tanzim tarihli işyeri kira sözleşmeleri akdedildiğini, sözleşmenin 3. maddesinde: " Kira bedeli aylık 2.125 TL(NET) olup, bu miktara stopaj veya KDV dahil değildir. İlk 2 dönem kira artışı yapılmayacaktır. Üçüncü kira döneminin sonundan başlamak üzere sözleşme süresi sonuna kadar kira bedelleri %15'in (yüzde onbeş) altında kaldığı sürece her yıl TÜİK(DİE) tarafından açıklanan ve bir önceki yılın ayına göre gerçekleşen (TÜFE+Yİ-ÜFE)/2 enflasyon oranında hesaplanarak dönem başından sabitlenerek aylık olarak değişmeksizin ödenecektir. Bir önceki cümlede belirtilmiş olan formüle göre ulaşılacak olan artış oranı %15'in üzerinde kalırsa, o döneme ait artış oranı %15 oranunda yapılacaktır....

          UYAP Entegrasyonu