İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE karar verildiği anlaşılmıştır....
TL kira bedeli belirlenmesinin hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, taşınmazın kira sözleşmesinde kararlaştırılan bir yıllık kira bedeli ile piyasa rayiç bedeli arasında misli ile fark bulunduğunu, bilirkişilerce yapılacak araştırma sonucunda akdedilen kira bedeli ile piyasa rayiç bedeli arasındaki fahiş fark ortaya çıkacağını, yapılan saha çalışmasında işyerinin uzun zamandır .... tarafından işletildiğini, kiralama işleminin muvazaalı olduğu aşikar olduğunu, ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlığın esasını çözebilecek nitelikte olduğunu ve dava dosyasına sunmuş olduğumuz delillerin yaklaşık ispat kurallarını gerçekleştirmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebi reddedilmiş ise de dosya kapsamı detaylıca incelendiğinde yerel mahkemenin vermiş olduğu iş bu kararın isabetsiz olduğunun görüleceğini, tüm bu nedenlerle hukuka ve yasalara aykırı olarak yerel mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Dava konusu somut olayda, davacı tarafından finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan taksitlerinin mahkemece uygun görülecek TL tutarı üzerinden ödenmesi yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de, mahkemece taksitlerinin TL tutarı üzerinden ödenmesine karar verilmesinin davanın esasını çözümler nitelikte olduğu, davanın esasını çözümler nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği, bu nedenle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
-İhtiyati tedbir talebinin KABULÜNE, Davacının, Yalova İcra Dairesi'nin 2022/7330 Esas sayılı dosyasından Yalova İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/419 Esas, 2022/507 Karar sayılı tahliye kararı nedeniyle tahliyesinin önlenmesi için İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, Davacı tarafından yıllık kira bedeli 17.136,00 TL'nin %15'i 2.570,40 TL nakit veya banka teminat mektubu teminat ilk derece mahkemesine sunulduğunda bu ihtiyati tedbir kararının bir örneği ilk derece mahkemesince icra dairesine üst yazı ile gönderilmek suretiyle ihtiyati tedbirin yerine getirilmesine, Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ve müteakip işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 05.01.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Dava dava sırasında verilen ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. H.M.K'nın 399/I. madde hükmüne göre (1) Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür. (2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır. (3) Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar." Yani tedbir talebi bulunan taraf talep tarihinde haksız olacak veya tedbirin gerekleri süresinde yerine getirilmediğinden kendiliğinden kalkmış olacak ya da tedbir itiraz üzerine kaldırılmış olacaktır....
Mahkemece, 22/11/2021 tarihli ara kararla davacı tarafından eldeki davada, vekalet görevinin kötüye kullanılması sebebine dayalı tapu iptal ve tescil talep ettiği, uyuşmazlığın taşınmazın devri olup kira gelirlerinin elde edilmesine dair alacak davası olmadığından uyuşmazlık konusu olmayan kira bedellerinin depo edilmesine dair ihtiyati tedbir talebinin HMK' nın 389. Maddesine aykırı olduğundan reddi gerektiği gibi davacı tarafın talepleri ile ilgili mahkememizce 10/11/2020 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, karardan sonra hukuki ve fiili durumda değişiklik bulunmadığından yeniden kira gelirlerinin depo edilmesine dair ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir reddine yönelik ara karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. İhtiyati tedbirin şartları HMK'nın 389/1. madesinde genel olarak düzenlenmiştir....
Mahkemece, 22/11/2021 tarihli ara kararla davacı tarafından eldeki davada, vekalet görevinin kötüye kullanılması sebebine dayalı tapu iptal ve tescil talep ettiği, uyuşmazlığın taşınmazın devri olup kira gelirlerinin elde edilmesine dair alacak davası olmadığından uyuşmazlık konusu olmayan kira bedellerinin depo edilmesine dair ihtiyati tedbir talebinin HMK' nın 389. Maddesine aykırı olduğundan reddi gerektiği gibi davacı tarafın talepleri ile ilgili mahkememizce 10/11/2020 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, karardan sonra hukuki ve fiili durumda değişiklik bulunmadığından yeniden kira gelirlerinin depo edilmesine dair ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir reddine yönelik ara karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. İhtiyati tedbirin şartları HMK'nın 389/1. madesinde genel olarak düzenlenmiştir....
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." şeklinde düzenleme bulunmakta olup, menfi tespit davası üzerine ihtiyati tedbire hükmedilmesi şartları belirlenmiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/01/2023 NUMARASI : 2022/827 E 2023/41 K DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin 01.01.2021 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile Samsun ili Tekkeköy ilçesi, İstiklal Mh.55.Sk.No:35 adresindeki işyerinde kiracı olduğunu, kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünün 7.maddesine göre ilk yıl kira bedeli aylık net 3.500,00 TL, 2022 yılı kira bedeli 4.000,00 TL, 2023 yılı kira bedelinin ise 4.500,00 TL olup, kira bedellerinin yıllık peşin ödeneceğini, ancak aylık ödenmesi halinde aylık kira bedeline 500,00 TL ekleneceğinin belirtilidğini, müvekkil şirketin, ilk yıl kira bedeli olan aylık 3.500,00 TL'den toplam 42.000,00 TL'yi, kiraya verenler Bülent Öztürk ve İlker Öztürk'ün banka hesaplarına 21.000,00 TL'olarak ödediğini, müvekkiline Samsun 6.Noterliği'nin 05.11.2021 tarih ve 276888 yevmiye sayılı ihtarname çekilmiş...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında kira sözleşmesinde ciro kirası belirlendiğinden davacının bu talebinin kira bedelinin tespiti değil, uyarlama davası olduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kira bedelinin ciro kirası olarak ödenmesine karar verildiğini, davacı tarafından ciro kirasından vazgeçilerek aylık sabit kira bedelinin talep edilmesinin kira tespiti davası değil uyarlama talebi olduğunu, davanın belirlenen sürede açılmadığını, 2020 yılında başlayan yeni kira dönemi için kira tespit talebinde bulunulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24/05/2022 tarih 2020/1075 Esas, 2022/1334 Karar sayılı ilamıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....