WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bağımsız bölümü) devrettiğini, ancak tapu maliki olan davalının sözkonusu taşınmazın devrini yapmadığını, sözkonusu taşınmazın kira bedellerinin talep edildiği İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/677 Esas sayılı dosyasında davalının kira bedeli taleplerini kabul ettiğini ve sulh olduklarını, dava konusu taşınmazın 2021 yılından beri kira bedellerini aldığını ancak davalının taşınmazın mülkiyetini devretmediğini belirterek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ettiği davada, dava konusu bağımsız bölüm üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir talebinin ara kararla reddine karar verildiği, verilen ara kararının davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda uyuşmazlık ilk derece mahkemesi tarafından verilen ihtiyati tedbir isteğinin reddi kararının, esasa ilişkin uyuşmazlık ve taraflarca sunulan deliller çerçevesinde HMK.'...

    Davacının, kira borcunun olmadığı iddiasıyla icra takibinden sonra menfi tespit davası açtığı, iş bu davanın konusunun menfi tespit davası olup tahliye davası olmadığı, menfi tespit konusundaki taleplerin yargılamayı gerektirdiği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gibi uyuşmazlık konusu olmayan bir hususta tahliyenin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince tahliyenin durdurulmasına yönelik tedbir kararının kaldırılmasına dair verilen 23/03/2022 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davacının, kira borcunun olmadığı iddiasıyla icra takibinden sonra menfi tespit davası açtığı, iş bu davanın konusunun menfi tespit davası olup tahliye davası olmadığı, menfi tespit konusundaki taleplerin yargılamayı gerektirdiği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gibi uyuşmazlık konusu olmayan bir hususta tahliyenin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince tahliyenin durdurulmasına yönelik tedbir kararının kaldırılmasına dair verilen 23/03/2022 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kiracı şirketin davayı 1 yıllık kira bedelinin toplamı üzerinden açtığını, talebi ise kira bitimi olan dört yıllık süre için kira indirimi talep ettiğini, bu nedenle 92.400,00- 46.200,00 = 46.200,00 x 4 = 184.800,00 Euronun TL karşılığı olan 1.740.816 TL'den harç ödemesinin gerektiğini, davacı şirketin 2021 yılı kirasını ödemiş olduğunu, TBK.nun 138.maddesine uygun İfanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutmadığını, bu nedenle indirim veya uyarlama davası açamayacağını, müvekkili şirket in 90 odalı Aydın Kuşadasındaki Surtel Otel yıllık 90.000,00 Euro + KDV bedelle 01.04.2006 tarihinde davalı şirkete kiraya verdiğini, kiraya verildikten 1 yıl sonra Otelin bulunduğu binadaki 9,10,11 nolu bağımsız bölümler kira bedeli ödenmeksizin kiracının kullanımına bırakıldığını ve kira bedeli de 90.000,00+KDV'den 90.000,00 Euro+KDV dahil çevrildiğini, 01.04. 2009 tarihinde kira süresi 5 yıl uzatılarak yıllık bedeli 81.000,00 Euro + KDV...

    :2 Seyhan/ADANA adresinde bulunan bağımsız bölümde T.C.kimlik numaralı kiracı Ömer Güner'in oturduğunu ve kira bedelinin 8.250,00- TL olduğunu, bu kira bedelinin davalı tarafından toplanmak istendiğini belirterek mahkemenin göstereceği bir vadeli hesapta kira bedellerinin depo edilmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi Mahkemesinin 24/12/2021 tarih, 2021/484 Esas sayılı ihtiyati tedbir ve tevdi mahalli tayini talebinin reddine ilişkin kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen red kararının kaldırılması gerektiğini, ileride telafisi güç veya imkansız zararların ortaya çıkmaması ve hak kayıplarına mahal verilmemesi davanın konusuz kalmaması için ivedilikle teminatsız olarak ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini mahkemece ihtiyati tedbir konulması talep edilen banka hesabının uyuşmazlık konusu olmadığı belirtilmiş ise de söz konusu banka hesabının davalının kiracılara kira bedeli yatırması için gönderdiği banka hesabı olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacının hakkını elde etmesinin imkansız hale geleceğini, bu nedenle ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati haciz konulmasını talep ederek ara kararı istinaf etmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi Mahkemesinin 24/12/2021 tarih, 2021/484 Esas sayılı ihtiyati tedbir ve tevdi mahalli tayini talebinin reddine ilişkin kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen red kararının kaldırılması gerektiğini, ileride telafisi güç veya imkansız zararların ortaya çıkmaması ve hak kayıplarına mahal verilmemesi davanın konusuz kalmaması için ivedilikle teminatsız olarak ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini mahkemece ihtiyati tedbir konulması talep edilen banka hesabının uyuşmazlık konusu olmadığı belirtilmiş ise de söz konusu banka hesabının davalının kiracılara kira bedeli yatırması için gönderdiği banka hesabı olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacının hakkını elde etmesinin imkansız hale geleceğini, bu nedenle ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati haciz konulmasını talep ederek ara kararı istinaf etmiştir....

    HMK'nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş, meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir....

    Davalı Necati Taştan'ın 25/04/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın sadece kendi adına açıldığını, davada T1 kiracı olduğunu, davacının sadece tarafına dava açmasının usul açısından doğru olmadığını, davanın sadece bir kişiye açılmasından dolayı reddedilmesinin gerektiğini, kira sözleşmesinin kira başlangıç tarihinin 01/01/2014 olup, bitim tarihinin ise 01/01/2024 olduğunu, kira sözleşmesinin 6. maddesi gereğince kira artış oranı yıllık TEFE-TÜFE oranı olduğunu, 2014, 2015 ve 2016 yılları kira bedellerinin ocak ayı içerisinde Vakıflar Bankası İskenderun Şubesi'ne yatırıldığını, bankaya ocak 2016 yılında yatırılan 4.206,00 TL'nin 2016 yılı yıllık kira bedeli olduğunu, davacı tarafından açılan uyarlama davasının şartlarının mevcut olmadığını, davanın süresinde açılmadığını, uyarlama davalarının taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinin sonradan değişen hal ve şartlara uydurulması talebi ile açılan davalardan olduğunu, uyarlama davasının sözleşmenin imzalanmasından sonra meydana...

    Mahkemece, dava tarihinden itibaren aylık kira parasının 2600 ABD dolan olarak uyarlanmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 1.8.1998 tarihli ve 5 yıl 4 ay sürelidir, iş bu uyarlama davası ise 5.9.2001 tarihinde açılmıştır. Kira sözleşmesi düzenlendikten sonra ABD doları, 21.2.2001. ekonomik kriz nedeniyle Türk Lirası karşısında aşırı değer kazanmıştır. Buna rağmen davacı uyarlama davası açmayarak, aynı yılın Eylül ayına kadar sözleşmeye uymaya devam etmiştir. Davacı bu şekilde ekonomik krizden sonra, sözleşmeyi benimsemiş ve işlem temelinin çökmediğini kabul etmiş sayılacağından uyarlama davası açma hakkını kaybettiğinin kabulü zorunludur. Mahkemece, bu nedenle davanın reddine karar yerilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

      UYAP Entegrasyonu