Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Cumhuriyet Gazetesindeki 25/96 hissesinin çıplak mülkiyetini davalı vakfa bağışladığını, intifa hakının kendilerinde bulunduğunu ve bağışlama senedinde kendilerine kaydı hayat şartıyla irat ödenmesi öngörüldüğünü, davalı vakfın gazetenin isim ve imtiyaz hakkı kira bedeli olarak her bir davacı için aylık 380.000.000 TL ödediğini ileri sürerek, bu paranın her bir davacı için uyarlama suretiyle 8.750.000.000 TL'na çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak her bir davacı için aylık 447.876.071 TL ödenmesine karar verilmiş; hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık gazete isim ve imtiyaz hakkı bedelinin uyarlama suretiyle tespitine ilişkin olup, olayda 5846 sayılı FSEK hükümleri uygulanacağından davaya bakmaya görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesidir....

    Dava, kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı haciz ve tahliye istemli olarak başlattığı icra takibinde 15.144TL ödenmeyen kira bedeli ile 1.359TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 16.503TL'nin tahsilini ve taşınmazın tahliyesini istemiştir.Mahkemece, kira sözleşmesindeki imzanın davalı kiracıya ait olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenmesi üzerine ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek davalı yararına 750TL vekalet ücretine hükmedilmiştir....

      Mahkememce, 1.1.2003 tarihinden başlayan ve 31.12.2003 tarihine kadar ki dönem için kira bedelinin 2.375 Euro olarak tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar kira parasının miktarında anlaşamadıklarına göre, ancak kira parasının tespiti için dava açmak hakkına sahiptirler ve dava bu yöndeki talep kira tesbiti davalarındaki prosedüre uygun olarak görevli sulh hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekir.Oysa, hakimin istisnaen sözleşmeye müdahalesini öngören uyarlama ise, uzun süreli olan ve kira miktarının tespiti yönünde bir kararlaştırmanın bulunmaması, ya da bulunsa dahi, bu kararlaştırmanın, edimler arasındaki dengenin bozulmasına neden olacak miktarda olması halinde söz konusu olur. Uyuşmazlık konusu olayda davacı, 1.1.2003 – 31.12.2003 kira dönemi kira bedelinin 25.000 Euro olarak tespitini istemiştir....

        Şti' ne 3 yıllığına kiraya verildiğini, dava konusu ikinci kat 202 numaralı taşınmaza ait kira bedeline ilişkin olarak da buna göre kira tespiti yapıldığını, davacıya ödemekte olduğu 1 aylık kira bedeli olan 2.800,00 TL tutarın 20/07/2020 tarihinden itibaren başlamak üzere 3.139,00 TL kira ve bu kiraya isabet eden 565,02 TL KDV, yıllık kira bedeli üzerinden 214,33 TL karar harcı ile 71,19 TL damga vergisi, yeni kira bedeli üzerinden 244,08 TL teminat farkını ödemesi hususunda 09/06/2020 tarihinde ihtarname gönderildiğini, müvekkili idare tarafından davacıya ödenmesi gereken aylık 3.139,00 TL kira bedelinin Gayrimenkul Değerlendirme Şirketi tarafından tespit edilen kira bedeli olduğunu ve TÜFE oranına göre belirlenerek ihtarat yapıldığını, yapılan işlemlerin TBK 344. Madde hükümlerine uygun olarak yapılan işlemler olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....

        A.Ş. ile aralarında düzenlenen 12/11/1972 tarihli protokol ile dava konusu hizmet binasının davalıya aylık 100 TL kira bedeli ile 49 yıllığına kiralandığını, davalının kira sözleşmesinin başlangıcı olan 1972 yılından bu yana hiç ödeme yapmadığını, bu nedenle hizmet binasının aylık kira bedelinin belirsiz hale geldiğini, protokolün akde aykırılık nedeni ile hükümsüz olduğunu belirterek 12/11/1972 tarihli protokolün akde aykırılık nedeniyle iptalini, dava tarihi itibari ile aylık kira bedelinin belirlenmesini ve dava tarihinden itibaren geriye doğru beş yıllık kira bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 14.10.2016 tarihinde kira sözleşmesinin iptaline ilişkin talebinden vazgeçmiştir. Davalı ... A.Ş., Türkiye Cumhuriyeti Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesi'nin 4000 sayılı Kanun ile Türk Telekomünikasyon AŞ ve Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü şeklinde yeniden yapılandırıldığını, ......

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14.01.2021 NUMARASI : 2020/29 ESAS - 2021/73 KARAR DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : Konya 3....

          Davalı kiracı vekili, müvekkili hakkında başlatılan icra takibi ile müvekkiline 2014/Nisan ayı kira bedelini ödemesi için 30 günlük süre verildiğini, müvekkilinin ise bu aya ait kira bedeli olan 29.500,00 TL’yi ....05.2014 tarihinde davacı şirket hesabına gönderdiğini belirterek ve ....05.2014 tarihli “Nisan ayı kira bedeli” açıklamalı 29.500,00 TL bedelli banka dekontunu eklemek suretiyle kararı temyiz etmiştir. Ödeme belgesi borcu sona erdiren nitelikte olduğundan her aşamada ileri sürülebilir. Bu durumda mahkemece, davalının dayandığı ödeme belgesi üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

            Tapu kaydına göre tarafların iştirak halinde malik oldukları dava konusu dükkan ile ilgili düzenlenen 2.8.1998 tarihli protokole göre yıllık 9.000 DM kira bedeli ile davalının kiracı olduğu anlaşılmaktadır. Anılan protokolün 8.maddesi ile "kitap sarayı satılana kadar kira devam edecek" şartı kararlaştırılmıştır. Somut olayda ilk kira ilişkisi 2.8.1998 tarihinde kurulmuş ve bugüne kadar artış yapılarak sürdürülegelmiştir. Bu durumda uzun süreli bir sözleşme değil, uzun süren bir sözleşme ilişkisi mevcuttur. Taraflar arasında uzun süreli bir sözleşme bulunmadığından ve davacının talebi de 2.8.2008 dönemi kirasının tesbiti olduğuna göre mahkemece yeni dönem kira parasının hak ve nesafet kurallarına göre tesbitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik nedeni ile davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              Uyarlama davasının açılma tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak uyarlama kararı verilemeyeceğinden davacının talebinin dava tarihinden itibaren devam etmekte olan kira ilişkisi açısından değerlendirilmesi zorunludur....

              Davacının süresi içerisinde verdiği karar düzeltme dilekçesi kapsamı ve Dairemiz bozma kararının usule ilişkin bir karar olduğu da gözetilmek suretiyle her iki tarafın temyiz dilekçeleri yeniden ele alınarak incelenmiş; açılan iş bu davanın uyarlama davası olmayıp BK 250 maddesi kapsamında kira bedeli tenzili davası olduğu, mahkemece de bu doğrultuda inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle karar verildiği, Dairemiz bozma kararının zuhule dayalı olduğu yeniden yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığından, davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebi kabul edilmeli, her iki tarafın temyiz dilekçelerinin incelenmesinde de dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu