bulunduğu yerin çevresinin şehirleşme açısından geçirdiği dönüşüm ile günümüz koşullarında ödenmekte olan kira bedeli oldukça cüzi kaldığını, müvekkilinin uzun zamandır cüzi miktarda kira bedeli aldığını, günümüz emlak piyasasına bakıldığında en kötü standartlarda olarak adlandırılacak konutların dahi kirası 7000TL'den başladığını, müvekkili işbu kira bedelinin arttırımı davasının sonuçlanmasına kadar geçecek sürede telafi edilemeyecek zarara uğrayacağını,bu nedenle ilk derece mahkemesinden ihtiyaten tedbir kararı verilerek tedbiren aylık 15.000TL kira bedeli ödenmesine karar verilmesi talep edildiğini, ancak ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararının reddine karar verildiğini, yerel mahkemece uyarlama koşullarının oluşup oluşmadığının yargılamayı gerektirmesi nedeni ile reddedildiğini, yerel mahkemece redde ilişkin gösterilen gerekçenin yerinde olmadığını, zira ihtiyati tedbirin tüm şartları somut olay bakımından oluşmakla birlikte ihtiyati tedbir yargılamasında tam bir ispata...
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait taşınmazda 01/02/2006 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli sözleşme ile kiracı olan davalının halen aylık 6.000 TL+KDV asgari kira bedeli ödediğini, ödenen bu bedelin emsallerinin çok altında kaldığını belirterek çevredeki rayiçler, değişen ekonomik koşullar gözönünde tutularak 01/01/2014 tarafından itibaren aylık asgari kira bedelinin 25.000 TL+KDV olarak tespitini istemiştir. Davalı vekili, uzun süreli kira sözleşmelerinde kira süresi dolmadan kira bedelinin tespiti değil ancak uyarlama davası açılabileceğini, davanın uyarlama davası olarak değerlendirilerek, şartları oluşmadığından reddine karar verilmesini savunmuştur. Sözleşme hukukuna egemen olan sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa) ilkesi, hukukumuzda da kabul edilmiştir. Bu ilkeye göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır....
sözleşmesinin dava yoluyla uyarlama yoluna gidilme durumu hasıl olduğunu, ► Yerel mahkeme devam eden bir kira akdi olmadığı gerekçesiyle kira uyarlama talep edilemeyeceği kararı verdiğini, ancak verilmiş olan bu kararın hukuka aykırı olduğunu, kira uyarlama davası açıldığı tarihte müvekkili T1 ileT5 arasında imzalanan kira akdini hala devam ettiğini, beyan ederek istinaf isteminde bulunmuştur....
Sözleşmede kira bedeli başlığı altında " bir aylık net kira bedelinin ilk beş yıl için mağazanın KDV arındırılmış aylık net satışının %1'i , sonraki yıllar %2'si olduğu" kararlaştırılmıştır. Davacı dava dilekçesinde davalının kiralananın çok yakınında yeni bir market açtığını belirterek sonradan değişen bu durum sebebiyle edimler arası dengenin katlanılamayacak derecede bozulduğunu belirterek yıllık enflasyon oranı dikkate alındığında yıllara göre net satış bedeli ve elde edilen kar hesaplanarak kira bedelindeki düşüşün tespitini ayrıca mahrum kaldığı karın tahsilini istemiştir. Davacının davasında kira sözleşmesinde kira bedelinin uyarlanması istemi olup olmadığı hususu anlaşılamamıştır. Sözleşme hukukuna egemen olan sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa) ilkesi, hukukumuzda da kabul edilmiştir. Bu ilkeye göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır....
Bu durumda kira sözleşmesinin yapıldığı 15.05.2020 tarihi itibari ile pandeminin kanunda öngörülen "Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum," sayılamayacağı açıktır. Davacı pandemiyi ve etkilerini bilerek kira sözleşmesi yaptığına göre ahde vefa ilkesi uyarınca sözleşmedeki kira bedeli ve diğer koşullar geçerli olup kira bedelinin uyarlanmasını talep edemez. Davacının öne sürdüğü pandemi boyunca kiranın arttırılmayacağı hususunda önceki malik ile anlaştıkları hususu da uyarlama için yeterli sebep olmayıp kira sözleşmesine yazılmayan bu şart nedeniyle uyarlama koşullarının oluşmayacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece uyarlama koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması ve dava değeri yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 9.maddesi kapsamında yıllık kira farkı olarak kabul edilmesi usul ve yasaya uygundur....
Bu durumda kira sözleşmesinin yapıldığı 15.05.2020 tarihi itibari ile pandeminin kanunda öngörülen "Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum," sayılamayacağı açıktır. Davacı pandemiyi ve etkilerini bilerek kira sözleşmesi yaptığına göre ahde vefa ilkesi uyarınca sözleşmedeki kira bedeli ve diğer koşullar geçerli olup kira bedelinin uyarlanmasını talep edemez. Davacının öne sürdüğü pandemi boyunca kiranın arttırılmayacağı hususunda önceki malik ile anlaştıkları hususu da uyarlama için yeterli sebep olmayıp kira sözleşmesine yazılmayan bu şart nedeniyle uyarlama koşullarının oluşmayacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece uyarlama koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması ve dava değeri yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 9.maddesi kapsamında yıllık kira farkı olarak kabul edilmesi usul ve yasaya uygundur....
DAVA KONUSU : Kira (Kira Parasının Tesbiti İstemli) KARAR : Isparta 1....
Somut olayda davacı aralarındaki kira sözleşmesinin uzun süreli olduğunu, ödenen kira bedelinin çok düşük kalması nedeniyle sözleşmedeki dengenin kiralayan davacı aleyhine bozulması nedeniyle aylık kira bedelinin 180.000.00 YTL olarak uyarlanmısını istemiştir. Gerçekten de davalı kiracı ile taşınmazın önceki maliki arasında düzenlenen 1.8.1995 tarihli ek protokolde kira bedelinin her yıl banka yönetim kurulu kararı ile belirleneceği açıkca belirtilmiştir. Bu şekildeki bir kararlaştırma karşısında yani kira bedelinin belirlenmesi yetkisi mal sahibine tanındığına göre uyarlama davasının koşullarının oluşmadığı düşünülebilir. Ancak davalı kiralayan tarafından belirlenen kira bedeli davalı tarafından kabul edilmemekle taraflar arasında kira bedelinin miktarı yönünden bir muaraza yaratılmış olduğunun kabulü gerekir....
Ancak, bu dava, yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması koşuluyla, izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı takdirde, mahkemece belirlenecek kira bedeli, bu yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar. Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2020 (Ara Karar) NUMARASI : 2021/103 (DERDEST) DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : Tarsus 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27/01/2020 tarih ve 2021/103 Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Mersin İli Tarsus İlçesi Şehitmustafa Mahallesi 280 ada 20 Parsel Zemin kat 25 numaralı bağımsız bölümde dükkan nitelikli taşınmazın kiralanması için davacı ve davalı taraf arasında 23/12/2019 tarihli 5 yıllık kira sözleşmesi imzalandığını, davacı kiracının ilk yılının kira bedelini ödediğini, davalı kiralayanın kira bedelinde indirim ve ödeme şartlarında iyileştirme yapmadığını, 01/02/2021 tarihinde yeni kira döneminin başlayacağını, kira ödenmediği takdirde davalı tarafca davalı hakkında icra takibi başlatılabileceğini, Covid-19 salgınının etkili olduğu dönem boyunca geçerli olmak üzere kira bedelinin 57.500 TL olarak...