Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünde 31.10.2000 tarihinde başlattığı takip ile sözleşmede gösterilen aylık 1542.500.000 Tl. dan 11.7.2000 tarihinden itibaren ödenmeyen 9 aylık kir alacağı ve bunun işlemiş faizi yönünden talepte bulunmuş, talepte bulunurken de geçmiş dönem kira alacağı olduğu yönünde her hangi bir ihtirazı kayıtta koymamıştır. Nitekim itiraza uğrayan bu alacak, taraflar arasında ... 8. Asliye Hukuk mahkemesinin 2004/248 karar sayılı ilamının kesinleşmesinden sonra tahsil edilmiştir. Taraflar arasındaki kira tespit davasının kesinleşmesinden sonra bu kez kiralayan davalı, ... 16. İcra Müdürlüğünün yenilenen 2006/15335 esas sayılı takip dosyası ile 11.7.1998 tarihinden itibaren ödenmeyen aylık 2.430. YTL. Den 21.870 YTl. Kira alacağı ve bunun işlemiş 61.258,30 YTL. İşlemiş faizi yönünden takipde bulunduğu anlaşılmıştır. Az yukarıda açıklandığı gibi davalı kiralayan ... 13....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucu davaya konu kira alacağının 24.12.2014 tarihinde 6.000 Dolar havale edilmek suretiyle ödendiği ve kira alacağı talebinin konusu kalmadığından bahisle kira alacağı isteminin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilirken, davacının faiz istemi konusunda olumlu-olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durumda dava devam ederken ödenen 6.000 Dolar kira alacağına ödeme tarihine kadar işletilecek yasal faiz istemi hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekir. SONUÇ:Yukarıda 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, davalı tarafından PTT kanalı ile konutta ödemeli gönderilen ve davacı tarafından alınmayan kira parasının usulüne uygun olarak ödenip ödenmediği hususu incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kira alacağı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. 3-)Davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazına gelince;dava iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeni ile tahliye ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece tahliye ve kira alacağı yönünden işin esasına girilerek yargılama yapıldıktan sonra tahliye davası esastan reddedilmiştir. Bu durumda mahkemece, tahliye davasının esastan reddine karar verilmiş olması nedeni ile dava dilekçesinde gösterilen yıllık kira bedeli üzerinden davalı yararına avukatlık asgari ücret tarifesine göre nisbi vekalet ücreti takdir etmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....

        Somut olayda davacı vekili 01.04.2005 ile 31.03.2006 tarihleri arası ödenmeyen 4.200 TL kira alacağının tahsilini de istemiş, davalı süresinde yazılı cevap vermemiş, duruşmaya gelen davalı temsilcisi de zamanaşımı itirazında bulunmamıştır. Bu durumda mahkemece davalının zamanaşımı itirazı olmadığı dikkate alınarak kira alacağı yönünden işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle kira alacağı talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı vekilinin kira alacağı ve faizine yönelik temyiz itirazlarına gelince; ...Davalı borçlular vekili takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmeye karşı çıkmadığına göre kira ilişkisi kesinleşmiştir. Zira kiracılık sıfatında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık kira miktarı konusundadır. Bu durumda mahkemece aylık kira bedeli sözleşmede kararlaştırılan şekilde hesaplanarak alacak miktarı buna göre belirlendikten sonra yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının kira alacağı ve işlemiş faiz talepleri yönünden, işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

            Ödemenin gecikmesi durumunda yasal faiz uygulanacaktır." hükmü bulunduğunu, davalının dava konusu taşınmaza ait aylık 29.228 TL olan Ocak, Şubat, Mart 2011 aylarına ait kira borcunu 09.08.2011 tarihinde ödediğini ancak gecikme faizini ödemediğini, davalının ayrıca Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, 2011 kira borçlarını aylık 29.228,00 TL'den toplam 146.140,00 TL ile Eylül 2011 kira borcu 32.081,00 TL, sözleşmenin 6. maddesi uyarınca % 6 kira teminat farkı 2.054 TL ve Ekim 2011 kira borcu 32.081,00 TL olmak üzere toplam 212.356,00 TL kira borcunu ödemediğini, bunun dışında her bir ödenmeyen ay için gecikme faizini de bu güne kadar ödemediğini ileri sürerek, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim 2011 kira alacağı ile % 6 kira teminat farkı olmak üzere toplam 212.356,00 TL nin tahsiline, her bir ödenmeyen ay için gecikme faizinin tespiti ile tahsilini istemiştir....

              Mahkemece,davacının davasının kabulü ile, 69.849,97 TL ana para kira alacağı ,14.767,19 TL faiz olmak üzere toplam 84.617,16TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre,davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Somut olayda;mahkemece her ne kadar yanılgılı değerlendirme ile alınan bilirkişi raporunda belirlenen ana para kira alacağı ve talep edilen cari yıl kira bedeli tutarındaki tazminat alacakları toplamı ile 6183 sayılı yasanın 51. maddesi uyarınca belirlenen gecikme zammı ile cari yıl kira bedeli tutarındaki tazminat için hesaplanan yasal faiz toplamlarına hükmedilmiş ise de,hüküm kira alacağı ve cari yıl kira bedeli tutarındaki tazminat alacakları yönünden doğru ise de,faiz yönünden infaz kabiliyetine sahip olmayıp hatalıdır....

                Davaya dayanak takip ile yazılı kira sözleşmesine dayanılmasına ve davalı borçlunun takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmedeki imzasına karşı çıkmadığının anlaşılmasına göre İİK’nun 269/2 maddesi gereğince kira ve kefalet ilişkisi kesinleşmiş olup, davacı alacaklının kesinleşen yazılı kira ve kefalet sözleşmesi uyarınca İcra Mahkemesi’nden itirazın kaldırılmasını istemesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Borca itiraz eden davalı kefilin kira bedelinin ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK'nun 269/c maddesindeki belgelerle ispat etmesi gerekir. Bu durumda mahkemece kira alacağı yönünden işin esasının incelenerek esas hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....

                  Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan, kiracı ve kefiller aleyhine açılmış kira alacağı ve kiralananın erken tahliyesi nedeni ile mahrum kalınan kira alacağı ile kiralanana verilen zararın tazmini istemine ilişkindir....

                    ın kefil olduğunu, sözleşmede % 20 artış koşulu bulunduğunu, eksik ödenen kira bedellerinin ödenmesi için noter ihtarı gönderildiğini, kira parası ödenmediği için muacceliyet koşulu gereği kira sözleşmesinin bitim tarihine kadar 353.040-TL kira alacağı ve 9.658-TL işlemiş faiz için kiracı ve müşterek borçlu müteselsil kefil hakkında icra takibi yapıldığını, ödeme emri tebliğ edildiğini, her iki davalının ödeme emrine itirazları üzerine takibin durduğunu, haksız itirazların iptali, takibin devamı, % 40 icra tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalılar, kira sözleşmesindeki imzaların kendilerine ait olduğunu, ancak kira sözleşmesine konu yeri kendilerine ait şirketin kullandığını, şirkette yönetici olduklarından şahsi borçları olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuşlardır....

                      UYAP Entegrasyonu