Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu kiracı ... ve müteselsil kefil ... hakkında 15.9.2005-15.6.2008 kira dönemi alacağı olan 4.001 TL kira parasının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalıların itiraz etmesi üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Mahkemece itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, itiraz edilen alacağın %40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine karar, davalılardan ... tarafından kira alacağı ve icra inkar tazminatı yönünden temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından 17.6.2008 tarihinde başlatılan icra takibinde 15.9.2005 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesine dayanılmıştır. Bu kira sözleşmesinde aylık 200 TL olan kira parasının en geç ait olduğu ayın ilk beş gününde ve her ay peşin ödeneceği kararlaştırılmıştır....
Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağının tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere temerrüt olgusunun gerçekleştiğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının kira alacağı istemine ilişkin temyizine gelince; Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.07.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, kira sözleşmesine dayanarak 23.10.2008 keşide 24.10.2008 tebliğ tarihli ihtarla 01.07.2007 - 30.06.2008 tarihler arası kira bedeli 2.326,56 + KDV, 01.07.2008 - 31.10.2008 tarihler arası kira bedeli 875,07 + KDV olmak üzere toplam 3.201,63 TL + KDV'nin ödenmesini istemiş; dava dilekçesinde ise ihtara konu aylarla birlikte dava tarihine kadar birikmiş kira alacağı toplamı 5.584,84 TL'nin tahsilini istemiştir....
davranması nedeni ile sözleşmenin 04/07/2014 tarihinde feshedilerek tahliye için davalıya süre verildiğini, kiralananın tahliye edilmemesi üzerine kaymakamlık aracılığıyla 28/11/2014 tarihinde tahliye işleminin tamamlandığını ileri sürerek; tahliye tarihine kadar kira alacağı 174.949,39 TL, sözleşmenin 11. maddesine istinaden cari yıl kira bedeli 226.016,48 TL, sözleşmenin 14. maddesine istinaden fesihden sonra kiralananın teslim edilmesine kadarki 147 gün için cari yıl kira bedelinin %1’i oranında cezai şart 332.244,11 TL toplamı 733.209,98 TL'nin 05/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı alacaklı, 01/01/2010 başlangıç tarihli ve on yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 12/10/2011 tarihinde başlattığı icra takibi ile “kira alacağı nakit ve senet üzerinden” açıklamasıyla 36.000,00 TL ile 3.420,00 TL işlemiş faizi, 01/01/2011-31/10/2011 tarihleri arasında ise kira alacağı olarak 60.000,00 TL ile 5.400,00 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 96.000,00 TL kira alacağı ile 8.820,00 TL işlemiş faizi toplam 104.820,00 TL alacağın tahsili istenmiş, borçlu ... takibe itirazında alacaklıya senet vermediğini, senedin tarafı olmadığını, senede dayalı 36.000,00 TL alacağı ve işlemiş faizini kabul etmediğini, 60.000,00 TL miktarındaki alacağın ise 45.000,00 TL'lik kısmının ödendiğini belirterek, toplam 84.420,00 TL'lik alacağa itiraz etmiştir....
Davacı arsa sahibi tapudaki devir tarihlerine kadar kira talebinde bulunabileceğinden, 5 nolu bağımsız bölüm için 11.09.2006, 8 nolu bağımsız bölüm için 29.05.2006 tarihine kadar kira alacağının hesaplattırılması ve buna göre karar verilmesi gerekir. Ayrıca; davacı arsa sahibi, 12.09.2006 tarihli ihtarnamesi ile, kendisine isabet eden beş adet daire için 28.500,00 TL kira alacağının bir gün içerisinde ödenmesini istemiştir. Mahkeme, bu tarihten sonra tahakkuk eden kira alacağı için de, temerrüt gerçekleşmediği halde 16.09.2006 tarihinden itibaren temerrüt faizine karar vermiştir. 12.09.2006 tarihinden sonra, tahakkuk eden kira alacağı için, dava ve ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekirken buna aykırı olarak karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür....
Mahkemece, kiralananın tahliyesine itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulü ile 2.037,35 TL kira alacağı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 06.04.2015 tarihinde başlatmış olduğu tahliye istekli icra takibi ile 01.04.2013 ile 30.11.2014 tarihleri arası kira artış farkı alacağı 2.494,16 TL'nin tahsilini istemiş, davalı gerekli artışları yaparak kira bedellerini ödediği iddiasıyla icra takibine itiraz etmiş, yargılama sırasında aynı savunmayı tekrar ederek yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporu kabul etmediğini beyan etmiştir. Davalı temyiz aşamasında da ödeme belgelerini dosyaya ibraz etmiştir. Davacı vekilinin 27.10.2015 günlü beyan dilekçesinde, belirtilen tüm dönemlerde davalı tarafından 1400 TL aylık kira bedelinin ödendiği beyan edilmiş, bilirkişi tarafından hesaplama bu aylık ödeme miktarı kabul edilerek 06.04.2013 ile 06.10.2014 arası kira artış farkı alacağı belirtilmiştir....
İlk derece aşamasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının davalı kooperatiften iki adet işyerinin toplam rayiç bedeli olan 230.000,00 TL işyeri alacağı, 36.597,27 TL. kira alacağı olmak üzere toplam 266.597,27 TL. alacağının olduğu, bu tutardan davacının genel gider ve alt yapı borcu ile faizleri toplamı 55.295,41 TL. borcunun mahsubuyla 211.301,86 TL. alacağı bulunduğu hesaplanmış; davacı tarafça ıslah dilekçesiyle konut karşılığı tazminat tutarı 211.301,86 TL., kira tazminatı tutarı ise 36.597,27 TL. olarak ıslah edilmiştir. İlk derece mahkemesince davacının kira alacağı tutarı, konut karşılığı tazminat tutarı olarak belirlenen 211.301,86 TL.'nin hesaplanması içinde yer almasına rağmen ayrıca kira alacağı 36.597,27 TL.'nin tahsiline karar verilmiştir. Kira alacağı ayrı olarak talep edildiğinden ve ayrıca hükmedileceğinden 211.301,86 TL.'lik tutarın içindeki 36.597,27 TL.'nin mahsubundan sonra kalan 174.704,59 TL.'...
Dava, kira alacağı nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir olunarak karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 23/06/2004 tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 3.2 maddesinde yıllık kira bedelinin 63.804,60 TL olduğu kira bedelinin 3 er aylık dönemler halinde 4 eşit taksitte peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmış olup geciken kira bedeline hangi oranda faiz uygulanacağı belirtilmemiştir....
Somut olayda, takibin dayanağının 6 adet bono olduğu görülmekle birlikte, alacaklı tarafından ödeme emrinde alacak kalemlerinin “gecikmiş kira alacağı-vadesi gelecek kira alacağı-gecikmiş sigorta alacağı ve faizleri" şeklinde gösterildiği; senetlerin 03.09.2008 tarihli finansal kiralama sözleşmesi kapsamında verildiği hususunun da tarafların ve mahkemenin kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafından da kabul edilen finansal kiralamaya dair sözleşmelerdeki ibarelerden taraflara karşılıklı edim yüklendiği tartışmasız olup, bu durumda alacağın varlığı, miktarı ve tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirmektedir. O halde mahkemece borçlunun itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bendi gereğince tahliye, akdin feshi davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Dava dilekçesinde dava değeri 7.268 TL olarak gösterilmiştir. Bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Mahkemeleridir. Buna göre uyuşmazlığın ...Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....