WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2021/9464 esas sayılı dosyasıyla başlattığı icra takibinde, 13.490,00 TL Temmuz 2021 ayına ait bakiye kira alacağı, 26.980,00 TL Haziran 2021 ayı kira bedeli, 26.980,00 TL Mayıs 2021 ayı kira bedeli, 13.490,00 TL Nisan 2021 ayı bakiye kira alacağı, 26.980,00 TL Mart 2021 ayı kira bedeli, 13.490,00 TL Şubat 2021 ayı bakiye kira alacağı,13.490,00 TL Ocak 2021 ayı bakiye kira alacağı, 26.980,00 TL Aralık 2020 ayı kira bedeli, 26.980,00 TL Ekim 2020 ayı kira bedeli, ve işlemiş faiz alacağı toplamı 203.547,90TL'nin tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri, davalı kiracıya 09.08.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kiracı vekili 05.08.2021 tarihinde süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz etmiştir....

Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece tahliye davasının reddine, kira alacağı davasının tefrik edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve hükmün dayandığı gerekçelere göre, davacı vekilinin tahliye davasının reddine ilişkin hükme yönelttiği temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin kira alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı, dava dilekçesinde temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ise ödenmeyen kira alacağının tahsilini istemiştir. HMK.nun 4/1-a maddesi gereğince kiralanan taşınmazların İ.İ.K.'na göre ilamsız tahliyesine ilişkin hükümler ayrık kalmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Kira alacağı davası tahliye davası ile birlikte açılabileceği gibi ayrı da açılabilir....

    Davalılar davalının dayandığı kira sözleşmesini kabul etmediklerini, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 01/03/2004 tarihli kira sözleşmesi olduğunu, davacının beyan ettiği tarihte yeni bir kira sözleşmesi imzalamadıklarını, muhtemelen davacının 1999 yılında imzalanan, önceki kira sözleşmesi döneminde elinde kalan kira sözleşmesini doldurduğunu, kira borçları olmadığını bildirerek, davanın reddini talep etmiştir. Davacı, 01.04.2004 başlangıç tarihli 5 yıl süreli aylık 400,00 TL kira bedelli kira sözleşmesine dayanmakta olup, kira sözleşmesinde Kiralayan İMirasçıları adına E.. G.., kiracı A.. T..'dir. Kira sözleşmesini davalı L.. T.. adi kefil olarak imzalamıştır. Davaya konu taşınmaz, kira sözleşmesinin yapıldığı tarihde adına kayıtlıdır. Bursa 3....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira alacağı ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira alacağı ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağı istemine ilişkindir....

        Mahkemece, kiralananın kullanım amacını gerçekleştirecek hastane ruhsatının bulunmadığı ve kira aktinin Borçlar Kanununun 286.maddesi hükmü uyarınca haklı olarak feshedildiği ancak davacı kiralananı 01.01.2001 tarihinden 30.09.2001 tarihine kadar kira akti hükümleri uyarınca kullandığından bu döneme ilişkin kira borcunu ödemesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, dokuz aylık kira alacağı 54.000 USD’nin 30.09.2001 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yoksun kalınan kira alacağı ve cezai şartın tahsili istemi ile davalı gerçek kişiler aleyhine açılan davanın reddine, Birleştirilen dava yönünden ise taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı şirketin kira borcundan başkaca borcunun bulunmadığı bilirkişi incelemesiyle saptandığından, birleşen davanın da reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye ve kira alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve kira alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, konut ihtiyacı nedeniyle tahliye ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kiralananın tahliyesine, kira alacağı isteminin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6098 sayılı TBK.’nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir....

            Mahkemece, tahliye hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, kira alacağı yönünden ise, davacının sözleşmeye dayanakta olup, sözleşmeden kaynaklanan hak ve borçların o sözleşmenin taraflarını bağlayacağı, davacının sözleşmenin tarafı olmadığı bu şekli ile de davacı yönünden davalı kiracının temerrüde düşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından kira alacağı yönünden temyiz edilmiştir. Somut olayda, davacı taşınmazı yeni satın alan malik konumunda olup, dava konusu taşınmaza ilişkin kira sözleşmesinden doğan hakları da bu satın alma ile kazanmış olur. Davacının taşınmazı satın alması ile kira akdi sona ermiş olmaz. Yeni malik kiracıya göndereceği ihtarname ile bundan böyle kira bedellerinin kendisine ödenmesini talep eder. Bu ihtarın tebliğinden itibaren artık kira bedelleri yeni malike ödenecektir....

              Dava, ödenmeyen kira alacağı ile gecikme cezası ve gecikme zammının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 12/01/2005 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan taşınmaz .. ada ..nolu parselde kayıtlı 25171 m2 lik arsanın 23319 m2 yüzölçümündeki kısmı olup taşınmaz, üzerindeki tesislerle birlikte K. Spor Kulübüne tahsis edilmek üzere davalı tarafından kiralanmıştır. Sözleşmede aylık kira bedellerinin her ayın 5.gününe kadar ödeneceği, kira bedelinin süresinde ödenmemesi halinde geciken süre için amme alacağının tahsiline ilişkin kanunun yeniden düzenlenen 506 sayılı yasanın 80....

                Dava, kira alacağı ve tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme, kira alacağı yargılama sırasında ödendiğinden kira alacağı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tazminat talebinin reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 12.10.2006 tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 11. maddesinde “kiracının taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi halinde ( taksitlerin süresinde ödenmemesi dahil ), 2886 Sayılı Kanunun 62. maddesine göre, idare 10 gün süreli ihtarname ile durumu bildirir ve ihtarnamede yazılı hususlara uyulmasını ister. Onuncu günün sonunda yapılacak kontrolde belirten hususlara uyulmadığı görülürse, kira sözleşmesi feshedilerek kesin teminat irat kaydedilir ve son bir yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilir” hükmü öngörülmüştür....

                  Borçlu ödeme süresi içinde(on, otuz veya altmış gün) borcunu(KİRA BORCUNU) ödeyebilir. Borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren ödeme süresi içinde KİRA BORCUNU öderse; ilamsız tahliye takibi son bulur, alacaklı haciz ve tahliye isteyemez(Kuru, s. 828-829). Görüldüğü gibi yukarıda yer verilen mevzuat(icra ve iflas kanunu ile yönetmeliği) hükümleri kira alacağı ve kira borcu kavramlarından bahsetmiştir. Lafzi yorum yapıldığında; KİRA BORCU kapsamına yan giderlerin(su, elektrik v.b.) dahil olduğu sonucuna varılamayacaktır. İcra mahkemesinin görev alanına giren temerrüt tahliye istemlerinin yasal dayanağı İİK’nın 269/a maddesidir. Yasa koyucu bilinçli olarak; “KİRA BORCUNU….” ifadesini tercihle yetinmiş, Türk Borçlar Kanunu’nun 315/1 nci maddesindeki “… veya yan gideri…” tabirini özellikle kullanmamıştır. Yine, kira sözleşmesinde belirli bir edimin(giderin) kiracıya ait olduğunun belirtilmiş olması o edimin(borcun) kira borcundan sayılmasını gerektirmez....

                    UYAP Entegrasyonu