Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması, icra inkar tazminatı ve tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına, asıl alacağın %20si oranında tazminatın davalı borçludan alınıp davacıya verilmesine ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin tahliyeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, 2- Davalı vekilinin bir kısım alacağa ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı alacaklı, 01/01/2013 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmelerine dayanarak 13/11/2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2013 yılı Haziran ayının 520 TL kira farkı, 2014 haziran ayına ait 7.020,000 TL kira alacağı, ve 2014 yılı temmuz...

    Dava, kira alacağı nedeniyle başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, aylık kira bedeli 3.630 TL kabul edilerek yapılan hesap neticesinde, davacı alacaklının 2013 yılı Ocak-Şubat-Mart ve 2 gün de Nisan ayına ilişkin olarak kira alacağı toplamının 11.132,00 TL olduğu bildirilmiştir. Davacının dava dilekçesinde de kabul ettiği gibi taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden kira artış dönemi Haziran ayı olmasına rağmen bilirkişinin kira artışını Ocak ayından başlatmak suretiyle hesap yapması ve bu hesaba göre bulunan bedel yönünden takibin devamına karar verilmesi doğru değildir....

      Mahkemece 02/04/2012 tarihli haciz tutanağında aylık kira bedelinin 1600 TL olduğunun davalı kiracı tarafından kabul edildiği ve bu beyanın davalıyı bağlayacağı gerekçesi ile aylık kira bedeli 1600 TL olarak kabul edilmiş ve bu miktar üzerinden kira alacağı hesap edilmişse de 02/04/2012 tarihli haciz tutanağındaki kira bedelinin 1600 TL olduğuna ilişkin beyanı davacıyı bağlamaz. Kira bedelinin sözleşmede kararlaştırılan miktardan daha yüksek olduğunu davalı kiralayanın kanıtlaması gerekir. Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

        Blok 1. kat ... numaralı bağımsız bölümden elde edilen kira gelirinde davacının payının bulunmadığı dikkate alınarak, bilirkişiden bu konuda ek rapor alınması düşünülmeksizin yazılı şekilde kira alacağı yönünden hüküm oluşturulması doğru olmamıştır. Yapılacak iş; dosyaya rapor veren bilirkişiden ek rapor alınarak, kira sözleşmesinde yazılı olan 9000 Amerikan doları yıllık kira bedelinin ... Blok 1. kat ... ve 2 numaralı bağımsız bölümlere ait olduğu değerlendirilerek, davacı şirketin %40 oranında pay sahibi olduğu 2 numaralı bağımsız bölüm nedeniyle davalı arsa sahibinin elde ettiği kira gelirinin belirlenmesi ve davacının bu davadaki %40 payı olduğu dikkate alınarak kira alacağı hakkında hüküm kurulmasından ibarettir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

          toplam 247.944,19 TL (bariyer tamiri ücreti ile kira, aidat ve kapıcı ücreti alacağı ve faizleri dahil) tahsili için tahliye talepli icra takibine başlattıklarını, davalının taraflar arasında yazılı veya sözlü kira ilişkisi bulunmadığı, icra takibinin şartlarının yerine getirilmediğini belirterek itiraz ettiğini, müvekkilinin 10.10.2017- 10.12.2019 tarih aralığına ilişkin kira alacağı, 30.05.2017- 11.12.2019 tarih aralığına ilişkin aidat alacağı, 01.05.2017 ve 01.12.2019 tarih aralığına ilişkin kapıcı ücreti alacağı ile 100 TL bariyer tamiri ücretine ilişkin alacağı bulunduğunu belirterek davalının Ankara 30....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/1485 E. sayılı dosyasında 3450 TL kira alacağının, birleşen ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/1370 Esas sayılı dosyasında 2700 TL kira alacağının faiz ve masraflarla davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece tahliye davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen kira alacağı davalarının kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından kira alacağı yönünden temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 222.35 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.12.2011 günü oybirliğiyle karar verildi....

            Sözleşmedeki artış şartının geçersiz olmasına göre, mahkemece 15.05.2010 tarihinden başlayan dönem ve sonrası için 400,00 TL üzerinden değerlendirme yapılması durumunda davacının 15.05.2010-15.05.2011 dönemi için 411,00 TL, 15.05.2011-15.05.2012 dönemi için 145,00 TL, 15.05.2012-15.05.2013 dönemi için 434,00 TL, 15.05.2013-15.06.2013 dönemi için 400,00 TL, 15.05.2009-15.05.2010 dönemi bakiye 3.068,00 TL olmak üzere toplam 4.448,00 TL asıl kira alacağı ve faizini talep edilebileceği, bu durumda asıl alacak miktarına göre istenebilecek faiz miktarı hesaplanıp, ödemelerde nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya içeriğine uygun olmayan, 15.05.2009 tarihinden 15.06.2013 tarihine kadar ki kira alacağı toplamı 20.000,00 TL olmasına karşın toplama hatası yapılarak 13.200,00 TL kira alacağı ile 15.992,00 TL kira ödemesi bulunduğu gerekçesi ile faiz hesabı da yapılmayan hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak davanın tümden reddine karar verilmesi doğru değildir....

              Sulh Hukuk Mahkemesince, icra takibinin kira alacağı ve tahliye istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin olduğunu, kiralananın tahliyesine yönelik bir talebin bulunmadığı gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, davacı icra takibinde kira alacağı yanında tahliye talebinde bulunmuş ise de, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açarken tahliye talebinde bulunmadığı, davanın itirazın iptali ve takibin devamı yönünde kira alacağının tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda akdin feshi ve tahliye istemi ile birlikte açılmayan kira alacağı davalarında mahkemenin görevi HUMK’nun 8/1. maddesine göre alacak miktarı esas alınarak belirlenir. Dava tarihi itibariyle dava değerinin Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırı olan 7.230,00 TL’yi aştığının anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                K A R A R Dava 4800 TL kira alacağı için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine, 2400 TL kira alacağı üzerinden itirazın kaldırılmasına, fazlaya ilişkin kira alacağının reddine karar verilmiş karar her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Davacı vekilinin itirazın kaldırılması talebinin kısmen reddine, ilişkin temyize konu edilen kira alacağı miktar itibarı ile 2400 TL olup, İİK'nun 4949 sayılı Kanun'la Değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı Kanunun Ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında temyize konu değerin 5.980,00 TL'yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur....

                  Dosya kapsamından; taraflar arasında tarla kira sözleşmesi düzenlendiği, ödenmeyen 10.970.40.- YTL. kira bedeli için icra takibine geçildiği, borçlunun itirazı sonucu davacı ... Müdürlüğünün yalnızca icra takibine yapılan itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II-I. maddesine göre, kira sözleşmesine dayanan ve her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesi görevi kapsamındadır. Somut olayda; akdin feshi ya da tahliye istenmediği, yalnızca kira alacağı için icra takibine itirazın iptali istendiğine göre, H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesi dava değeri ve dava tarihi esas alındığında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29/12/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu