Dava, 6100 Sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden önce açıldığından mahkemenin görevi 1086 Sayılı HUMK'na göre belirlenmelidir. 1086 Sayılı HUMK'nun göreve ilişkin hükümlerine göre de; davacının alacak talebi ister ecrimisil alacağı olsun, ister kira alacağı olsun müdeabihin değerine göre belirlenmelidir. Talep edilen alacak miktarı 11.437 TL olduğundan davanın görülmesinde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Kira alacağının değere bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi durumu HUMK'nun 8/2 maddesi gereğince, Kira alacağının, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları ile birlikte açılmış olması haline münhasırdır. Bu nedenle alacak istemine ilişkin davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, Kanunu aykırı şekilde sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Keşan Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/01/2015 NUMARASI : 2014/612-2015/40 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak (kira alacağı) davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, taşınmaz tahliye edilmiş olduğundan tahliye konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kira alacağı istemi yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından tahliye kararına yönelik vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davalının, müvekkiline ait konutta 13 yıldır kiracı olduğunu, aylık kira bedeli 340 TL olup Ağustos 2013- Kasım 2014 kira döneminden, 5.196,86 TL kira alacağı bulunduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, kira bedeli karşılığı taşınmazda tadilat yapılması ve kira bedelinden mahsup edilmesi konusunda sözlü anlaşma sağlandığını, kira borcu bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur....
Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve kira, elektrik, hor kullanma alacakları istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 3.015,00 TL kira alacağı, 600,00 TL hor kullanma alacağı, 98,27 TL elektrik bedeli alacağının davalıdan tahsiline, tahliye yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının 2010 ve 2011 yıllarına ait ödenmeyen 2.700,00 TL kira borcu olduğunu, ayrıca 2012 yılının Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarına ait 950,00 TL kira parası ile abonesi kendi adına olan 100,00 TL elektrik borcunu da ödemediğini, dükkanın kepenklerine ve elektrik tesisatına zarar vererek, 1.250,00 TL hasara neden olduğunu ,kira dönem sonu olan 01.01.2012 tarihinden bir ay önce kiracıya taşınmazı tahliye etmesinin bildirilmesine rağmen tahliye edilmediğini belirterek davalının taşınmazdan tahliyesine ve toplam 3.650,00 TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Aynı maddenin ikinci fıkrasının birinci bendine göre ise kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları, değerine bakılmaksızın, sulh hukuk mahkemesinin görevi içerisindedir. Somut olayda, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Kira alacağı davası anılan hükümdeki davalarla (tahliye, akdin feshi, kira tespiti davalarıyla) "birlikte" açılmadığına göre, kira alacağı miktarı görevi belli edecektir. İstenilen kira alacağı miktarı 7.230 TL'yi geçmediğinden HUMK.'un 1. ve 8. maddelerine göre, davaya bakmakla sulh hukuk mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi nedeni ile davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak, itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 01/03/2008 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede yıllık kira bedeli 13.000 TL olarak belirlenmiştir. Davacı alacaklı tarafından 21/11/2008 tarihinde başlatılan takipte 01/03/2008 ila 01/03/2009 tarihleri arasındaki kira alacakları toplamı 13.000 TL kira alacağı ile 4775 TL işlemiş faiz alacağı talep edilmiştir....
Didim İcra Müdürlüğünün 2021/2461 Esas sayılı dosyası ile takip alacaklısı davacı vekilince davalı borçlu aleyhine 2017 yılı kira alacağı 7.000,00 TL, 2018 yılı kira alacağı 7.700,00 TL, 2019 yılı kira alacağı 8.470,00 TL, 2020 yılı kira alacağı 9.317,00 TL ve 2021 yılı kira alacağı 8.540,00 TL kira alacaklarının işlemiş faizleri ile birlikte tahsili talebi ile tahliye talepli takip yapılmış, takipte 01/01/2017 günlü kira sözleşmesine dayanılmış, davalı borçluya örnek 13 ödeme emri 03/02/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından takibe itiraz edilmemiştir. Takip dosyasından yapılan tahsilat bulunmayıp ilk derece mahkemesi karar tarihinden sonra takip alacaklısı T1 vekilince dosya alacağının ve tahliye haklarının Arzu Doğan ve Yeşim Üngör Aktar'a temlik edildiği bildirilmiş olup 12/01/2023 tarihinde oluşturulan belge altında temlik eden vekili ile temlik alanlar olarak Arzu Doğan ve Yeşim Üngör Aktar'ın imzaları bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, kira sözleşmesinin feshi, kiralananın tahliyesi, kira alacağı ve eski hale getirme bedelinin tahsili isteminden kaynaklanmaktadır. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından dava konusu taşınmaz tahliye edildiğinden akdin feshi ve tahliye isteminin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,kira alacağı ve eski hale getirme isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından alacağa yönelik olarak temyiz edilmiştir. Bu durumda temyiz incelemesi Dairemiz’in görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu 10 nolu dükkan kira bedeli 460,00 TL, 11 nolu dükkan kira bedeli 510,00 TL olup, her iki kira sözleşmesinde de kira bedelinin her ayın ilk 5 gününde ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesi ile, 2010 yılı 4.ayından 2011 yılı 12.aya kadar olan kira bedellerinin ödenmediğini bildirmiş ve takip talebi ile 21 aylık kira alacağı 20.370,00 TL'nin tahsilini istemiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ile; dava konusu her iki taşınmaz için 25 Nisan - 25 Aralık tarihleri arası döneme ilişkin 20 aylık kira alacağı ve işlemiş faiz hesaplanmış olup, sonuç olarak toplam kira alacağının 19.400,00 TL işlemiş faizinin de 11.719,25 TL olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda yirmi aylık kira alacağı karşılığı 19.400,00 TL ile işlemiş faizi 11.719,25 TL üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmiştir....
Bu durumda takip tarihi itibariyle muaccel olmayan takibe konu 2015 yılı Eylül ayından 2016 yılı Haziran ayına kadarki kira alacağı yönünden itirazın kaldırılması talebinin reddi gerekir. Öte yandan, davacı alacaklı takip talebi ile 01.07.2014 tarihinden itibaren kira artış farkı ile eksik ödenen bakiye kira alacağı 3.350,00 TL’nin ve takip tarihi itibariyle muaccel olan 2015 yılı Temmuz ve Ağustos ayları kira alacağının tahsilini de istemiştir. Bu durumda mahkemece, kira ödemelerinin yapıldığı kiraya verene ait hesap ekstresinin, sözleşmenin başlangıç tarihi olan 01.07.2013 tarihinden itibaren ödemeleri gösterir şekilde getirtilip incelenerek, sonucuna göre 2014 yılına ilişkin ödenmeyen kira artış farkı ve eksik ödenen kira alacağı bulunup bulunmadığının tespiti gerekirken, yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....