-TL ve 2016 senesinde 700,00.- TL yatırdığını, ancak daha önceki vakıf yöneticisinin mahkeme tarafından vakfı zarara uğratması ve kira bedellerini çok düşük bedellerle akdetmesi karşılığında azledildiğini, vakfın daha fazla zarara uğramaması için bu davanın açıldığını, dava konusu yer için ödenmekte olan kira bedelinin mecurun bulunduğu çevredeki emsal kira bedelleri, yüz ölçümü ve özellikleri itibariyle hak ve nesafet ilkeleriyle bağdaşmayacak ölçüde fevkalade az olduğunu, adalet ve hakkaniyet ölçülerine uygun olarak kira bedellerinin uyarlanmasını, aylık 700,00.-TL olan kira bedelinin dava tarihinden itibaren 1.050,00.-TL 'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Açılan davayı kabul etmediğini, kira bedeli uyarlama davasının şartlarının Borçlar Kanununun 138....
Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi 01 03 2002 başlangıç tarihli süre 15 yıl sürelidir. Sözleşmenin 4/e mad- desinde yer alan özel koşul “ ikinci ve müteakip kira yıllarında kira bedeli, her yıl, bir önceki yıl bedelinin, o yılda artışın yapılacağı tarihten geriye doğru son oniki ayda, Devlet İstatistik Enstitüsü, tüketici fiyat endeksinde aylık ortalamalara göre meydana gelmiş yıllık değişim nispetinde artırılması suretiyle tespit olunacaktır.” şeklindedir. Somut olayda talep; kira sözleşmesinde taraflarca kararlaştırılan kira parasının artırılması ile ilgili koşulun iptaline ilişkin olup, dava bu niteliği itibariyle kira sözleşmesine dayanan kira tesbit davası olmayıp, kira parası ile ilgili hükmün iptali istemini içeren uyarlama davasıdır....
asgari kira bedelinin mağaza işletmeye açıldıktan sonra işlemeye başlayacağı asgari kira bedeline her yıl bir önceki yılın İstanbul Ticaret Odası toptan eşya fiyat endeksine kira yılı ortalama artış oranı kadar zam yapılacağının kararlaştırıldığı, buna göre olacağı belirlenen bu asgari kira bedelinin 01.03.2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesine uygulanacağının anlaşıldığı, sözleşmenin genel koşullar dâhil herhangi bir hükmünde kira bedelinin uyarlamaya ilişkin koşullarla ilgili bir düzenleme bulunmamakla birlikte sözleşmenin 4.maddesinde, sözleşme süresi sonuna kadar uyarlama davası açılmayacağı, sözleşme süresinin, sözleşmenin 6 maddesinde 15 yıl olduğu, davacı tarafça, 15 yıllık süre sonu itibariyle başlayan kira dönemine ilişkin uyarlama talep edildiği, Mahkemece hükme esas alınan 03/02/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda dava tarihine kadar uyarlama koşullarının altın, emsal kira ve bölgedeki ticari değişiklikler kriterine göre uyarlama koşullarının oluştuğunun sonucuna varıldığı...
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait akaryakıt istasyonunda 23/11/2010 tarihinde tapuya şerh edilen 10 yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğunu sözleşmede yıllık kira bedelinin 350.000 TL+KDV olarak kararlaştırıldığını davacının sözleşmenin imzası sırasında davalıya on yıllık kira bedeline mahsuben 1.700.000 TL +KDV kira parası ödediğini bu ödenen miktar dışında ayrıca her yıl 180.000.000 TL+KDV 'nın ödenegelediğini 01/01/2011 tarihinden itibaren ödenen kira parasının kiralananın ticari ,iktisadi önemi, çevre durumu, istasyonda LPG olmaması , çevreye pekçok yeni istasyon açılması ...' e yeni çevre yolları inşa edilmesi; piyasa koşulları, şehrin ekonomik yönden gerilemesi ve diğer etkenler nedeniyle davacının zarar etmeye başladığını ve kira miktarının katlanılmaz hale geldiğini belirterek 01/01/2014 tarihinde başlayacak dönem yıllık kira parası 350.000 TL+KDV den 180.000 TL+KDV 'nin indirilerek 170.000 TL+KDV olarak belirlenmesini talep etmiştir....
İstinaf dilekçesine cevap veren davalı vekili dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğundan istinaf taleplerinin reddi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte,işbu dava kira tespit değil, uyarlama davası olduğundan, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıkmamış, işlem temelinin çökmesine sebep olacak bir gelişme yaşanmamış olduğundan davacının istinaf taleplerinin bu aşçıdan da reddi gerektiğini, bilirkişi raporunda ve rapor ekinde yer verilen Yargıtay kararlarına bakıldığında, işbu kira uyarlama davasında kira bedelinin uyarlaması şartlarının oluşmadığını, uyarlama şartlarının bulunmadığının sabit olmasının yanı sıra; kira bedelinin ciro üzerinden kararlaştırıldığı bir kira sözleşmesinde ticari hayatta zaman zaman artış yaşanabileceği gibi düşüşlerin de muhtemel olduğu öngörülebilir bir durum olduğunu, uyarlama davası açılabilmesi için ise, önceden öngörülemeyen ve beklenilemeyen hallerin...
İstinaf dilekçesine cevap veren davalı vekili dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğundan istinaf taleplerinin reddi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte,işbu dava kira tespit değil, uyarlama davası olduğundan, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıkmamış, işlem temelinin çökmesine sebep olacak bir gelişme yaşanmamış olduğundan davacının istinaf taleplerinin bu aşçıdan da reddi gerektiğini, bilirkişi raporunda ve rapor ekinde yer verilen Yargıtay kararlarına bakıldığında, işbu kira uyarlama davasında kira bedelinin uyarlaması şartlarının oluşmadığını, uyarlama şartlarının bulunmadığının sabit olmasının yanı sıra; kira bedelinin ciro üzerinden kararlaştırıldığı bir kira sözleşmesinde ticari hayatta zaman zaman artış yaşanabileceği gibi düşüşlerin de muhtemel olduğu öngörülebilir bir durum olduğunu, uyarlama davası açılabilmesi için ise, önceden öngörülemeyen ve beklenilemeyen hallerin...
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Açılan davayı kabul etmediğini, 01/01/2014 tarihli kira kontratı mucibince kiracı olduğunu, kira kontratının süresinin 5 yıl olup 31/12/2018 tarihinde sona ereceğini, kontratın usulüne uygun olduğu sebebi ile kira sözleşmesinin yenilenmesi veya sözleşme sona ermeden kira bedelinin revize edilmesinin hukuken söz konusu olmadığını, kira uyarlaması için olağanüstü bir halin varlığından söz edilemeyeceğini, davacının iddialarının samimi, gerçek ve kukuki olmadığını, uyarlama davasının şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince; Davanın reddine, karar verildiği görülmüştür....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/409 Esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, çevredeki gayrimenkullerin değerlerinin yükseldiğini, ödenmekte olan kira bedelinin çok düşük kaldığını ileri sürerek; 16/05/1999 tarihinden itibaren davaya konu gayrimenkulün yıllık kira bedelinin 300.000TL olarak uyarlanmasını istemiştir. Davalı; çevredeki gayrimenkullerin değerlerinin yükselmiş olmasının yada kira bedelinin düşük kalmasının uyarlama sebebi olmadığını, mezkur yere ait kira uyarlamasının Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1995/902 Esas sayılı dosyasıyla yapıldığını, bir daha uyarlama yapılamayacağını, davacı tarafın her yıl dava açtığını, uyarlama davalarında geriye dönük artırma talebinde bulunulamayacağını, 16/05/1999 tarihinden itibaren uyarlama talep edilemeyeceğini, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, somut olayda uyarlama şartlarının gerçekleşmediğini, savunarak; davanın reddini istemiştir....
Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman “ uyarlama “ davası açılabilir. Mahkemece yapılacak iş; az yukarıda açıklanan uyarlama davalarında uygulanması gereken kurallar belirtildiği şekilde tek tek ortaya konulmalı ve konularında uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan ( inşaatçı- emlakçı- kira bilirkişi), tüm bu veriler kiralananın niteliği, kullanma alanı, konumu, çevresi, bölgedeki kira parasını etkileyecek normalin üstündeki imar ve ticaret değişiklikleri emsal kira paraları, vergi ve amortisman giderlerindeki artışlar, azalışlar dikkate alınarak bir rapor alınmalı ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Kira sözleşmesinde kiranın aylık 5.0000.000.000 TL. olduğu, yıllık kiranın peşin ödeneceği ve her yıl kiranın DİE toptan eşya fiyatı endeksine göre artacağı kararlaştırılmıştır. Uyarlama davalarının kabul edilebilmesi için, sözleşmenin kurulduğu tarihten sora geçen süre içinde gerek taşınmazın bulunduğu çevrede gerekçe kira bedellerinde çok büyük değişikliklerin olması gerekir. Kira sözleşmesinin yapılmasından sonra çevrede bu nitelikte olağanüstü bir gelişme olduğu, çevrenin ticari yönden çok geliştiği davacı tarafından kanıtlanamadığı gibi, iktisadi bir krizin olmadığı, 19.2.2007 tarihli bilirkişi raporunu da da belirtildiği gibi doların %5,45 auronun %43,88 kiraların %59,22 oranında arttığı, yani döviz ve yabancı paralarda ve kiralara çok büyük katlanılamayacak değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır. Öyle olunca uyarlama şartları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmelidir....