"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira tespiti (Uyarlama) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira tespiti (uyarlama) davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine,hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Davaya konu takip dosyasında talep edilen kira alacağı dönemine ilişkin açılan uyarlama davasında verilecek kararın kira alacağına ilişkin davayı etkileyeceği açıktır. Bu durumda Mahkemece, öncelikle davalı kiracılar tarafından dava konusu kira dönemine ilişkin açılmış bir uyarlama davası bulunup bulunmadığı üzerinde durularak, uyarlama davasının bulunması halinde uyarlama davası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi, uyarlama davasının bulunmadığının anlaşılması halinde ise bozma ilamında belirtildiği üzere kiracının, kira bedelini ödemekle yükümlü olduğu gözetilerek bozma ilamına uygun olarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dava, kira sözleşmesinin yapıldığı anda mevcut olan dengenin bozulduğunu, geçen zaman içindeki değişiklikler nedeniyle kiranın çok düşük kaldığı ve çekilmez hal aldığı iddiası ile kiranın uyarlanması talebiyle açılmıştır. Uyarlama davasının dinlenebilmesi için diğer şartların yanında uyarlanması istenen kira sözleşmesinin uzun süreli olması gerekir. Kısa süreli kira sözleşmelerinde istisnai bir dava olan uyarlama talep edilemez. Ancak kira dönemi sonunda kira tesbit davası açılabilir. Somut olayımızda kira sözleşmesi 25.7.2000 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli isede, davanın açıldığı 30.12.2004 tarihi itibariyle kira sözleşmesinin bitmesine 1 yıldan çok az bir süre kalmıştır. Öyle olunca uyarlama istenen süre kısadır....
Mahkemece, dava tarihinden itibaren aylık kira parasının 2600 ABD dolan olarak uyarlanmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 1.8.1998 tarihli ve 5 yıl 4 ay sürelidir, iş bu uyarlama davası ise 5.9.2001 tarihinde açılmıştır. Kira sözleşmesi düzenlendikten sonra ABD doları, 21.2.2001. ekonomik kriz nedeniyle Türk Lirası karşısında aşırı değer kazanmıştır. Buna rağmen davacı uyarlama davası açmayarak, aynı yılın Eylül ayına kadar sözleşmeye uymaya devam etmiştir. Davacı bu şekilde ekonomik krizden sonra, sözleşmeyi benimsemiş ve işlem temelinin çökmediğini kabul etmiş sayılacağından uyarlama davası açma hakkını kaybettiğinin kabulü zorunludur. Mahkemece, bu nedenle davanın reddine karar yerilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
KARAR Davacı, 01.10.1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile taşınmazını yıllık 12.000.000 TL kira bedeli karşılığında davalılara kiraya verdiğini, taşınmazın niteliklerine, günün ekonomik koşullarına ve emsallere göre kira bedelinin çok düşük kaldığını, davalıların kira bedelini artırma talebini kabul etmediklerini iddia ederek 01.10.2006 tarihinden itibaren yıllık kira bedelinin 18.000 YTL olarak uyarlanmasını istemiştir....
Dava konusu taşınmaz köy sınırları içinde bulunup, Borçlar Kanununun adi kira hükümlerine tabidir. Borçlar Kanununa tabi yerlerde kira tespitine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalı vekili 21.10.2008 tarihli cevap dilekçesi ile kira sözleşmesinin 10 yıl süreli olduğunu kabul etmiştir. Kira sözleşmesinde de 10 yıldan çok olmamak üzere kira sözleşmesi düzenleneceği belirlenmiştir. Davanın niteliği itibariyle sözleşmenin bitimine 5 yıl gibi uzun bir süre kaldığına göre talebin uyarlama isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyarlama niteliğinde bulunan uyuşmazlığın dava değerine göre Ulus Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. (1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Ulus Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacının uyarlama koşullarını gerektiren sebepleri bildirmediği, günümüzün güç ekonomik şartlarının uyarlama için sebep teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-HUMK'nun 76. maddesi uyarınca maddi vakıaları bildirme görevi taraflara, olayın hukuki nitelendirmesini yapma ve uygulanacak kanun maddesini bularak olaya uygulama yetkisi mahkemeye aittir.Davacı dava dilekçesinde, kiralanan taşınmaz için ödediği kira bedelinin emsallerine göre çok yüksek olduğunu, günün ekonomik koşulları karşısında belirlenen kira bedelini ödemesinin mümkün olmadığını belirterek uyarlama talebinde bulunmuş mahkemecede davacının uyalama talebinde bulunduğu kabul edilmiştir. Davacı bu şekilde uyarlama talebine gerekçe olara ekonomik koşulları da ileri sürmüştür....
gereği uyarlama davasının ancak dava tarihinden sonraki kira bedellerine ilişkin olarak açılabilecek bir dava olduğunu geçmiş yıllara ait kira bedellerine ilişkin uyarlama talep edilemeyeceğini, davacı tarafından iddia edildiği gibi aşırı ifa güçlüğü hükümlerinin uygulanması için şartların oluşmaması ve davacı yanın kötü niyetli olarak geçmişe dönük ihtirazi kayıt koymadan ve kısmen ödemiş olduğu kira bedellerinin uyarlamaya konu olamayacağı açık olduğunu, bu nedenle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....
HD 2018/5741 E. 2019/7695 K) Somut olayımızda; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararındaki gerekçeye, yasal gerektirici nedenlere göre; kira bedelinin taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi hükümlerine göre 2013 yılından itibaren artırılmış olduğu, davacının ülkedeki değişen ekonomik gelişmeler, günün şartlarını ileri sürerek uyarlama talep ettiği, uyarlama koşulları yönünden alınan 31/05/2019 havale tarihli bilirkişi heyet raporuna göre uyarlama koşullarının oluşmadığının saptandığı, edimler arasındaki dengenin bozulmamış olmasına, kira parasının uyarlanmasını gerektirecek işlem temelinin çökmesi hususunun ve uyarlama koşullarının mevcut olmamasına ve özellikle taraflar arasında kira sözleşmesinin 5+5 yıl olarak düzenlenmiş olmasına, davacı kiracının sözleşmenin 8....
Fethiye Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/870 E. sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı kiracı tarafından davalı kiralayan aleyhine 30/10/2020 tarihinde açılan kira bedelinin belirlenmesine yönelik uyarlama davası olduğu, mahkemece 27/04/2021 tarihli ara karar ile, tedbir talebinin kabulüne, dava tarihinden hüküm kesinleşinceye kadar kira ödemelerinin yarı oranında ödenmesi hususunda ihtiyati tedbire karar verildiği anlaşılmıştır. Üzerinde durulması gerek husus, genel mahkemede açılan uyarlama davasındaki tedbir kararına rağmen davalı kiracının takipteki kira miktarı kadar kira borcu olup olmadığı hususudur....