Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi (Ziynet) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel eşyanın iadesi (ziynet) davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına ve bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm verilmiş bulunmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma gereklerine uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 06.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi (Ziynet) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel eşyanın iadesi (ziynet) davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlerden alınmasına 06.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Ziynet Eşyalarının İadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel ziynet eşyalarının iadesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 22.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, davacının ev ve ziynet eşyalarına yönelik talebi tefrik edilip, tefrik edilen davada; HMK'nun 114/1-g ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ziynet eşyalarının aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili ile ev eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, bu talep kişisel malların iadesi kapsamındadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....

          GEREKÇE : Dava, ziynet ve kişisel eşyanın iadesi talebine ilişkin olup, davacı tarafça reddedilen kısım yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve bunların elinden alındığını ispat yükü altındadır. Kadına özgü ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından -hangi eşe takılmış olursa olsun- kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Buna göre somut olayda, varlığı ispatlanan ziynetler kadına özgü ziynet eşyası niteliğinde olup, kadına aittir. Dosya kapsamında dilenen tanık beyanlarına göre; dava konusu ziynet eşyalarının davalı koca tarafından bozdurulduğu anlaşılmaktadır....

          Dava; ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur. "Davacı-karşı davalı kadın iş bu davada 19.10.2011 tarihinde verdiği dava dilekçesi ile; boşanma ve fer'ileri yanında ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün bulunmaması halinde bedelini talep etmiş, davalı-karşı davacı erkek ziynet eşyalarının araç alımında ve kadının borçlarının ödenmesinde kullanıldığını savunmuş, ziynet miktarına itiraz etmemiştir. Toplanan delillerden ziynetlerin bozdurulup erkek adına araç alımında kullanıldığı anlaşılmaktadır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının açmış olduğu katılma alacağı davasının kabulü ile, 87.851,295 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının dava dilekçesine konu ettiği ziynet eşyasının iadesi mümkün değilse bedelinin ödenmesi, ziynet eşyasından yapmış olduğu katkı neticesinde denkleştirme alacak talebinin, KYK kredisi ile Farabi Bursu'nun iadesi, ev eşyası yönünden yapmış olduğu talepleri kanıtlayamamış olması ve ziynet eşyasının kadının zilyedinde bulunacağına dair karine birlikte değerlendirildiğinde, bu talepler yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir....

          Dava; düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi olmazsa bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Ne var ki somut olayda; geline ve damada takılan ziynet eşyaları ayrı ayrı değerlendirilmiş ve yalnızca geline takılanlar yönünden kısmen tahsil kararı verilmiş, damada takılan altınlar yönünden talep reddedilmiştir. O halde mahkemece düğün sırasında damada takıldığı ve damatta kaldığı tespit edilen ziynet eşyaları yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki şekilde davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

            Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bunları iadeden kurtulur....

            Davacı kadın, ziynet eşyasının erkek tarafında kaldığını ispatla yükümlüdür. Davacı kadının tanıklarının ziynetlere ilişkin beyanları davacı kadından duyuma dayalı olup, tanıkların iddia edilen vakıayla ilgili somut, görgüye dayalı bir bilgileri yoktur. Dosyada iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Davacı kadın yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafında kaldığını, elinden rızası dışında alındığını ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece, davacı kadının ziynet talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu