WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararın aylık 500,00 TL tedbir ve aynı miktar üzerinden iştirak nafakası ödenmesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine , harcı yatırılmak suretiyle usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından kadının ziynet alacağı talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin karşı davasının ise reddine karar verilmiştir....

    Dosyada babanın, çocukla kişisel ilişki kurma hakkını amacına aykırı kullanacağına ilişkin veya babanın bu haktan yoksun kılınmasını gerektirir nitelikte delil ve ciddi bir olgu bulunmadığı, kurulan kişisel ilişkinin amaca uygun ve süre yönünden yeterli olduğu anlaşıldığından, tarafların kişisel ilişkiye yönelik istinaf itirazlarının da HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Tarafların nafakaya yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; İştirak nafakası, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunluluğundan kaynaklanmaktadır (TMK m. 182/1- 2)....

    Mad.182/2) İştirak nafakası, çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana babanın mali durumuna göre takdir edilir. İştirak nafakası, hukuki niteliği bakımından bir bakım nafakasıdır. İştirak nafakası kamu düzeni ile ilgili olduğundan boşanma, ayrılık veya evliliğin iptali davalarında yargıç görevinden ötürü bu konuda bir karar vermek zorundadır. 5.2.Yasal düzenlemeler; 5.2.1. Türk Medeni Kanunu. Madde 182. “Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....

      yükseltilmesine, anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      GEREKÇE: Dava; velayet hakkı sahibi olmayan babanın muvafakat vermemesi sebebiyle, çocuğun eğitim görmek üzere yurt dışına çıkışına izin verilmesi talebine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Mahkemece, "Davacı T1 ile davalı T4 İzmir 5....

      (Muhalif) İştirak nafakasının arttırılması ile ilgili yerel mahkeme kararının onanması konusunda değerli çoğunlukla aramızda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Mahkeme, daha önce evli olan tarafların boşanmaları sonucu, velayeti anneye bırakılan ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, çocuğun psikolojik durumunu olumsuz etkilediği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu sonuç, bir ebeveyn için; ağır bir karardır. Velayetin kullanılması ile ilgili olarak Türk Medeni Kanununda "koruma önlemleri" getirilmiştir (TMK md. 346-347). Açıklanan Yasa maddelerindeki koruma önlemleri sınırlı sayıda açıklanmamıştır. Hakimin, başvuru halinde çocuğun menfaatine en uygun düşecek önlemi araştırması ve uygulaması gerekir. Velayet hakkının veya kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması en son uygulanacak önlemlerdendir. Bunlardan önce, ara önlemler alınmasına yasal bir engel yoktur....

        Müşterek çocuğun velayet hakkı sahibi anne ile birlikte Almanya Ülkesi'ne gittiği, bu suretle kadının birleşen davasında talep ettiği çocuğun yurt dışına çıkarılmasına izin verilmesi talebinin konusuz kaldığı, bu hususta İlk Derece Mahkemesinin vermiş olduğu kararın yerinde olduğu Dairemizce kabul edilmiştir. Ne var ki çocuğun yurt dışında yaşamaya başlaması babanın şahsi ilişkinin daraltılması için bir gerekçe teşkil edemez. Zira şahsi ilişkinin tesisi için velayet hakkı sahibinin çocuğu karşı tarafın bulunduğu yere götürme gibi bir zorunluluğu yoktur. Çocuğun yurt dışında olması şahsi ilişkinin infazı bakımından bir takım zorluklar barındırsa da, bu zorluklar şahsi ilişkinin sınırlandırılmasına gerekçe teşkil edemez....

        Dava, iştirak nafakası talebine ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davalı baba tarafından 02/10/2003 d.lu Ali ile 11/05/2006 d.lu Halil İbrahim isimli çocukların tanındığı, nüfus kaydına işlendiği, baba tarafından bu çocuklar yönünden tanımanın iptali davası, anne tarafından karşı dava ile yasa gereği velayet hakları kendisinde bulunan bu çocuklar yönünden iştirak nafakası talepli davalar açıldığı, Mersin 6. Aile Mahkemesinin 2016/468 esasına kaydedildiği, kadın tarafından açılan iştirak nafakası davasına ilişkin 31/01/2017 tarihli celsenin 1. nolu ara kararı ile anne tarafından açılan iştirak nafakası davasının dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kaydına karar verildiği, tefrik edilen dosyanın Mersin 6....

        Tüm dosya kapsamına göre; küçükler Rüveyda ve Rümeysa'nın vasisi olan davacı dedenin, bu dava ile yurtta kalan küçükler ile babanın görüşmesinin sınırlandırılmasını talep ettiği, davalı babanın duruşmada davanın reddini savunduğu, sosyal inceleme raporunda yurt görevlisinin, davalı babanın küçüklere yaklaşımının rahatsız edici olduğu ve yakın temas kurduğunu, baba ile görüşmelerinden sonra küçüklerin tavırlarının değiştiğini belirttiği, mahkemece küçükler ile baba arasında yurt sınırları içinde her takvim ayında bir defa iki saat bir görevli gözetiminde kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Kişisel ilişkiye ilişkin düzenlemesi yapılırken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararıdır" Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

        Taraflar arasındaki kadının nafakanın arttırımı ve iştirak nafakası; erkeğin ise nafakanın kaldırılması ve boşanma protokolünün uyarlanması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda kadının davasının kabulüne, erkeğin davalarının reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu