Davalı cevap dilekçesinde; davacıyı bırakıp yurt dışına gitmek gibi bir durumun söz konusu olmadığını, mecburi olarak çalışmak için yurt dışına gittiğini, davacı ile birlikte yaşadıkları dönemde evin tüm eşyalarının tarafınca alındığını, kendisinin davacının 2 çocuğuna da kendi çocuğuna da baktığını, yurt dışından izne geldiğinde hep birlikte yaşadıklarını, kendisinin oğlu ile sık sık görüştüğünü, ihtiyaçlarını karşıladığını ve harçlık verdiğini, müşterek çocuğunun tüm ihtiyaçlarını karşıladığını beyanla davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davacı T1 tarafından davalı T3 aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile dava tarihinden geçerli olmak üzere tarafların müşterek çocuğu TC kimlik numaralı 23/15/2013 doğumlu Ufuk Şahin için aylık 1.250,00- TL. iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
yönelik istinaf talebinin esastan reddine, erkeğin kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulüyle kararın bu yönden kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis edilmesi suretiyle tarafların kişisel ilişkinin yeniden tesisi hakkında talepleri olmadığından, ortak çocuk ... ile baba arasındaki kişisel ilişkinin tarafların boşanmaları ile hükmedilen şekilde aynen devamına, erkeğin iştirak nafakası yönünden hükmedilen vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesince ret ve kabul edilen iştirak nafakası yönünden kadın ve erkek lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin hükümlerin kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir. 2.Davacı erkek vekili 27.10.2022 tarihli dilekçesinde; kadının İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemesine rağmen erkek lehine verilen vekâlet ücretinin kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu durumun erkek lehine kazanılmış bir hak olduğunu öte yandan erkeğin istinaf talepleri kabul edilerek yeniden hüküm tesis edilmesine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi-İştirak Nafakası-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından iştirak nafaka miktarı ile kişisel ilişki süresine yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı babanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti davacı anneye verilen ortak çocuklar 2012 doğumlu ....ile baba arasında "aynı şehirde ikamet etmeleri hali" ve "farklı şehirde ikamet etmeleri hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir....
Davacı babanın boşanma döneminde protokol ile çocuklara iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiği sıradaki sağlık durumu ile iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin davayı açtığı sıradaki sağlık durumu arasında bir fark bulunmadığı; en son alınan sağlık kurulu raporunda belirtilen sağlık durumunun boşanma öncesinde de aynı olduğu; babanın durumunda bir değişiklik olmadığı; iştirak nafakasının kaldırılması için gerekli yasal koşulların bulunmadığı açıktır. Somut olayda çocukların büyüyen yaşları ile birlikte artan ihtiyaçları, yapılan harcamaların yoğunluğu, babanın durumunda bir değişikliğin olmayışı gözetilerek iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin davanın yasal koşulları taşımaması ve hakkaniyete uygun olmaması karşısında reddedilmesi gerekir iken; yanılgılı değerlendirme sonucu kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı asıl dilekçesinde özetle; davalı babanın çocuğu ve kendisini tehdit ettiğini, dosya kapsamında belirttiği nedenlerle çocuğu ile babanın görüşmesini istemediğini belirterek kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebiyle kararı istinaf etmiştir. C....
Kişisel ilişkinin kaldırılması davasına ilişkin alınan sosyal inceleme raporu yetersizdir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak (4787 sayılı Kanun m.5) anne ve babanın barınma ve yaşama koşullarını, çocukla anne arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine olup olmadığını ve kişisel ilişkinin şekli ve süresini değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirmek suretiyle kişisel ilişki yönünden karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararının müşterek çocuk ile davalı anne arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması davasına ilişkin bölümünün kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davalı T3 istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Antalya 3....
Toplanan delillerden ve özellikle davalı babanın öğrencisi olduğu iddia edilen erkek şahısla olan hayatın olağan akışına ve öğrenci öğretmen ilişkisine uygun düşmeyen iletişimi ve çocuk ile öğrencisi olan erkek şahıs ve kendisinin aynı yatakta yatması şeklindeki davranışının çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmakta ise de; Mahkemece, davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, davanın reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
DAVA Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalının psikolojisinin bozuk olduğunu, yeniden evlendiğini ve eşi ile ilgili olumsuz duyumlar aldığını, davalının yurt dışına gitmesinden sonra özel günler dahil müşterek çocuğu arayıp sormadığını, "ara tatilde bir hafta veya temmuz ayında bir ay" olarak düzenlenen kişisel ilişkinin çocuk açısından ciddi bir tehlike arz ettiğini, müşterek çocuğun davalı ile kendisi arasında ki ziynet davasında anne aleyhine tanıklık yapmasından dolayı annenin çocuğa karşı husumeti bulunduğunu, belirterek anne ile çocuk arasında ki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile idrak çağında olan ortak çocuğun babasıyla görüşmek istemediğine yönelik beyanda bulunduğu, küçük ile babası arasında daha önce yaşanan saç kesme ve davalı babanın akabindeki davranışları ve sosyal inceleme raporu ile Adli Tıp Raporu birlikte dikkate alındığında çocukla baba arasındaki bağın koparılmasını gerektirecek şekilde kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması çocuğun üstün yararına uygun olmadığı anlaşıldığından davalı babanın istinaf talebinin kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, yerine yeni hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebinin talebinin reddine, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılması talebinin kabulüne, baba ile çocuk arasındaki boşanma ilamında tesis edilen kişisel ilişkinin değiştirilerek her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 13.00 ile 16.00 arasında pedagog...
Aile Mahkemesi'nin 2018/979 Esas ve 2019/17 Karar sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 300,00.TL iştirak nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, karar verildiği, verilen kararın taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı-davacının istinaf kanun yoluna başvurmadığı, yasa iki haftalık istinaf başvuru süresi içerisinde, davacı-davalı istinaf dilekçesinde özet ile; "karşı taraf ile anlaşmaları doğrultusunda müşterek çocuğun velayetinin davalı-davacıya verilmesine ve iştirak nafakasının kaldırılmasına muvafakat etmiş isem de davalı-davacının sözünde durmadığı, madde kullanmaya devam ettiği, müşterek çocuğu göstermediğinden dolayı icra takibi başlatmak zorunda kaldığı, babanın müşterek çocuğa düzenli bir hayat sağlayamadığı, babanın yurt dışında tır şoförlüğü yaptığı, müşterek çocuğun hem annesiz hemde babasız kaldığı, bu durumların müşterek çocuğun bedensel ve zihinsel gelişimi olumsuz etkilediği, kendisinin maddi ve manevi imkanlarının yerinde olduğunu belirterek İlk...