İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölüm ve cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, "davalı ile müteveffa arasında işçi işveren ilişkisinin bulunduğu ve meydana gelen kazanın iş kazası olduğu bu nedenle İş Hukuku kapsamında değerlendirilmesi gerektiği" gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. ..... İş Mahkemesi ise, "müteveffa ...'...
MAHKEME KARARI Mahkemenin 17.03.2016 tarihli ve 2013/786 Esas, 2016/427 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, 15.07.2011 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki 34 EF 9637 plakalı sayılı araç ile meydana gelen kazanın iş kazası olduğunu tespitine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Bozma ilamında, "...Davaya konu somut olayda ise, Mahkemece öncelikle olaya ilişkin yargılaması devam ettiği anlaşılan ceza dava dosyası getirtilmeli, bu dosya içeriği ile davacının ve olaya ilişkin dinlenmeyen tanıkların beyanlarının alınması ile davalı şirketler arasındaki ilişkinin niteliği açıklıkla belirlendikten sonra, davacının işvereninin kim olduğu hususunun belirlenmesi, davalı ... … Ltd....
Davacı şirkete ait olan ve dava dışı sürücü idaresinde bulunan araç ile davalı T3 idaresinde bulunan aracın yapmış oldukları kaza sonucunda hasar gören davacı aracındaki değer azalması ve araç mahrumiyeti bedeli istemli davada kazanın oluş şekline ilişkin olarak uyuşmazlık bulunmakta olup; kazadaki kusur durumunun belirlenebilmesi için, kaza sırasında davacı aracının hareket halinde mi yoksa park halinde mi olduğunun net olarak belirlenmesi gerekmektedir. Bu noktada, kaza tespit tutanağındaki kabul ile tanık anlatımları çelişmekte olup, farklı kabullere göre farklı kusur oranları belirlenmiştir. Kazaya ilişkin olarak Torul Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/220 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar ile neticelendiğinden, oluşun Yerel Mahkeme tarafından belirlenmesi gerekmektedir....
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Maluliyete ilişkin belirlemenin ise ------ bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan -------- hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Somut olayda mahkemece yargılama aşamasında usulüne uygun şekilde bir maluliyet raporu alınmamıştır. Aktüer hesabına ve hükme esas alınan maluliyet raporu ise; davacı tarafça bizzat ------ müracat sonucu -------- uzmanı tarafından düzenlenmiştir....
kastıyla hareket edip etmediğinin değerlendirilmesi; belgelerin aldatıcılık niteliğinin bulunduğunun ve sanığın sahtecilik kastıyla hareket ettiğinin kabulü halinde, eylemin TCK’nın 211. maddesinde düzenlenen “gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla sahtecilik” suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi; belgelerin aldatıcılık niteliğinin bulunmadığının veya sanığın sahtecilik kastıyla hareket etmediğinin kabulü halinde ise, eylemin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağının kararda tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a)Suça konu “haciz zabıt tutanaklarının” kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmadığı gözetilmeden, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 204/3. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini, b)Suça konu belgelerin denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması...
Bu bağlamda kaza sırasında; kazanın olduğu yola ilişkin yola akan suların tahliyesini sağlayan mazgalların aktif halde bulunup bulunmadığının, yolun bakım ve onarımına ve işaretlemelere ilişkin eksiklik olup olmadığı, yolun eğiminin yolda su durmasını engelleyici niteliğinin olup olmaması, davalının kazadan sonra kazanın meydana geldiği yolda asfalt kapama veya başkaca bir çalışma yapıp yapmadığının belirlenmesi gerekir....
ın ise suça konu bildirimlerden daha sonradan haberdar olduğunu beyan etmesi, bildirgeler üzerindeki bildirimleri yapılan kişilere ait ıslak imzalar-yazıların ve işyeri kaşesi üzerindeki imzanın aidiyeti hususunda herhangi bir inceleme de yaptırılmamış olması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; suça konu belge asılları dosya arasına alınıp, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğundan, suça konu belge asılları incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve aldatıcılık niteliğinin olup olmadığının değerlendirilmesi, belgeler üzerindeki bildirimleri yapılan kişilere ait ıslak imzaların-yazıların ve işyeri kaşesi üzerindeki imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla...
Ancak; 1-Belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu dikkate alınarak; suça konu belgenin duruşmaya getirtilip incelenerek özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, yapılan değişikliğin aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi, belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içerine konulması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2- Kabule göre; a) Somut olarak gerekçeleri açıklanmadan bir kısım yasal ibarelerin tekrarı ile yetinilip alt sınırdan uzaklaşılarak temel hapis cezasının “2 yıl” olarak belirlenmesi, b) Zincirleme suç nedeniyle artırım yapılırken denetime imkan verecek şekilde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden 2/4 oranında artırım yapılması, c) “25.12.2012” olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “2012” şeklinde eksik gösterilmesi, d) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin...
Trafik kazaları neticesinde belirlenmesi gereken tazminat miktarı ile kusur oranlarının belirlenmesi teknik bilgi ve uzmanlığı gerektiren konulardandır. Somut olayda ise, mahkemece, kazanın münhasıran alkol etkisi ile meydana gelip gelmediği hususunda herhangi bir araştırılma yapılmadığı gibi rücuen tazmini istenen zarar miktarı da belirlenmemiştir. O halde, mahkemece ... C.Başsavcılığı'nın kaza hakkındaki soruşturma dosyası ile ... 3....
Sanığın olay tarihinde kadastro çalışmaları sırasında 1977 tarihli suça konu belgeyi sunması şeklinde gerçekleştiği kabul edilen olayda sahte belgedeki aldatıcılık niteliğinin nesnel ölçülere göre belirlenmesi gerektiği konusunda uzman kişilere karşı aldatıcı niteliğinin olup olmadığının aranmayacağı ve belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu cihetle; 07.07.2011 tarihli duruşmada suça konu senedin duruşmaya getirtilerek ayrıntılı şekilde incelendiği, özelliklerinin duruşma tutanağına geçirildiği ve mahkeme gözleminde senedin aldatıcı niteliğinin bulunduğunun saptanmış olduğu, suça konu belgede yer alan mühür içeriğindeki “Ulaş ilçesi” ibaresinin herkes tarafından fark edilmesinin ve ilçenin kuruluş tarihinin herkes tarafından bilinmesinin mümkün olmaması nedeni ile tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir....