Hakimliğine hitaben yazdığı 02/05/2013 tarih ve 4845 kayıt numaralı yazısı ile Halk Sağlığı Müdürlüğünün Destek Hizmetleri Şube Müdürlüğü Disiplin ve Hukuk Büro Amirliğine hitaben yazdığı 02/05/2013 tarih ve ... kayıt numaralı yazılarını dosyaya göndermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; belgede sahtecilik suçlarında, suçun maddi öğesi olan aldatıcılık niteliğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu gözetilerek, suça konu belge asıllarının getirtilerek duruşmada incelenip özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, gerekirse ilgili kurumdan örnek belgelerin temin edilmesi ile suça konu belgelerin kurumun düzenlediği belgelerdeki özellikleri içerip içermediğinin belirlenmesi ve aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının gerekçeli kararda tartışılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa...
varsa tedavi evrakları ve mevcut raporlarının en yakın Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek, yaralanmanın niteliğinin belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Sanık hakkında kasıtlı suçtan verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nin 53. maddesindeki hak yoksunlukları uygulanmamış ise de; Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edildiği de nazara alınarak, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi lüzumu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 24.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Oysa yukarıda da açıklandığı üzere, maluliyet tespiti işlemlerinin, kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre yapılması gerekmektedir. Davaya konu kazanın 28.06.2006 tarihinde gerçekleştiği gözetilerek maluliyet tespitinin, o tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre yapılmayışı, mahkemece de bu rapora göre karar verilmesi hatalıdır. Diğer yandan; davacı için ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 20.03.2012 tarihli raporda, kazadan kaynaklanan böbrek ve dalak kaybı nedeniyle maluliyet oranının % 19 olarak saptandığı; anılan bu rapordaki oran ile mahkemenin hükme esas aldığı rapordaki oran (% 36) arasında fahiş fark olduğu görülmektedir. Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; Adli Tıp Kurumu 3....
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava, davalıya sigortalı araç ile davacıya ait ----- plakalı aracın karıştığı 22.08.2021 tarihli maddi hasarlı trafik kazasında davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin tahsili istemli maddi tazminat davasıdır....
GEREKÇE 5327 sayılı Kanun'un 205 inci maddesindeki "resmi belgeyi bozmak, yok etmek ya da gizlemek” suçunun oluşabilmesi için belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılmaz, kullanılamaz hale getirilmekle birlikte belgenin maddi varlığına dokunulmaksızın ondan faydalanma olanağının ortadan kaldırılması ya da belgenin tamamen yok edilmesinin gerekeceği; somut olayda, sanıkların mağdur tarafından bedeli ödenmiş bonodaki vade tarihini değiştirmek suretiyle tahrifat yapmaktan ibaret eylemlerinde; belgeyi sahteleştirerek yararlanma kastı ile hareket ettikleri, kasıtlarının resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizlemeye yönelik olmadığından bu suçun unsurlarının oluşmadığı, belgede gerçekleştirilen sahteciliğin aldatma niteliğinin bulunması halinde fiilin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, ancak belge aslı üzerinde mahkemece yapılan incelemede, yapılan sahteciliğin aldatıcılık niteliğinin bulunmadığının belirlenmesi karşısında, unsurları oluşmayan suçtan sanıkların beraatine karar verilmesi...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı yargılamanın iadesi isteminin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılara kasko sigortalı ve müvekkiline ait çekici ile römorkun kaza sonucu hasarlandığını, davalıların sürücünün alkollü olduğunu gerekçe göstererek ödeme yapmadıklarını, bu nedenle 120.000 TL maddi tazminat istemli olarak açtıkları davanın kazanın münhasıran sürücünün alkollü olmasının etkisi ile meydana geldiği gerekçesi ile red edildiğini,bu red kararının onanarak kesinleştiğini ancak aynı kaza ile ilgili olarak davalı ... şirketlerinin açtığı davada (.....) ... ....ihtisas dairesinin ........2011 tarihli raporunda “sürücünün kan alınan bölgesinin alkol ile temizlenmesi halinde kanda çıkan alkolün bu sebeple olduğunun red...
Mahkemece kazanın salt alkolün etkisi altında meydana gelip gelmediğinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumundan alınan 18.06.2007 tarihli raporda kazanın salt alkolün etkisi altında meydana gelip gelmediğinin belirlenmesi için dosyada yeterli bilgi ve belgenin olmadığı belirtilmiş, 25.1.2008 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda ise davacı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, hasarın kasko poliçesi teminatı dışında kalıp kalmadığı tartışılmadan davacıya ait araç sürücüsünün %100 kusurlu olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığı tespit edilmemiştir....
Kabule göre de; a) Engel adli sicil kaydı olmayan ve yeniden suç işlemeyeceğine dair Mahkemece kanaat oluşması nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 51 ... maddesi uyarınca cezası ertelenen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını kabul eden sanık hakkında yeniden suç işlemeyeceğine dair Mahkemece kanaat oluşmaması şeklinde gerekçe ile 5271 sayılı Kanun'un 231 ... maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması, b) Adli emanetin 2013/58 sırasına kayıtlı emanet eşyası hakkında mahkemece karar verilmemiş olması, c)Suç tarihinin suça konu belgenin hangi tarihte kullanıldığı tespit edilerek ona göre belirlenmesi gerekirken şikayet tarihinden dahi sonra olan 22.07.2014 olarak belirlenmesi, Nedenleriyle hukuka aykırı bulunmuştur. V....
Ceza Dairesi’nin 28/06/2018 tarihli 2015/7080 esas ve 2018/4786 karar sayılı ilamı ile bozulduğu ve .....Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/41920 soruşturma numaralı dosyası ile ilgili dava açılmışsa bu dava ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşıldığından; mümkünse her üç davanın birleştirilmesi, aksi halde diğer dosyalardaki bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya arasına alınması, Sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 3- Kabule göre; a)Belgede sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu, suça konu çek aslının duruşmaya getirtilip incelendiği, özelliklerinin duruşma tutanağına yazıldığı, ancak yasal unsurları taşıyıp taşımadığının ve aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının tartışılmadığı anlaşıldığından; çek aslının duruşmaya getirtilerek, yasal unsurları taşıyıp taşımadığının belirlenmesi ve yapılan sahteciliğin...
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Bu tür davalarda yapılması gereken ilanların yapılmadığı, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde düzenlenmiş kısıtlamaların araştırılmadığı, hava fotoğrafı ve memleket haritalarının usûlüne uygun biçimde incelenmediği, davacı adına tesciline karar verilen taşınmazın niteliğinin belirtilmediği, bu haliyle araştırma eksik olduğundan, en eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritası ile dava tarihinden 15-20 yıl önce iki tarihte çekilmiş hava fotoğrafları ve bu hava fotoğrafından üretilmiş memleket haritaları getirtilip taşınmazın niteliğinin ve zilyetlik süresinin belirlenmesi, 3402 sayılı Kanunda düzenlenmiş taşınmazın özel mülkiyet konusu yapılmasına engel oluşturacak hususların bulunup bulunmadığının araştırılması ve kabule göre de davacı adına tesciline karar verilen taşınmazın niteliğinin belirtilmesi ve yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğinin gözetilmesi" gereğine değinilmiştir....