Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27/12/2021 tarih 2020/1177 Esas 2021/1634 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile ; mahkemenin 31/01/2012 tarih, 2011/2202 esas, 2012/180 karar sayılı ilamı ile İzmir İli, Bornova İlçesi, Erzene Mah., 8431 Ada, 6 Parselde kayıtlı taşınmaz maliklerinden Halit, Nasuk, Ruziye, Sariye, Şerife ve Zakin 3561 sayılı yasanın 2. maddesi gereğince yönetim kayyımı olarak atanan T8 Kayyımlığının, kayyımlık atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 477/2 maddesi gereğince kaldırılmasına, kayyım olan İzmir Defterdarlığı'nın kayyımlık görevinin sona ermesine karar verilmiştir....
Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyımlığın kaldırılması istemine ilişkindir. 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un amacı, birinci maddesinde, bir kimsenin uzun süreden beridir bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle mal varlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere, mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak tarif edilmiştir. Aynı Kanunun 2/4 maddesinde ise; kayyımlıkla ilgili işlemler, her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır hükmü öngörülmüştür. 3561 sayılı kanunun 24.07.2008 tarih ve 5793 sayılı Kanunla değişiklikten önce bu hüküm "kayyım tayin edilen mal memurunun 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 1 ve 3 sayılı tarifelerine göre bütün işlemleri hakkında aynı Kanunun 13.maddesinin (j) bendi hükmü uygulanır " hükmü düzenlenmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 28/12/2021 Tarih2021/433 Esas 2021/1635 Karar sayılı kararı ile,"...Davanın kabulüne, Mahkememizin 23/02/2012 tarih, 2011/2242 esas, 2012/459 karar sayılı ilamı ile, İzmir İli, Bornova İlçesi, Erzene Mah., 8431 Ada, 9 Parsel sayılı taşınmazda 17/101 payı Halit, 16/101 paylı Nasuk, 17/101 paylı Ruziye, 17/101 paylı Sariye, 17/101 paylı Şerife ve 17/101 paylı Zakin haklarının gayrimenkuldeki paylarının idaresi için 3561 sayılı yasanın 2. maddesi gereğince yönetim kayyımı olarak atanan T8 Kayyımlığının, kayyımlık atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 477/2 maddesi gereğince kaldırılmasına, Kayyım olan İzmir Defterdarlığı'nın kayyımlık görevinin sona ermesine," karar verilmiştir....
Kayyım atanması ve kayyımlığın kaldırılması istemine ilişkin davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın gerekli araştırmayı yaparak karar vermek durumundadır. Kayyımlık kararının kaldırılması talebinin, yukarıda açıklanan kanunun amacı da dikkate alınmak suretiyle değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir. Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, Erenköy Mahallesi, 10457 ada, 10 parselde hissedar olan Muharrem Sarımsaklıoğullarından'a yönelik kayyımlık kararının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş ise de, ilk derece mahkemesince yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olduğu söylenemez. Şöyle ki; davacı taraf, tapu maliki olan Muharrem Sarımsaklıoğullarından ile kendi murisi olan TC nolu Mehmet oğlu Muharrem'in aynı kişi olduğunu iddia etmekte olup bu hususta 08/03/2021 tarihli dilekçesi ile Kayseri 1....
Maddesine göre yönetilen T3 Kızı Münire hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 588 inci maddesi uyarınca gaiplik kararı verilmesi ve Halkbank Yozgat Şubesi nezdindeki AK001054 nolu kayyımlık hesabında yönetilen 28.486,25 TL'nin Hazineye irat kaydedilmesi yönündeki davanın bahse konu davada Yozgat defterdarının temsil kayyımı olarak atandığından bahisle reddedildiğini, yerel mahkemenin yeterince araştırma yapmaksızın verdiği bu karar usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, zira mal memurlarının kayyımlığı hakkında kanun ve yönetmelik incelendiğinde mahallin en büyük mal memurunun yalnızca yönetim kayyımı olabileceğinin anlaşılacağını, dolayısı ile mahkemenin yozgat defterdarının temsil kayyımı atandığı şeklindeki hukuki değerlendirmesi isabetsiz olup verilen karar bu sebeple yasaların ruhuna ve özüne aykırı olduğunu, mahallin en büyük mal memurunun temsil kayyımı olarak atanmasının mümkün olmadığını, nitekim izale-i şuyu dosyası kapsamında yapılan satış sonrası hakkında kayyımlık kararı...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin yeterince araştırma yapmaksızın verdiği kararın usul ve esas yönüne hukuka aykırı olduğunu, zira mal memurlarının kayyımlığı hakkında kanun ve yönetmelik incelendiğinde mahallin en büyük mal memurunun yalnızca yönetim kayyımı olabileceğinin anlaşılacağını, dolayısı ile mahkemenin Yozgat Defterdarının temsil kayyımı atandığı şeklindeki hukuki değerlendirmesinin isabetsiz olup bu sebeple yasaların ruhuna ve özüne aykırı olduğunu, yüksek mahkeme kararlarından anlaşılacağı üzere mahallin en büyük mal memurunun temsil kayyımı olarak atanmasının mümkün olmadığını, nitekim izale-i şuyu dosyası kapsamında yapılan satış sonrası hakkında kayyımlık kararı verilen şahsın hissesine düşen payın T3 ödenmesinin de söz konusu dosyada yönetim kayyımlığı olduğunun alameti olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin yeterince araştırma yapmaksızın verdiği kararın usul ve esas yönüne hukuka aykırı olduğunu, zira mal memurlarının kayyımlığı hakkında kanun ve yönetmelik incelendiğinde mahallin en büyük mal memurunun yalnızca yönetim kayyımı olabileceğinin anlaşılacağını, dolayısı ile mahkemenin Yozgat Defterdarının temsil kayyımı atandığı şeklindeki hukuki değerlendirmesinin isabetsiz olup bu sebeple yasaların ruhuna ve özüne aykırı olduğunu, yüksek mahkeme kararlarından anlaşılacağı üzere mahallin en büyük mal memurunun temsil kayyımı olarak atanmasının mümkün olmadığını, nitekim izale-i şuyu dosyası kapsamında yapılan satış sonrası hakkında kayyımlık kararı verilen şahsın hissesine düşen payın T3 ödenmesinin de söz konusu dosyada yönetim kayyımlığı olduğunun alameti olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin yeterince araştırma yapmaksızın verdiği kararın usul ve esas yönüne hukuka aykırı olduğunu, zira mal memurlarının kayyımlığı hakkında kanun ve yönetmelik incelendiğinde mahallin en büyük mal memurunun yalnızca yönetim kayyımı olabileceğinin anlaşılacağını, dolayısı ile mahkemenin Yozgat Defterdarının temsil kayyımı atandığı şeklindeki hukuki değerlendirmesinin isabetsiz olup bu sebeple yasaların ruhuna ve özüne aykırı olduğunu, yüksek mahkeme kararlarından anlaşılacağı üzere mahallin en büyük mal memurunun temsil kayyımı olarak atanmasının mümkün olmadığını, nitekim izale-i şuyu dosyası kapsamında yapılan satış sonrası hakkında kayyımlık kararı verilen şahsın hissesine düşen payın kayyım Yozgat Defterdarına ödenmesinin de söz konusu dosyada yönetim kayyımlığı olduğunun alameti olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İLK DERECE KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince " TMK' nun 588. maddesi; sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin mal varlığı veya ona düşen miras payı 10 yıl resmen yönetilirse ya da mal varlığı böyle yönetilenin 100 yaşını dolduracağı süre geçerse hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verilir. hükmüne yer vermiştir. Öte yandan temsil kayyımı belirli ve ivedi işlerde bir kimsenin kişisel ve mal varlığı ile ilgili hususlarda temsili için atanırken; yönetim kayyımı uzun süreden beri haber alınamayan, sağ olup olmadığı veya nerede olduğu bilinemeyen kimselerin mal varlıklarının yönetimi için atanır. Bu anlamda temsil kayyımlığında kişinin temsili esas alınırken yönetim kayyımlığında mal varlığının yönetimi esas alınır. Nitekim TMK'nun 588. maddesinde de belirli mal varlığının yönetiminden bahsedildiğine göre belirtilen kayyımın yönetim kayyımı olduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLER : HMK ve tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Mal Kayyımlığının Kaldırılması talebine ilişkindir. Dava konusu 65 ada 11 parselin tapu kaydına göre; malikleri Şaziye (Tatoğlu kerimesi) ile Eyüp (Şişmanoğullarından) olup kayyım atama kararında ise Şaziye (Tataroğlu kerimesi) hissesine kayyım atanmış, mahkemece tüm araştırmalar Şaziye (Tataroğlu kerimesi) ibaresi üzerinden yapılmış, oysa taşınmazın tesciline esas kadastro tutanağı ve vergi kayıtlarında kayyım atanan söz konusu hisse, Tatoğlu kerimesi Şaziye Binti Ali'ye ait olup (Türkçesi Tatoğlu'nun kız kardeşi, Ali'nin kızı Şaziye), mahkemece Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1....