Kayyımın Hazine avukatını vekil tayin etmiş olması da Hazine adına hareket edildiğinin kabulü için yeterli değildir. Bu nedenle davalının taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açılan bu davada 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de, burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkeme hükmü davalı kayyım tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, peşin yatırılması gereken 1/4 nisbi harç ödenmemiştir. Bu noksanlık, HUMK'nun 434/son maddesi uygulanmak suretiyle giderildikten, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyımın Kaldırılması K A R A R Dosya kapsamı itibari ile incelenmesi gerekli görülen ..., ... ilçesi, ... Mahallesi 166 ada 11 parsel sayılı taşınmaza kadastro tespiti sırasında uygulanan Nisan 1941 tarih ve 67 sayılı eski tapu kayıtlarının ilgili Tapu Müdürlüğü'nden getirtilerek dosyaya eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dava dosyasının Yerel Mahkeme'ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kayyımın kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2020 NUMARASI : 2018/1588 ESAS 2020/85 KARAR DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyımın Kaldırılması) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şile Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/357 Esas, 2006/508 Karar sayılı veraset ilamına göre müvekkilinin ölü T6 mirasçısı olduğunu, Mahkememizin 2010/1094 Esas, 2013/610 Karar sayılı dosyasında muris T6'in mirasçılarının tespit edilemediği için T3nın kayyım tayin edildiğini, mirasçıların muris T6 adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde tasarrufta bulunmak istediklerini, ekte sunulan belgelere göre kayyımlığa gerek kalmadığından kayyımlık kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Nitekim,Türk Medeni Kanununun 588. maddesinde de, belirli malvarlığının yönetiminden bahsedildiğine göre, belirtilen kayyımın yönetim kayyımı olduğu anlaşılmaktadır Somut olayda ise, ... Defterdarının ortaklığın giderilmesi davasında kimliği tespit edilemeyip, adresi bulunamayan paydaşları temsil etmek üzere kayyım olarak atandığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 477/1. maddesinde temsil kayyımlığının, kayyımın yapmakla görevlendirildiği işin bitmesiyle sona ereceği düzenlenmiştir. Bu durumda, dava konusu taşınmaza yönetim kayyımı atanmadığı gibi, yasada belirtilen on yıllık resmi yönetimden ve gaiplik koşullarının oluştuğundan bahsedilemez. Bu açıklamalar karşısında mahkemenin ret gerekçesi doğru değil ise de ; ... Defterdarının yönetim kayyımı olmadığı, bu nedenle davada taraf sıfatının bulunmadığı açıktır. Davanın reddedilmiş olması bu gerekçe ve sonucu itibari ile doğrudur....
Dolayısı ile kayyımlık kararı kaldırılana kadar olan sürede kayyımın kayıt maliklerinin hak ve menfaatlerini koruması için gerekli tedbirleri alması, bu kapsamda ecrimisil davası açması yasal yükümlülüğüdür. Sonradan mirasçılığın ispat edilmesi ve kayyımlık kararının kaldırılması geçmişe etkili sonuç doğurmayacağı yerleşik Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin E. 2015/4509 K. 2015/5033 T. 08.04.2015, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2011/2219 K. 2011/8425 T. 12.05.2011)Dolayısı ile kayyımlık kararı kaldırılana kadar kayyımın kayıt maliklerinin hak ve menfaatlerini geçmişe dönük olarak da koruması için gerekli tedbirleri alması, bu kapsamda ecrimisil davası açması yasal yükümlülüğüdür. Somut olayda; dava konusu taşınmazın yukarıda belirtilen hisseleri için 3561 sayılı Yasanın 2....
Mahkemece, gaipliklerine karar verilmesi istenen malikler için atanan kayyımın ortaklığın giderilmesi davasında temsil edilebilmeleri için atanan temsil kayyımı olduğu, TMK'nın 588. maddesinde aranan koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hasımsız açılan davada Defterdara ihbar suretiyle taraf sıfatı kazandırılamayacağı; kaldı ki, kayyımlık kararının yönetim kayyımlığına ilişkin olmayıp temsil kayyımlığına yönelik bulunduğu gözetilerek karar verilmesi doğru olduğuna göre; Hazinenin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j....
CMK gereği görevli sulh ceza hakiminin atadığı kayyımın iş ve işlemlerinin ana dayanağı CMK hükümleri gereği atama yapan sulh ceza hakimliği olmakla kayyımın iş ve işlemleri ile ilgili denetleme, durdurma, hukuka aykırılık nedeniyle işlemi iptal etme veya geçersiz kılma noktasında da sulh ceza hakimi görevli olmalıdır. Bir başka deyişle sulh ceza hakiminin atamış olduğu kayyımın yapmış olduğu iş ve işlemler, görevli sulh ceza hakiminin atama kararı sonrası gerçekleştiğinden atama kararına bağlı olarak gerçekleşmiş olan iş ve işlemler niteliğindedir. Bu nedenle kayyımın iş ve işlemleri bir anlamda asla göre fer'i nitelikte olmakla fer'i nitelikteki bu işlemler noktasında görevli mahkeme, asıl olan yani atama kararını veren görevli sulh ceza hakimi olmak durumundadır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/48 E sayılı vesayet dosyasında nemalandırılarak idare edilmekte iken 17/05/2002 tarih ve 2003/203 E 2003/238 K sayılı ek kararla Manisa Defterdarlığı Kayyımlık Bürosunun TC. Ziraat Bankası Manisa şubesinde bulunan hesaba aktarıldığını, kayyımlık bürosunca gaip kişiler adına T.C. Vakıflar Bankası Manisa Şubesinde açılan hesaplarda nemalandırılmasının devam ettiğini, 4721 sayılı TMK nun 588 maddesine göre gaibin mirasının Devlete geçeceğini, kayyım tayin edilen eski tapu hissedarlarının sağ olup olmadığının bilinmediğini ve malvarlıklarının 10 yılı aşkın süredir resmen yönetildiği için, adı geçenler hakkında verdilen kayyımlık kararının kaldırılarak TMK 588 maddesi gereğince gaipliklerine, Vakıflar Bankası Manisa Mesir Şubesinin adliye bağlı şubesi hesaplarına yatırıldığını ve kayyım tarafından idare edilen paralarının nemalarıyla birlikte Hazineye intikaline karar verilmesi için Manisa 2....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Kayyım vekili istinaf dilekçesi ile, 6918 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın paydaşlarından Hatmeye İzmir Defterdarlığını Kayyım olarak atadığını, Kayyımlık kararının kaldırılması talepli davada, davacının iyi niyetli olup olmadığını, davayı açmaya yetkisi olup olmadığını, araştırılması gerektiği yerel mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olmadığını, Hatmeye soyadı eklenmeden yada tespit nitelikli dava açılmadan tapu kütüğünde bulunan bilgilerden yola çıkarak davacıların murisi ile aynı kişi olduğundan bahisle kabul kararı verilmesinin doğru olmadığını, belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını karar talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kayyımlık kararının kaldırılması davasıdır....