Yine kayyımlığın sona ermesi bakımından her iki kayyımlık türü farklı hükümlere tabi olup, temsil kayyımlığı, Türk Medeni Kanunun 477/1.maddesi uyarınca, işin tamamlanmasıyla kendiliğinden; yönetim kayyımlığı ise 477/2.madde gereği kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasını gerektiren sebeplerle vesayet makamının kararıyla sona erer. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 403/3 ve 431. maddeleri uyarınca vasinin atanmasına ilişkin hükümler, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım hakkında da uygulanır. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, mahkeme taleple bağlı olmaksızın kendiliğinden araştırma ilkesi gereği, gerekli araştırmayı yaparak ve tüm taşınmazların tapu kaydı getirtilerek, kendisine kayyım tayini istenen kişinin payı olup olmadığı denetlenerek, oluşacak sonuca göre bir karar vermek zorundadır....
Kayyımın Hazine avukatını vekil tayin etmiş olması da Hazine adına hareket edildiğinin kabulü için yeterli değildir. Bu nedenle davalının taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açılan bu davada 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de, burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkeme hükmü davalı kayyım vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, HUMK. nun 2494 sayılı Kanunla değişik 434/3 maddesi uyarınca temyiz harcının süresinde yatırılması için muhtıra tebliğ edilip, harcın yatırılmaması durumunda 434/son maddesi uyarınca işlem yapıldıktan, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun 2005/19 Satış sayılı dosyası üzerinden yapılan satış sonucu ...’in payına düşen paranın vesayet dosyasında nemalandırılarak idare edilmekte iken kayyımlık bürosu hesaplarına aktarıldığını ileri sürerek paydaş ...’in TMK 588. maddesi uyarınca gaipliğine, adı geçenin payına isabet eden ve kayyım tarafından idare edilen paranın nemalarıyla birlikte Hazineye intikaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın açılmasının kayyımlık bürosu tarafından istenildiğini, bu nedenle davaya karşı bir itirazı olmadığını beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince, paydaşa atanan kayyımın yönetim kayyımı olmayıp, ortaklığın giderilmesi davası için atanan temsil kayyımı olduğu, TMK’nın 588. maddesinde aranan şartın gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İskilip Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılar kayyımı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1-HGK'nun 08.06.2011 tarih ve 2011/3-243 esas 392 sayılı kararında belirtildiği üzere mahkeme kararı ile kayyım olarak atanan ve bu kişiler adına yaptığı iş ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan defterdar burada Hazineyi temsil etmemekte aksine kayyımlık görevi gereği açık kimliği ve adresi tespit edilemeyen kişilerin hak ve menfaatlerini korumaktadır. Kayyımın Hazine avukatını vekil tayin etmiş olması da Hazine adına hareket edildiğinin kabulü için yeterli değildir....
Kayyımın Hazine avukatını vekil tayin etmiş olması da Hazine adına hareket edildiğinin kabulü için yeterli değildir. Bu nedenle davalının taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açılan bu davada 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de, burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkeme hükmü davalı kayyım tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, temyiz harcı ödenmemiştir. Bu noksanlık, HUMK'nun 434/son maddesi uygulanmak suretiyle giderildikten, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/215 Esas sayılı karar örneğinin ilgili mahkemesinden istenilerek, 2)HGK'nun 08.06.2011 tarih ve 2011/3-243 esas 392 sayılı kararında belirtildiği üzere mahkeme kararı ile kayyım olarak atanan ve bu kişiler adına yaptığı iş ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan defterdar burada Hazineyi temsil etmemekte aksine kayyımlık görevi gereği açık kimliği ve adresi tespit edilemeyen kişilerin hak ve menfaatlerini korumaktadır. Kayyımın Hazine avukatını vekil tayin etmiş olması da Hazine adına hareket edildiğinin kabulü için yeterli değildir. Bu nedenle davalının taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açılan bu davada 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de, burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır....
Kayyımın Hazine avukatını vekil tayin etmiş olması da Hazine adına hareket edildiğinin kabulü için yeterli değildir.Bu nedenle davalının taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açılan bu davada 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de, burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkeme hükmü davalı ... kayyımı vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, temyiz harcı ödenmemiştir. Bu noksanlık, HUMK'nun 434/son maddesi uygulanmak suretiyle giderildikten,Alınacak cevapla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,04/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Çocuklar ile velayet sorumluluğuna sahip olan anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocukları davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın duruşmaya çağrılması, göstermeleri halinde tarafların ve kayyımın delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.09.2017(Pzt.)...
Çocuklar ile velayet sorumluluğuna sahip olan anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocukları davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın duruşmaya çağrılması, göstermeleri halinde tarafların ve kayyımın delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2017 (Çrş.)...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/684 KARAR NO : 2018/735 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KADİRLİ SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2017 NUMARASI : 2015/393 2017/761 DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyımın Kaldırılması) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin murisi Ömer Başeğmez'in Osmaniye İli, Kadirli İlçesi, Kesikkeli Köyü, 108 Ada 1 Parsel, 107 ada 2 Parsel, 104 ada 12 Parselde Ömer Efendi: Hasan Hüseyin Çavuşoğlu mirasçıları ismiyle hisse sahibi olduğunu, Ömer Efendi'nin gaip ve kim olduğu bilinemeyen şahıslardan olduğu iddiasıyla maliye hazinesince açılan dava sonucu Kadirli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/111 Esas, 2014/349 karar sayılı kararı ile Kesikkeli köyü 108 ada 1 nolu parseldeki hissesinin, Kadirli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/112 Esas, 2014/488 Karar sayılı kararı ile Kesiukkeli Köyü, 107 ada 2 Parseldeki hissesinin Kadirli Sulh Hukuk Mahkemesinin...