Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Defterdarı kayyım olarak atanmıştır. Ancak tapu kayıtlarının tetkikinde, kayıt maliklerinden ...., ...,...., ... ve “... karısı ....” e yukarıda bahsedilen kararla kayyım atanmamış olmasına rağmen tapuda adlarının altında ... yevmiye numarası ile kayyım atandığına dair sehven düşülen şerhin bulunduğu ve Mahkemece de .... ..., ..., ... ...,... ... ve “... karısı ...'e" usulüne uygun kayyım atanmamış olmasına rağmen bu kişilerin kayyım ile temsil edildiği kabul edilerek karar verildiği, 2-Ayrıca dosyada tapu kayıt maliki ...'nın .... Nüfus Müdürlüğünden alınan 05.05.2011 tarihli nüfus kayıt örneğine göre mirasçılarının bulunduğu anlaşılmış, ancak bu kişi davada -mirasçısı olmasına rağmen- mirasçıları tespit edilip davaya dahil edilmeden kayyım ile temsil edildiği görülmüştür. Bu durumda Mahkemece; Kimlik bilgileri tespit edilmeyen ...., ..., ... ...,... ... ve “... karısı ...”...

    TMK'nun 426. maddesinde temsil kayyımlığı düzenlenmiş ise de kayyım olarak atanacak kişi belirtilmemiştir. Aynı Kanun'un 403/3 ve 431. maddeleri uyarınca vasinin atanmasına ilişkin hükümler, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım atanması hakkında da uygulanır. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenini ilgilendirdiğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu, 385. maddesinde de niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı düzenlenmiştir. Somut olaya gelince; davacı tarafından dava konusu taşınmaz hakkında görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasında temsil edilmek üzere adresleri tespit edilemeyen tapu maliklerine ... Barosu avukatlarından ....ın kayyım olarak atanmasını istemiştir. Kayyım atanması talebinin yukarıda açıklanan kanun hükümleri amacı da dikkate alınmak suretiyle değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir. Buna göre Mahkemece, ... 2....

      Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkindir. Anılan Kanunun 1. maddesinde “Bu Kanunun amacı, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere; mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” biçiminde açıklanmıştır....

        TMK'nın 403/3 ve 431.maddeleri uyarınca vasinin atanmasına ilişkin hükümlerin, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım atanması hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir. Vesayet işlerinde yetki TMK'nın 411. maddesine göre; "Vesayet işlerinde yetki küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir" şeklindedir. Temsil kayyımı atanmasında yetkili mahkeme TMK'nın 430/1. maddesinde; "Temsil kayyımı, kendisine kayyım atanacak kimsenin yerleşim yeri vesayet makamı tarafından atanır" şeklinde belirtilmiştir. Kayyım atanmasına ilişkin davada kesin yetki söz konusu olup, bu yön kamu düzenine ilişkindir. Dosya kapsamından, dava tarihi itibariyle kayyım tayini istenilenin yerleşim yeri adresinin Elbistan/Kahramanmaraş olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Elbistan Sulh Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekmektedir....

          Somut olayda, davacı kayyım tarafından ecrimisil talepli dava açıldıktan sonra, yargılama sırasında kayyım kararının kaldırıldığı ve kayyımın görevinin sona erdiği hususları dosya kapsamı ile sabittir. Dava tarihi itibarıyla kayyımın davayı açmaya ehil olduğu, ancak dava görülürken kayyım kararının mahkeme kararıyla kaldırıldığı ve temsil sona erdiğine göre, tapu maliklerinin mirasçılarına davanın resen ihbar edilmesi ve davayı takip edip etmemelerine göre bir karar verilmesi gerekirken, kayyımın taraf sıfatı kalmadığından bahisle davanın usulden reddi doğru görülmemiş olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            un gerçek babası olan... ile soybağının kurulması nedeniyle taraflar arasında menfaat çatışması olduğundan kendisine kayyım tayini istenilen küçük ...'u temsil etmek üzere kayyım atanmasının istendiği, TMK'nın 430/1. maddesi gereği yetkili mahkemenin kendisine kayyım atanacak kimse ile anne ...'ın yerleşim yeri vesayet makamı olduğu, TMK'nın 431. maddesi gereği vasinin atanmasına ilişkin kuralların kayyım için de geçerli olduğu, dolayısıyla kayyım atanılması istenen küçük ...'un birlikte yaşadığı annesinin yerleşim yerinin "Havaalanı Mah. Funda Sk. No:26 İç Kapı No:4 Esenler/ ..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 426. maddesinde "Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı atar....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kayyım tayin edilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyım adayı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: İhbarda bulunan vekili dava dilekçesinde, ... Mahallesi ... ada ... parsel ile ilgili olarak açılmış olan ortaklığın giderilmesi davasında, taşınmaz hissedarlarından davalı ...'ın vesayet altında olduğu, kısıtlının diğer davalılar ile arasında menfaat çatışması olduğundan kendisine kayyım tayin edilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü ile ......

                Ancak; Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkin olup Kanunun 1. maddesinde bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde .. menfaatinin korunmasını sağlamak üzere mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslarının düzenlendiği; 2. maddesinde ise, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 427. maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde ... hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin...

                  Dava, ergin olmayan çocuğa atanan kayyım tarafından açılan soybağının reddi isteğine ilişkindir. Davayı açan avukat ...'in, dava dilekçesi ekinde sunduğu 24.3.2008 tarihli vekaletname, ergin olmayan çocuğu temsilen kayyım tarafından düzenlenmiş bir vekaletname olmayıp, kayyım (...'nün) şahsını temsil için kendi adına düzenlenmiştir. Dava, ergin olmayan çocuğu temsilen kayyımın tayin ettiği avukat tarafından açıldığına ve mahkemece verilen karar aynı avukat tarafından temyiz edildiğine göre, adı geçen avukata, kayyımın ergin olmayan çocuğu temsilen ve çocuk adına verdiği vekaletnamenin bu avukattan istenip dosyaya alınması, bu nitelikte bir vekaletname sunulmadığı takdirde kararın kayyım ...'ye tebliğinden sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.29.03.2011(Salı)...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Kayyım hukukuna ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 3. Sulh Hukuk ve Tuzla Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R – Dava, kayyım atanması istemine ilişkindir. TMK’nun 430/1. maddesinde , “ Temsil kayyımı, kendisine kayyım atanacak kimsenin yerleşim yeri vesayet makamı tarafından atanır”.“Aynı Yasanın 19. maddesinde de; “Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir...” hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamındaki, dava dilekçesinde ve adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde gösterilen adrese göre kayyım atanmak istenen ...'un yerleşim yerinin ... olduğunun anlaşılmasına göre uyuşmazlığın, Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu