Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Kayyım vekili istinaf dilekçesinde özetle; İnönü Mah. 7641 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazla ilgili kayyımlık kararı bulunmadığını, kayyım atama kararının ; emniyet, nüfus ve muhtarlık araştırmaları sonucunda verildiğini, kayyım atama kararlarının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının, miras bırakanlarının kendisine kayyım atanan şahıslar ile aynı kişiler olduğunun hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ispatlanması gerektiğini, kararın eksik inceleme sonucu gerekli araştırmalar yapılmadan verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kayyımlık kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı kayyım vekili tarafından istinaf edilmiştir. Kayyımlığın kaldırılmasına ilişkin davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. (6100 sayılı HMK 385/2. mad.)...

KAYYIM VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Mersin 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/620 Esas-2018/1699 Karar sayılı dosyasında verilen karar ile, Mersin Defterdarı; Mersin İli Mezitli İlçesi Kuyuluk Köyü/Mahallesi 27 ada 1 parsel, 28 ada 1 parsel, 32 ada 1 parsel, 33 ada 2 ve 3 parseller, 39 ada 2,3,14 ve 15 parseller, 44 ada 3 parsel, 47 ada 11 ve 8 parseller, 337 ada 1 parsel, 338 ada 2 parsel, 340 ada 1 ve 2 parseller, 341 ada 1 ve 2 parseller, 336 ada 2 parsel, 66 ada 6 ve 8 parseller ve 335 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar için kayyım olarak atanmış ve kayyım atama kararının kesinleştiği, karşı taraf vekilinin, 21/12/2021 tarihli talebi ile, dava açılmadan ve müvekkili kayyım bürosuna tebligat yapılmadan, 28/12/2021 tarihinde kayyım kararının kaldırılmasının yerinde olmadığını, kayyım atamasına ilişkin, 28/12/2021 tarihli ek kararın taraflarına 09/08/2022 tarihinde talepleri üzerine tebliğ edildiğini, bu sebeplerle talepte bulunan karşı taraf vekilinin kayyımlığın kaldırılmasına...

Maddesi uyarınca T3 kayyım olarak atanması talep edilmiş olup talep edildiği, bu haliyle dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkin olup, anılan Kanunun 1. maddesinde amaç, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere, mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek şeklinde açıklanmış; 2. maddesinde ise, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 427. maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin...

Kayyım T6 vekili istinafa cevap dilekçesinde, kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince çocuğu temsilen atanacak kayyıma ilişkin dava dosyasının kesinleşmesinin beklenmesine dair ara karar oluşturulmasına rağmen kayyım tayinine ilişkin Datça Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/78 Esas, 2019/234 Karar sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmemesi ve adı geçen dosyadaki kayyım tayinine ilişkin kararın da İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesinin 2020/1058 Esas, 2020/771 Karar sayılı kararı ile kaldırılması nedeniyle davalılar T3 ve T1'un istinaf taleplerinin diğer yönler incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, çocuğu temsilen kayyım tayinine ilişkin dava dosyasının sonucu beklenilerek karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Kendisine kayyım atanan T1 sağ olduğu ve kendisine ulaşılabildiği, tapuda işlem yaptığı anlaşıldığından kayyım atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması nedeniyle davanın kabulüne" şeklinde karar verildiği, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalı kayyım vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı görülmüştür. Dosya içeriğine, davanın niteliğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalı kayyım vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Esas sayılı dosyasıyla müvekkilleri ile temsil kayyımı talep edilen şirket arasında anonim şirket genel kurul kararının iptali davasının görüldüğünü, mahkemenin 23.07.2020 tarihli tensip zaptının 2.maddesinde "Davacı gerçek kişinin aynı zamanda davalı şirketin tek temsilcisi konumunda yönetim kurulu başkanı olduğu, davacı gerçek kişinin temsilcisi olduğu şirket aleyhine dava açması nedeniyle bu taraflar arasında menfaat çatışması bulunduğu anlaşıldığından, işbu davada davalı şirketi temsil etmek üzere diğer şirket ortakları aleyhine davalı şirkete kayyım tayini hususunda dava açmak üzere davacı vekiline 2 hafta kesin süre verilmesine, kayyım tayin edildiğinde dava dilekçesi vs usulü işlemlerin bu kayyıma tebliğ edilerek usulü işlemlerin yerine getirilmesine, kesin sürede kayyım tayini davası açılmadığı takdirde mevcut belgelere göre dava şartı yokluğundan davanın usulden red edileceğinin ihtarına” şeklinde bir ara karar tesis edilerek kayyım tayini yaptırılması için yetki ve mehil...

    Kayyım tayin edilen mal memuru, Hazine avukatı bulunan yerlerdeki dava ve icra işlerinde vereceği yetki belgesi ile Hazine avukatı tarafından temsil olunur..." şeklinde düzenlenmiştir....

    D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Kayyım vekili istinaf dilekçesinde özetle; kayyım atanması kararının kaldırılması için açılan davada, kayyım atanması davasının açıldığı tarih itibariyle yapılan araştırmaların, karara esas teşkil eden gerekçelerin ortadan kalktığının davacı tarafça ispatının zorunlu olduğunu, davacının, davasını ispat etmesi gerektiğini, eksik inceleme neticesinde karar verildiğini, verilen ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen 14/04/2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kayyımlığın kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı Kayyım vekili tarafından istinaf edilmiştir. İncelemeye konu karar, kayyımlık kararının kaldırılmasına ilişkindir. Kayyımlığın kaldırılması davasını, kayyım davalı gösterilerek adına kayyım atanan kayıt maliki ile kayıt malikinin mirasçıları açabilirler....

    HD'nin 22/04/2015 gün ve 2014/18881 E ve 2015/6682 K ve 18/03/2014 gün ve 2013/20185 E ve 2014/4990 K sayılı kararları) Olayımızda mahkemece yapılan kolluk araştırmasında kayyım tayini istenilen kişinin kimlik bilgilerinin tespit edilemediği gerekçesi ile kayyım tayini yoluna gidilmiş ise de, tapunun dayanak belgeleri getirtilmemiş, yeterli inceleme yapılmadan kayyım tayini yoluna gidilmiştir....

    Madde uyarınca kayyum atanması talep ettiği, --------- müzekkere uyarınca şirket merkezi olarak ------ olan davalı şirketin mevcut yönetim kurulu olduğu üyesinin tek ortağı müteveffa ----yönetim kurulunun organsız kaldığı ve TTK 530. madde uyarınca davalı şirketin olağan genel kurul toplantısına çağırmak üzere kayyım atandığı, atanan kayyım uyarınca genel kurul toplantısının yapıldığı ve yönetim kurulu başkanı olarak davacı ...-------- seçildiği görülmekle atanan kayyımın görevini usulüne uygun olarak yerine getirilmekle görevin sonlandırılasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Açılan davanın KABULÜ ile; Davalı şirket .----------- vefatı sonucu organsız kalması nedeniyle temsil kayyım olarak ----- atandığı, Atama kararından sonra genel kurul toplantısının yapıldığı, şirketin çoklu paya geçişinin kayyım tarafından yapıldığı, yapılan toplantı sonucu------ olarak ....

      UYAP Entegrasyonu