WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kayyım : ... Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Mersin 2. Aile Hukuk ve Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mersin 2. Aile Hukuk Mahkemesince, dava velayetin kaldırılması adıyla açılmış ise de karşılıklı talep ve kabullerde davanın Nüfus Hizmetleri Kanunu gereğince nüfus kaydının iptali/düzeltilmesi şeklinde açılması gerektiği gerçekte aradaki ihtilafın velayet ihtilafı olmadığı davacının olmayan çocukların bilerek davalılar tarafından davacının çocuğuymuş gibi nüfusa kaydedildiği bu haliyle davanın nüfus kaydının iptal ve düzeltilmesi niteliği taşıdığı ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği belirtilerek, görevsizlik kararı verilmiştir. Mersin 2....

    un kayyım olarak atandığı, müteveffanın .... Bakım Merkezine yerleşmeden önceki adresinin ... Huzurevi ve Rehabilitasyon Merkezi olduğu anlaşılmakla, aynı zamanda hakkında verilmiş bir ikamet değişikliği kararının da olmadığı görülmekle yargılamanın sürüncemede bırakılmaması ve kısıtlının haklarının koruması amacıyla ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. HMK’nın 22/2. maddesinde "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, dosyanın yetkili ve görevli ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde, dosyanın yetki uyuşmazlığı nedeni ile dairemize gönderilmesine karar verilmiş ise de, dosya kapsamında ......

      nin yapılacak genel kurul toplantısı için gündemi düzenleme ve çağrıyı yapmak üzere kayyım tayin edilen davalı ...'...

        Ancak bu tür fikir ayrılıkları kayyım atanmasını haklı göstermez. Örneğin müdürlerin şirketi iyi yönetmediği, temsil edemediği, ortaklığı zarara uğrattığı veya şirketin beklenen karlılığa ulaşamadığı iddialarında da kayyım tayin edilemez. Şirketin yönetim ve temsili müdürlere aittir. Ortaklar bu yönetim ve temsilden mutlu olmadıklarında TTK gerekli çareleri öngörür. Müdürler azledilerek yerlerine yenileri seçilebilir ve koşulları varsa müdürlerin sorumluluğuna gidilebilir. Ancak “yöntem beceriksizliği” kayyım atanması için haklı neden oluşturmaz. Ticari faaliyeti bulunmayan ancak tasfiye sürecine girmemiş bir şirket için de, organları iş başında olduktan sonra, kayyım tayini istenemez....

          Bağımsız Bölüm numaralı taşınmazın üçüncü kişilere devrini önlemek için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava süresince tedbiren geçici kayyım atanmasını, yapılacak yargılama sonunda kooperatife kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP :Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı kooperatife kayyım atanması istemine ilişkindir. Dosya incelendiğinde; davacının genel kurul toplantılarının yapılabilmesi, arsa sahibine yönelik kesinleşmiş Mahkeme dosyasında bulunan bedelin ödenmesi, 12 adet üyenin mağduriyetinin giderilerek daire teslimlerinin yapılması, üyelerin mali sorumluluklarını tespit ederek her üyeye tahsiline yönelik iş ve işlemlerin yapılması, ortaklar arasında eşitliğin sağlanması, kooperatifin tasfiyeye sokulması gibi gerekçelerle kooperatife en geniş yetkilerle kayyım atanması talebini içermektedir....

            Nitekim HMK’nin 124.maddesinde; “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu maddenin gerekçesinde de vurgulandığı üzere, taraf değişikliğini mutlak olarak davalının rızasına bağlamak yargılama ilişkisini katı bir forma bağlayacaktır ki, bu da yargılamaya hakim olan ilkelerden “usul ekonomisi ilkesi” (HMK mad. 30) ile bağdaşmaz....

              Nitekim HMK’nun 124.maddesinde; “ Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu maddenin gerekçesinde de vurgulandığı üzere, taraf değişikliğini mutlak olarak davalının rızasına bağlamak yargılama ilişkisini katı bir forma bağlayacaktır ki, bu da yargılamaya hakim olan ilkelerden “usul ekonomisi ilkesi” (HMK m. 30) ile bağdaşmaz....

                SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; kayyımın görevinin geçerli olması yanında kayyım sıfatı olmasa dahi genel kurul toplantısının yetkili bir biçimde yönetmesi ve oy birliği ile divan başkanı olarak seçilmesi karşısında kayyıma ilişkin yapılan itirazın usul ve esastan reddinin gerektiğini, TTK m.622 ve TTK m.446(1)/a uyarınca, iptal davasının muhalefet şerhi koydurmuş kişilerin açabileceğini, davacının olumlu oy kullanıp, muhalefet şerhi koydurmamış olması nedeniyle, kayyımın başkanlığının usulsüzlüğünü ileri sürebilmesinin hukuki dayanağı bulunmadığını, kayyım olarak atanan kişilerin bilirkişi listesi veya kayyım listesinden seçilmesi gibi yasal bir zorunluluğun bulunmadığını, mahkemenin yetkisini kullanarak kayyım atadığını, kayyımın listede bulunmasına ilişkin bir emredici ve kamu düzenine ilişkin düzenleme olmaması nedeniyle, kayyımın yönetiminde yapılan işlemlerin hukuka uygun ve geçerli olduğunu, TTK 445.maddesi uyarınca iptal davasının kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük...

                  Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak atandığı şirketlerin ya da bunların varlıklarının bu madde kapsamında satışından elde edilecek tutarlar yargılamanın kesin hükümle sonuçlandırılmasına kadar bir hesapta nemalandırılır.” hükmünü amir bulunduğunu, Davacı ......

                    Nitekim HMK’nun 124.maddesinde; “ Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu maddenin gerekçesinde de vurgulandığı üzere, taraf değişikliğini mutlak olarak davalının rızasına bağlamak yargılama ilişkisini katı bir forma bağlayacaktır ki, bu da yargılamaya hakim olan ilkelerden “usul ekonomisi ilkesi” (HMK m. 30) ile bağdaşmaz....

                      UYAP Entegrasyonu