SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2019 NUMARASI : 2019/341 2019/1505 DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyımın Kaldırılması) KARAR : Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.10.2019 tarih 2019/341 Esas 2019/1505 Karar sayılı kararına karşı davalı kayyım vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/872 Esas, 2007/1453 Karar sayılı dosyasında verilen karar ile Adana ili, Yüreğir ilçesi, Seyhan Mah. 448 ada 2 parsel sayılı taşınmazın hissedarı Dudu Özşahin yönünden mükerrer kayyımlık kararının kaldırılmasının talep edildiği görülmüştür....
Yerel mahkemece gaipliği talep edilen kişilere atanan kayyımın yönetim kayyımı olmadığı, ortaklığın giderilmesi davası için atanan temsil kayyımı olduğu, sonrasında verilen 21.11.2005 tarihli kayyım atanmasına dair kararın da ek karar niteliğinde olup atanan kayyımın yönetim kayyımı olduğundan söz edilemeyeceği, Gebze 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/395 2020/290 E-K sayılı kararı ile de tapu malikinin gaipliğine karar verilip yönetim kayyımı atanmasına dair karar bulunmadığı anlaşıldığından, TMK'nın 588.maddesinde aranan şartın gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından anılan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davacı vekilinin Gebze 4....
Çocuklar ile velayet sorumluluğuna sahip olan anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocukları davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın duruşmaya çağrılması, göstermeleri halinde tarafların ve kayyımın delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2017 (Çrş.)...
Çocuklar ile velayet sorumluluğuna sahip olan anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocukları davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın duruşmaya çağrılması, göstermeleri halinde tarafların ve kayyımın delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.01.2017 (Salı)...
Kayyımın Hazine avukatını vekil tayin etmiş olması da Hazine adına hareket edildiğinin kabulü için yeterli değildir. Bu nedenle davalının taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açılan bu davada 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harçtan muaf değildir. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde "kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır." hükmüne yer verilmişse de, burada yargı harçlarından bağışıklığına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkeme hükmü davalı Ayşe evladı Selahettin kayyım tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmişse de, temyiz harcı ödenmemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/656 Esas KARAR NO:2024/848 DAVA: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ: 10/09/2024 KARAR TARİHİ: 17/10/2024 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE:Davacı vekili, davalı şirketin tek ortağı olan------ vefat ettiğini, böylece şirketin ortaksız ve yöneticisiz kaldığını, hiçbir işlem yapamadığını, şirketin faaliyetlerinin durma noktasına geldiğini, şirket parasının kullanılamadığını, ödemelerin yapılamadığını belirterek--------- dosyasında şirkete yönetici kayyımı atanmasını talep ettiklerini; şirkete karşı açılan bu davada zorunlu olarak şirketi temsilen bir dava kayyımı atanması için ------tarafından kendilerine dava açmak üzere yetki ve süre verildiğini belirterek; ---- sayılı dosyasında şirketi temsil için bir dava kayyımı atanmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiş; avukat ------ kayyım adayı olarak gösterilmiştir....
Zevcesi ...’nin payına isabet eden 7.315,85 TL'nin kayyımlık bürosu hesabına yatırıldığını, kayyım tayini kararının verilmesinden itibaren 10 yıl geçtiğini ileri sürerek ... Zevcesi ... hakkında gaiplik kararı ve kayyımlık bürosu hesabına yatırılan 7.315,85 TL'nın ve ferilerinin Hazineye irat kaydedilmesine karar verilmesini istemiştir. Hanife Özpamukçu, dava konusu taşınmazda paydaş olduğunu, adına kayyım tayin edildiğini, payına isabet eden paranın ödenmemiş olduğunu, gaip olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ... Zevcesi ...’nin gaip olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. K A R A R Dava, 4721 sayılı TMK'nın 588.maddesine dayalı gaiplik ve gaiplerin malvarlığının Hazineye intikali isteğine ilişkindir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; hisse maliklerinin gaip olması nedeniyle 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun uyarınca ...Defterdarı gaip şahısların hak ve menfaatlerini korumak üzere kayyım olarak atanmış olup kayyımın verdiği yetki üzerine Hazine vekili tarafından haksız işgal eden davalılardan 35035,00 TL ecrimisilin tahsili istenilmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, süresinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Kural olarak, yargı harcı, devletin mahkemeler aracılığıyla yaptığı hizmete, ondan yararlananların katkısıdır....
Hukuk Genel Kurulunun 08.06.2011 tarih ve 2011/3-243 E.-392 K.sayılı kararında belirtildiği üzere; mahkeme kararıyla kayyım olarak atanan ve gaip kişi adına yaptığı bu iş ve işlemler nedeniyle, 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan Defterdar; burada Hazineyi temsil etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği gaip kişinin anılan taşınmazdaki hak ve menfaatlerini korumaktadır....
Defterdarının kayyım atandığını, ortaklığın giderilmesi davası sonunda taşınmazın satıldığını, kayyım atanan şahısların hissesine düşen toplam 13.278,96 TL'nin kayyımlık bürosu hesabına yatırıldığını, adı geçen şahıslar hakkında kayyımlık kararı verilmesinden itibaren 10 yıl geçtiğini ileri sürerek ... oğlu ..., ... kızı..., ... karısı ..., ...kızı ..., ...kızı... ve ...karısı Kadiriye hakkında gaiplik kararı verilmesini ve bu şahısların hissesine düşen 13.278,96 TL'nin yasal faizi ile birlikte hazineye irat kaydedilmesini istemiştir. Davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, gaiplik kararı verilmesi istenen kişilerin bir kısım mirasçılarına ulaşıldığı, gaip olmadıkları, ayrıca hak sahiplerince on yıl geçmiş olmasına rağmen başvurulup alınmayan paraların, Hazineye intikal ettirilip defterdeki kayıtlarının karşısına açıklama yazılacağı, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....