Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Dava, şirkette hissesi bulunan ve annesi ile menfaat çatışması olabilecek yaşı küçük çocuk için kayyım tayini istemine ilişkindir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince, davacı ticari şirkete kayyım atanmasına ilişkindir. TMK'nın 397. maddesinde vesayet makamının sulh hukuk mahkemesi olduğu belirlenmiş, TMK'nın 426-427 maddeseleri uyarınca temsil ve yönetim kayımı atanması işi çekişmesiz yargı işi olduğundan vesayet makamının görevidir. Ancak ticaret şirketlerine kayyım atanması yönündeki davaların görülme yerinin asliye ticaret mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise talebin ticari şirkete kayyım tayini istemine ilişkin olmayıp yaş küçüklüğü ve menfaat çatışması nedeniyle küçüğe temsil kayyımı atanması talebine ilişkin olduğu, uygulanması gereken hükümlerin Ticaret Kanunun hükümleri olmayıp, Medeni Kanunun kayyım atanmasına ilişkin hükümleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

    Somut olayda, kendini vekille temsil ettiren davalı kayyım lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması, dava konusu taşınmazın bulunduğu köy adının mevkii adı olarak belirtilmesi doğru değil ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince kararın aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir. ./.. 2014/4977-6768 -2- SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kayyım vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı kayyım vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 2. bendindeki "... mevkii" ibaresinin "... köyü, Terzipınarı mevkii" olarak düzeltilmesine, yedinci bendine son paragraf olarak gelecek şekilde “... davalı kayyım kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi gereğince 900,00 TL maktu vekalet ücretinin paydaşlardan payları oranında alınarak kayyıma verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle...

      SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08.02.2022 NUMARASI : 2022/130 ESAS - 2022/274 KARAR DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyım Atanması) KARAR : Konya 4. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 08/02/2022 tarihli karara karşı, kayyım vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/18 esas sayılı dosyasına konu Konya İli Selçuklu İlçesi Sille Mah. 148 parsel sayılı taşınmaz maliki T3 hakkında kayyım atanması için yetki verildiğini, verilen yetki uyarınca kişiye kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nden almış oldukları yetki ile kim olduğu tespit edilemeyen Salih'e kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Kayyım vekili cevap dilekçesinde; yasada aranan şartların oluştuğunun tespiti halinde Kocaeli Defterdarının ilgili davada kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; T5 vefat ettiği, mirasçılarının ise Dilovası İlçe Jandarma Komutanlığı araştırması ile belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      SAVUNMA: Davalı ----- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, ------ Şirketine müvekkilinin yerine, kendisinin kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep ettiğini, talebine dayanak olarak ise hiçbir hukuki gerekçe sunamadığını, davacının kayyım atanması talebinin TMK'nın kayyım ile ilgili hükümleri kapsamında bir karşılığı olmadığını ve talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının kayyım atanması talebine gerekçe olarak belirttiği hususların soyut ve ispata muhtaç olduğunu, müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinden doğan görevlerini yerine getirmediği iddiasını ispat eder tek bir delil sunulmadığını, davacının genel kurul toplantısı yapılması mümkünken kayyım atanması talebinde bulunmasına anlam veremediklerini, TTK'da -----Şirketlerde kayyım atanmasına ilişkin özel bir hukuki düzenleme bulunmadığını, Türk Medeni Kanunu hükümlerinin uygulandığını,TMK 403 maddesinde vasi ve kayyıma ilişkin düzenlemelerin yapıldığını, kayyımın belirli işleri görmek ve malvarlığını...

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1864 Esas 2019/1712 Karar sayılı kararından kayyım atanması talep edilen şirketin tek ortağı ve yetkilisi olan Suat Çötok'un 13/09/2019 tarihinde vefat etmesi üzerine mirasçılarının mirasın reddi talebi ile dava açtıkları, yapılan yargılama sonunda 03/10/2019 tarihinde davacı mirasçıların Suat Çötok'un mirasının reddine hükmedildiği görülmüştür. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; kayyım atanması talep edilen şirketten alacaklı olduğu iddiasıyla bu şirket aleyhine icra takibi başlatan davacı yanın, takipten sonra şirketin tek yetkilisi ve ortağı vefat edip, mirasçılarının mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu şirkete kayyım atanması talebiyle işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Kayyım tayini davası, TMK'nun 427/4. maddesinde ifade edilen HMK'nun 382/2- b-19. maddesinde düzenlenen vesayet işleri kapsamında bulunması nedeniyle çekişmesiz yargı işidir (Yargıtay 11....

        Davacı, ----------- işbu davanın davalısı ------, ortağı bulunduğu şirket ve -------- aleyhlerine açılan şirketin feshi, tasfiyesi ve şirkete kayyım atanmasına ilişkin davada mahkemenin ----- tarihli ara kararı çerçevesinde davalı ------- kayyımı olarak atandığını, ----- ücret takdir edildiğini ve söz konusu kayyım ücretinden tasfiye davasının davacısı, işbu davanın davalısı ----- sorumlu olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece celbedilerek incelenen ----------------- dosyasının içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimi dikkate alındığında gerçekten davacının kayyım olarak atandığı ve görevinin davanın sulhen sonuçlanmasından hemen önce ---- tarihine kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının kayyım olarak atandığı ------------tarihine değin şirket kayyım olarak görev yaptığı ve mahkemece öngörülen tutarda kayyım ücretine hak kazandığının kabulü gerekir....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1864 Esas 2019/1712 Karar sayılı kararından kayyım atanması talep edilen şirketin tek ortağı ve yetkilisi olan Suat Çötok'un 13/09/2019 tarihinde vefat etmesi üzerine mirasçılarının mirasın reddi talebi ile dava açtıkları, yapılan yargılama sonunda 03/10/2019 tarihinde davacı mirasçıların Suat Çötok'un mirasının reddine hükmedildiği görülmüştür. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; kayyım atanması talep edilen şirketten alacaklı olduğu iddiasıyla bu şirket aleyhine icra takibi başlatan davacı yanın, takipten sonra şirketin tek yetkilisi ve ortağı vefat edip, mirasçılarının mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu şirkete kayyım atanması talebiyle işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Kayyım tayini davası, TMK'nun 427/4. maddesinde ifade edilen HMK'nun 382/2- b-19. maddesinde düzenlenen vesayet işleri kapsamında bulunması nedeniyle çekişmesiz yargı işidir (Yargıtay 11....

          SHM'nin 2013/761 esas 2013/1154 Karar sayılı ilamı ile Rize İli Merkez İlçesi Kaplıca Mahallesi 1009 ada 83 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden "Şükrü", "Ahmet kızı Firdevs" ve "Ahmet kızı Fatma" yönünden kayyım olarak atanan Rize Defterdarlığının kayyım kararının kaldırılmasına, Karar kesinleştiğinde Rize 1. SHM'nin 2013/761 esas 2013/1154 Karar sayılı dosyasının mahkemesine iadesine" şeklinde karar verilmiştir. Karara karşı davalı kayyım vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURU SEBEPLERİ: Davalı kayyım vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraf teşkilinin sağlanması için Rize Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünün davaya dahil edilmesi gerektiğini, Rize 3....

          HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK - İNTİKAL Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine, 173 ada 4 nolu parselin paydaşlarından ...,...,..., ...ve Kostaki'nin paylarının 10 yılı aşkın zamandır kayyım tarafından idare edildiğini, taşınmazın Belediyece kamulaştırılıp bedellerinin kayyım hesabına aktarıldığını ileri sürerek adı geçenlerin gaipliğine ve kamulaştırma bedelinin Hazineye ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı Kayyım, davanın ispat edilmesi gerektiğini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararına karşı Kayyım tarafından harç, vekalet ücreti ve yargılama masrafına hasren yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir. Karar, davalı kayyım tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

            UYAP Entegrasyonu