Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1230 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi dosyasında davacıların annesi Bedriye Yaren’in ve babaannesi Emir Mehmet’in eşi Fatma Kavurmacı’ya Nazilli Mal Müdürlüğünün kayyım olarak tayin edildiğini, ortaklığın giderilmesi kararı sonrası yapılan satış neticesinde davacıların murisi Fatma Kavurmacı’ya ait meblağın Nazilli Mal Müdürlüğü’nün hesabına yatırılmış olduğunu, sunmuş oldukları veraset ilamlarında da anlaşılacağı üzere kayyımlık kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, Fatma Kavurmacı’ya ait kayyımlık kararının kaldırılması ve satış bedelinden murise düşen kısmın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

Sulh Hukuk Mahkemesince ise; TMK'nın 430. maddesi gereği, temsil kayyımı atama kararı verme yetkisinin temsil kayyımı atanacak kimsenin yerleşim yeri vesayet makamına ait olduğu, somut olayda kayyım tayini talep edilen küçük ...'in MERNİS adresinin "... Mah.. Cad.No:.../2 .../..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 426. maddesinde "Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı atar. Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa..." hükmü; 431. maddesinde ise "Vasinin atanması usûlüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır." hükmü getirilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 411. maddesine göre de, "Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir." Somut olayda, ... Sulh Hukuk Mahkemesince küçüğün MERNİS adresinin "... Mah. ... Sk....

    İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı kayyım vekili tarafından istinaf edilmiştir. 3561 Sayılı Kanun uyarınca atanan kayyımlığın kaldırılmasına ilişkin davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. (6100 sayılı HMK 385/2. mad.) Kayyım atanması (kaldırılması) istemine ait davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın gerekli araştırmayı yaparak karar vermek durumundadır. Kayyım atanan tapu malikleri ile davacıların miras bırakanlarının aynı kişi olduklarının tespiti, kayyımlığın kaldırılması bakımından zorunludur. Somut olayda, davacının kayyım atanan Ziven Bitirim'in mirasçısı olduğunu beyanla kayyımlık kararının kaldırılmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince gerekli inceleme ve araştırmalar yapıldığı, kayyım atanan Ziver Bitirim'in kim olduğunun belli olduğu, davacının Karşıyaka 3....

    DÜŞÜNCESİ : Yönetmeliğin 9.,11. ve 13. maddelerinin 3. fıkrasında, "Başkanlıkça farklı öğrenim düzeyi ... aranabilir." denilerek aynı maddelerin 1. ve 2. fıkralarında yer alan ve idare tarafından belirlenen genel ve nesnel şartların aşılarak atama niteliklerine ilişkin kuralın belirsiz hale getirildiği, idarenin personel ihtiyacı kapsamında yapacağı düzenlemelerde takdir yetkisi bulunmakla birlikte, bu yetkinin mutlak ve sınırsız olmadığı, Başkanlık tarafından atama şartlarının duyurularla her atama döneminde değiştirilmesinin hukuki belirlilik ve ön görülebilirlik ilkelerine aykırı olduğundan dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir. DANIŞTAY SAVCISI : ......

      Kayyım atanması (kaldırılması) istemine ait davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın gerekli araştırmayı yaparak karar vermek durumundadır. Kayyım atanan tapu malikleri ile davacıların miras bırakanlarının aynı kişi olduklarının tespiti, kayyımlığın kaldırılması bakımından zorunludur. İlk derece mahkemesince yapılan araştırma ve inceleme kayyımlık kararının kaldırılması konusunda karar verilmesine yeterli değildir. Kayyımlık kararı kaldırılırken mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekmektedir....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı kayyım; 05.02.2007 doğumlu Özgün'ün donör sperm alınmak suretiyle dünyaya geldiğini, davalı baba ile soybağının bulunmadığını ileri sürerek soybağının reddini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 291/2. maddesinde, ergin olmayan çocuğa atanacak kayyımın atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl, her halde doğumdan başlayarak beş yıl içinde soybağının reddi davasını açabileceği hükme bağlanmış olup, dava tarihi itibariyle çocuğun doğumundan itibaren beş yıllık hak düşürücü süre geçtiği anlaşıldığından davanın bu nedenle reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir....

        Ödeme/ödemeleri ve bu kurumlar nezdinde yapılacak iş/işlemler ile işçi ücretlerinin banka veya PTT aracılığıyla ödemesi hususları hariç olmak üzere] atanan kayyımın onayına bağlanmasına; 3-Kayyım göreve başladıktan sonra (1) ay içerisinde ve gerek gördüğünde derhal kayyım raporlarının dosyaya sunmasına; 4-Kayyımın onay görevini yaparken, ortakların hak ve menfaati ile şirket menfaatlerinin gözetilmesine, 5-Kayyımın sarf edeceği emek ve mesaisi karşılığında aylık 10.000,00 TL ücret takdirine, 6-Davacı tarafından üç aylık kayyımlık ücreti 30.000,00 TL nin avans olarak mahkeme veznesine yatırıldığında kayyımın göreve başlatılmasına, 7-Kayyım göreve başlatıldığında; atama kararının ticaret sicilinde tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına, 8-Tedbirin mahiyeti ve gerekçede açıklanan nedenlerle HMK.'nun 392. maddesi uyarınca, takdiren teminat alınmasına yer olmadığına ..." karar verilmiştir....

          Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen (davalı) vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete tedbiren gözetim ve denetim kayyımı atanması kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılması gerektiğini bildirmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; 05/01/2022 tarihli ara karar ile " Davacı vekilinin davaya konu 3 ve 4 nolu ara kararlarının yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin ve davalı şirketin yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyım onayına bağlı kılınması talebinin ayrı ayrı kabulüne, davalı vekilinin davalı şirkete gözetim ve denetim kayyımı atanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına yönelik talebin reddine.." karar verilmiştir. Karara karşı, aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen (davalı) vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

            Kayyım atanması (kaldırılması) istemine ait davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın gerekli araştırmayı yaparak karar vermek durumundadır. Kayyım atanan tapu malikleri ile davacıların miras bırakanlarının aynı kişi olduklarının tespiti, kayyımlığın kaldırılması bakımından zorunludur. O halde, dava konusu taşınmazın ilk tesis tarihinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte tapu kaydı ile tapulamasına esas tapulama tutanakları ve dayanağı tüm bilgi ve belgelerin ilgili tapu müdürlüğünden getirtilmesi, davacıdan delillerinin sorulup toplanması, gerektiğinde re'sen delil toplanması, aynı isimde başka kişi olup olmadığının Nüfus Müdürlüğünden araştırılması, gerekirse tutanaktaki tanıkların dinlenmesi, mahallinde keşif yapılması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekir. İlk derece mahkemesince yapılan araştırma ve inceleme kayyımlık kararının kaldırılması için yeterli değildir....

            Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2003/439 Esas 2003/1381 Karar sayılı ilamı ile, Ali oğlu Yahya'ya 3561 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca İzmir Defterdarı'nın kayyım olarak atandığını, kayyımlığın kaldırılmasına ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kayyım atanması kararının kaldırılması için açılan davada, davanın açıldığı tarih itibariyle yapılan araştırmaların karara esas teşkil eden gerekçelerin ortadan kalktığının davacı tarafça ispatının zorunlu olduğunu, taşınmaz maliki olduğu ileri sürülen şahsın gerçekte kendisi ya da mirasçısı olduğunun gerek nüfus kayıtları gerekse şahit beyanları ile iddialarını ispat etmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 3561 Sayılı yasaya göre verilen kayyımlık kararının kaldırılması istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu