Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

atanmasının gerektiği hallerde vesayet makamı bu kimsenin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması halinde mahallin en büyük mal memurunu kayyım tayin ede hükmü bulunduğunu, kayyım atama davası sonuçlanana kadar hazinenin hak ve menfaatlerini korumak ve taşınmazlarla ilgili haksız tescil ve intikal işlemlerinin önüne geçilmesini sağlamak amacıyla taşınmazın intikali, satışı, irtifak hakkı kurulması, tevhit ifraz, imar uygulamaları, kamulaştırma vb yapılacak işlemlerin idarenin izni olmadan yapılmaması için dava açıldığına dair şerh konulmasını talep ve dava etmiştir....

ile kayyım atanmasının gerektiği hallerde vesayet makamı bu kimsenin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması halinde mahallin en büyük mal memurunu kayyım tayin ede hükmü bulunduğunu, kayyım atama davası sonuçlanana kadar hazinenin hak ve menfaatlerini korumak ve taşınmazlarla ilgili haksız tescil ve intikal işlemlerinin önüne geçilmesini sağlamak amacıyla taşınmazın intikali, satışı, irtifak hakkı kurulması, tevhit ifraz, imar uygulamaları, kamulaştırma vb yapılacak işlemlerin idarenin izni olmadan yapılmaması için dava açıldığına dair şerh konulmasını talep ve dava etmiştir....

Yönetim kayyımlığı, kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasıyla sona erer hükmü, 403/son maddesinde bu Kanunun vasi hakkındaki hükümleri, aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım hakkında da uygulanır hükmü, 431. maddesinde vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır hükmü, 472/1 maddesinde ise diğer kısıtlılar üzerindeki vesayet, yetkili vesayet makamının kararıyla sona erer. Vesayeti gerektiren sebebin ortadan kalkması üzerine vesayet makamı vesayetin sona ermesine karar verir hükmü, 397/2. vesayet makamı sulh hukuk mahkemesidir hükmü yer almaktadır. Öte yandan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/b-19 maddesinde vesayet işleri çekişmesiz yargı işleri arasında gösterilmiş, 383.maddesinde ise sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiştir. Dava kayyım atanması kararının iptali; kaldırılması davası olup, kayyımın şahsına itiraz ya da kayyımın kaçınması talebine ilişkin bulunmamaktadır....

    E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kayyımlığın kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. 3561 sayılı Kanun uyarınca atanan kayyımlığın kaldırılmasına ilişkin davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. (6100 sayılı HMK 385/2. mad.) Kayyım atanması (kaldırılması) istemine ait davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın gerekli araştırmayı yaparak karar vermek durumundadır. Kayyım atanan tapu malikleri ile davacıların miras bırakanlarının aynı kişi olduklarının tespiti, kayyımlığın kaldırılması bakımından zorunludur....

    , mirasçılarının olup olmadığının bilinmediğini, 3561 sayılı Mal Memurlarının kayyım tayin edilmesine İlişkin Kanunun 2/1 fıkrasına göre "TMK'nun 427. md.ne göre bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacı ile kayyım atanmasının gerektiği hallerde vesayet makamı bu kimsenin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması halinde mahallin en büyük mal memurunu kayyım tayin ede hükmü bulunduğunu, kayyım atama davası sonuçlanana kadar hazinenin hak ve menfaatlerini korumak ve taşınmazlarla ilgili haksız tescil ve intikal işlemlerinin önüne geçilmesini sağlamak amacıyla taşınmazın intikali, satışı, irtifak hakkı kurulması, tevhit ifraz, imar uygulamaları, kamulaştırma vb yapılacak işlemlerin idarenin izni olmadan yapılmaması için dava açıldığına dair şerh konulmasını talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kayyımlık Kararının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Son defterdarın kayyım atandığını gösteren kayyımlık kararı ile kayyım vekiline son defterdar tarafından verilmiş yetki belgesinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 19.06.2008...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyımlık Kararının Kaldırılması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, ... ..., ... ve ...'ye yönelik kayyımlık kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup hükmün kayyım vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR ... ... vasisi 13.02.2019 tarihli dilekçesi ile ... İli, ... İlçesi, 19974 ada, 1 parsel maliklerinden ... ... hakkındaki kayyımlık kararının kaldırılmasını istemiş mahkemece, ... ..., ... ve ...'ye yönelik kayyımlık kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Kayyımlığın kaldırılmasına dair karar, davalı kayyım vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Kayyım vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik inceleme sonucu verilen kararın isabetsiz olduğundan bahisle istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 3561 sayılı Kanun kapsamında kayyım atanması kararının kaldırılması istemine ilişkindir....

        Kayyım vekili cevap dilekçesinde özetle; belirtilen kayyımlık kararının kaldırılması için dava açıldığını, mahkemenin 04.10.2016 tarih ve 2016/654 Esas, 2016/1354 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiğini bu karara karşı istinaf başvurusunun da reddedildiğini, aynı talep hakkında daha önce görülen ve davacı taraf aleyhine kesinleşen bir mahkeme kararının bulunduğunu, davacı tarafın, dava konusu taşınmazda malik olan ve T3 kayyım olarak atandığı kişi ile davacının murisinin aynı kişi olduğunu şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ispat etmesi gerektiğini, kayyımlığın kaldırılması talebi ile açılan davalarda davalı kayyım yasal hasım olduğundan, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

        Kayyım vekili cevap dilekçesinde özetle; belirtilen kayyımlık kararının kaldırılması için dava açıldığını, mahkemenin 04.10.2016 tarih ve 2016/654 Esas, 2016/1354 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiğini bu karara karşı istinaf başvurusunun da reddedildiğini, aynı talep hakkında daha önce görülen ve davacı taraf aleyhine kesinleşen bir mahkeme kararının bulunduğunu, davacı tarafın, dava konusu taşınmazda malik olan ve T3 kayyım olarak atandığı kişi ile davacının murisinin aynı kişi olduğunu şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ispat etmesi gerektiğini, kayyımlığın kaldırılması talebi ile açılan davalarda davalı kayyım yasal hasım olduğundan, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

        UYAP Entegrasyonu