WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACILAR : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Tapu Kaydında Düzeltim (Terkin İstemli) DAVA TARİHİ : 03/09/2018 KARAR TARİHİ : 23/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Tapu Kaydında Düzeltim (Terkin İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 136. ve 142’nci maddelerinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez ya da değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir ( 5.12.1977 tarihli, 1977/4 E., 1977/4 K. sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı)....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/566 Esas KARAR NO : 2021/799 DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 01/09/2021 KARAR TARİHİ : 11/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketin ortağı ve genel kurul üyesi olduğunu, davalı şirketin TTK nun 20.maddesine göre sermayesini zorunlu limitlere arttırmadığından kaydının 6102 sayılı TTK nun geçici 7....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesince; "...Davacının, ihyası talep edilen şirketin geçmişte işçi sıfatıyla çalışanı olup, hizmet tespiti istemli dava açmasına bağlı olarak şirketin terkin edilmesi nedeniyle ihya davasını açmak zorunda kaldığı, şirketin ihya edilmeksizin taraf teşkilinin sağlanamayacak olmasına göre hizmet tespiti istemli davanın görülmesinin mümkün bulunmadığı, çoğu zaman işçinin emekli olabilmesi için fiilen çalışma süresi içinde hak düşürücü sürenin dava açılmadan sona erdiği birlikte değerlendirildiğinde, durumu açıklanan koşullara uygun işçiler yönünden hak düşürücü sürenin uygulanmaması gerektiği düşünülse dahi TTK'nun 7 (15) maddesinde açıklanan nitelikte bir istisnaya yer verilmediği ve bu durumda olan işçi statüsündeki kişilere hak düşürücü sürenin uygulanmayacağına dair yerleşmiş yargı kararlarının bulunmadığı, İhyası talep edilen şirketin, 26/09/2013 tarihinde terkin edildiği, mahkememizdeki ihya davasının TTK'nun 7 (15) maddesinde düzenlenen...

        Yargılama aşamasında şirketin 18.11.2008 tarihi itibarıyla tasfiyeye girdiği ve bu hususun ticaret sicilinde ilan edildiği, buna ilişkin ticaret sicil gazetesinin ticaret sicil memurluğunun 08.04.2009 tarihli yazısı ekinde Mahkeme dosyasına sunulduğu, bu yazının dosyaya ibrazı üzerine, davanın tasfiye halindeki şirketi temsile yetkili tasfiye memuru ...’a yöneltmesi gerekirken bu usuli işlemin yapılmadığı, buna rağmen Mahkemenin yargılamaya devamla 08.09.2009 tarihinde davalı şirket vekilinin yokluğunda karar verdiği, tasfiye sonucu yetkisi sona eren ancak bu hususu Mahkemeye bildirmeyen vekile yapılan tebligatın adı geçen tarafından iade edildiği, bunun üzerine kararın tasfiye memuruna tebliğ edildiği, tasfiye memuru ve ortak ...’ın şirketin sicilden terkin edildiğini bildirerek tebligatları iade ettiği, dilekçe ekindeki ticaret sicil gazetesinden tasfiyesi tamamlanan şirketin 17.11.2009 tarihinde sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır....

          aleyhine 29.06.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen davalar ile de tapu kaydındaki şerhin terkini ve yoldan terkin ve tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen 23.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-birleşen davanın davalısı ... vekili ve davalı-birleşen davanın davacısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen davalar ise yoldan terkin ve tescil ile tapu kaydındaki şerhin terkini istemlerine ilişkindir. Taraflar karşılıklı açılan davalarda davanın reddini savunmuşlardır....

            Kaldırma Makinaları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde çalışmakta iken 30/08/2006 tarihinde iş kazası geçirdiğini, bu şirkete karşı iflas davası ile maddi ve manevi tazminat istemli dava açtığını, icra takibi yaptığını, dava devam ederken davalı tarafından şirketin tasfiye edilerek terkin edildiğini, dava devam ederken şirketin terkin edilemeyeceğini iddia ederek şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davacının geçirmiş olduğu iş kazası sonucu malul kaldığını, davalının maaşlarını düzenli yatırdığını, davacı ile düzenlenen protokol gereğince gerekli tazminatların verildiğini, ilgili davaları açamayacağını, davalının ilerleyen yaşı ve yaşadığı yoğun stres sebebiyle şirketi idare edemediğinden dolayı şirketin tasfiye sürecine girdiğini, tasfiye sürecinde dava dilekçesi veya icra emri tebliğ edilmediğini, tasfiyenin usule uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

              Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 26.09.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir. Belli edilen günde temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada davalı ... Yapı Grup İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti.'nin durumunun "terkin" olduğu görülmüş ve davalı şirket ile arsa sahipleri arasında düzenlenmiş arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin olup olmadığını tespite yarar belgelerin dava dosyası içerisinde ve UYAP ile oluşturulan elektronik ortamda bulunmadığı belirlenmiştir. Bu itibarla; 1....

                Hukuk Dairesi'nce HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının terkin ve yargılama giderlerine ilişkin bentlerinin düzeltilerek HMK’nın 353/1-b-2 nci maddesi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idareler vekilerinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davalı idarelerden aşağıda yazılı kalan harçların alınmasına, peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ancak; 12 TL yargılama giderinin, CMK'nın 324/4. maddesi uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu halde suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılıp yerine ''12 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK.nun 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK...

                    Davacının hizmet tespiti istemli açtığı davada, yargılama sırasında davanın davalısı şirketin terkin olduğu anlaşılarak davacıya süre verilmiştir. Sicilden gelen evraklarda terkin edilen şirketin kendisine tebligat çıkarıldığı, ancak şirket yetkilisine tebligat çıkarılmadığı anlaşılmaktadır.Terkin sebebinin de sermaye artırmamak olduğu görülmüştür.--------kayıtları ile yapılan sorgulamada davalı şirketin adına kayıtlı bir malvarlığı tespit edilmemiştir. Davacının, hizmet tespiti davası sebebiyle iş bu ihya davasınında hukuki yararı olduğu açıktır. Ticaret sicili müdürlüklerince; 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinin 4/a bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete, şirketin yetkilisine tebliğ edilmeden doğrudan -------- ilan suretiyle yapılan ihtar usule uygun kabul edilemez....

                      UYAP Entegrasyonu