Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar vekili asıl davada, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunarak hesabın vadesiz döviz hesabı olduğunu, munzam zararın kanıtlanamadığını, alacağın çalışanın haksız fiili nedeniyle doğduğundan ticari iş olmadığını, ticari faiz oranında munzam zararın talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davacılar vekili birleşen davada, munzam zarar alacağı nedeniyle müvekkili tarafından 07.06.2007 tarihinde açılan munzam zarar alacağı dosyasında müvekkilinin munzam zarar alacağının mahkemece 23.821,47 TL olarak tespit edildiğini, bozmadan sonra ıslah olamayacağından işbu ek davanın açılması zaruretinin doğduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması koşulu ile 17.721,47 TL'nin ilk dava tarihi olan 07.06.2007 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faiziyle tahsil edilerek davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....

    davacının bu durumda munzam zararının da 147,14 litre farkın 1,87 TL litre fiyatı ile çarpımı neticesinde bulunan 275,15 TL munzam zararının oluştuğu ve bu durumda, davacının davasının ispatlanan bu munzam zarar üzerinden kabulü ile ispatlanamayan aşan kısma dair talebinin reddi gerektiği anlaşıldığından, açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine ...” karar verilmiştir....

      İstinaf Sebepleri Davacı; ... meslek erbabı olduğu ve ticaretle uğraştığını, 12.12.1990 tarihinde alacağı temlik alırken tamamen dosyanın tahsil kabiliyetine duyduğu ... dolayısı ile aldığını, uyuşmazlık konusu alacağı temlik aldığı tarihte tahsil edebilseydi çok farklı alanlarda kullanabileceğini, işini büyütebileceğini veya yatırım yapabilir durumda olacağını, alacağın ticaret hayatında kullanılacağının hayatın olağan akışı ile uyumlu olduğunu, karar verilirken munzam zarara ilişkin hiçbir tespit yapmaksızın davanın reddedildiğini, enflasyon, devalüasyon olup olmadığı, paradaki değişiklikler, munzam zarar talep edenin yaşam koşulları gibi değişikliklerin bütün ayrıntısı ile dikkate alması gerektiğini, munzam zarar koşullarının oluştuğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasını istemiştir. C....

        Hukuk Dairesi'nin----- Esas ve ------ Karar).Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacıya ait ----- plakalı araç ile davalının ZMM sigortacısı olduğu ----plakalı aracın 08/09/2020 tarihinde karıştığı trafik kazası nedeniyle oluşan ve Sigorta Tahkim Komisyonu'nun 02/04/2021 -----başvuru tarihli ve sayılı ve 12/09/2021 - ----- Karar tarihli ve sayılı dosyasına konu olup, bu dosyada kesin hüküm ile tespit edilen alacağın davalı tarafından temerrüte düşülmesinden sonra ödenmesi nedeniyle davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 122. maddesi hükümleri uyarınca açtığı aşkın zararın tazminine ilişkin tazminat davası olduğu, davacının aşkın zarar nedeniyle tazminat talebini sırf temerrütün gerçekleşmesinden sonra ödeme tarihine kadar olan müddette enflasyon oranının temerrüt faiz oranından fazla olması olgusuna dayandırdığı, talebin spekülatif olduğu, bunun dışında davalının temerrütü nedeniyle somut bir şekilde zarara uğrandığına dair herhangi bir iddia ileri sürülmediği, yukarıda...

          Hukuk Dairesi'nin----- Esas ve ------ Karar).Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacıya ait ----- plakalı araç ile davalının ZMM sigortacısı olduğu ----plakalı aracın 08/09/2020 tarihinde karıştığı trafik kazası nedeniyle oluşan ve Sigorta Tahkim Komisyonu'nun 02/04/2021 -----başvuru tarihli ve sayılı ve 12/09/2021 - ----- Karar tarihli ve sayılı dosyasına konu olup, bu dosyada kesin hüküm ile tespit edilen alacağın davalı tarafından temerrüte düşülmesinden sonra ödenmesi nedeniyle davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 122. maddesi hükümleri uyarınca açtığı aşkın zararın tazminine ilişkin tazminat davası olduğu, davacının aşkın zarar nedeniyle tazminat talebini sırf temerrütün gerçekleşmesinden sonra ödeme tarihine kadar olan müddette enflasyon oranının temerrüt faiz oranından fazla olması olgusuna dayandırdığı, talebin spekülatif olduğu, bunun dışında davalının temerrütü nedeniyle somut bir şekilde zarara uğrandığına dair herhangi bir iddia ileri sürülmediği, yukarıda...

            Hukuk Dairesi'nin----- Esas ve ------ Karar).Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacıya ait ----- plakalı araç ile davalının ZMM sigortacısı olduğu ----plakalı aracın 08/09/2020 tarihinde karıştığı trafik kazası nedeniyle oluşan ve Sigorta Tahkim Komisyonu'nun 02/04/2021 -----başvuru tarihli ve sayılı ve 12/09/2021 - ----- Karar tarihli ve sayılı dosyasına konu olup, bu dosyada kesin hüküm ile tespit edilen alacağın davalı tarafından temerrüte düşülmesinden sonra ödenmesi nedeniyle davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 122. maddesi hükümleri uyarınca açtığı aşkın zararın tazminine ilişkin tazminat davası olduğu, davacının aşkın zarar nedeniyle tazminat talebini sırf temerrütün gerçekleşmesinden sonra ödeme tarihine kadar olan müddette enflasyon oranının temerrüt faiz oranından fazla olması olgusuna dayandırdığı, talebin spekülatif olduğu, bunun dışında davalının temerrütü nedeniyle somut bir şekilde zarara uğrandığına dair herhangi bir iddia ileri sürülmediği, yukarıda...

              Ancak, davacı ayrıca BK. nun 105. maddesine dayalı olarak bir miktar para borcunun ödenmesindeki gecikme sebebiyle geçmiş günler faizi ile karşılanamayan zararın tahsilini istemiştir ki; Kanundaki ifadesi ile, istenen "munzam zarar"dır. Kural olarak BK. 105 maddesi sözleşme dışı sorumluluk hallerinde de uygulanacağı kabul edilmektedir. Kuşkusuz alacaklı, para borcunun vaktinde ifa edilmemesi yüzünden uğradığı zarar, yasal temerrüt faizinden fazla ise, aradaki farkın ödenmesini de borçludan isteyebilir. Bu ek (munzam) zarar alacaklısı öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağının geç ifa edilmesinden dolayı faizle karşılanamayan zararını ve miktarını zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmek durumundadır. Borçlu, ancak temerrüdündeki kusursuzluğunu kanıtlamakla sorumluluktan kurtulabilir. Davaya konu olayımızda, munzam olarak istenen, para borcunun ödenmemesi nedenine dayalı bir zarar değildir....

                nın vefat ettiği ölümlü trafik kazasından dolayı davacıların destekten yoksun kalma tazminatının geç ödenmesi iddiasına dayalı munzam zarar istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK'nun 122/1 fıkrası uyarınca "Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür." Davacının iddiası, mahkeme tarafından hükmedilen bedelin geç ödenmesi ve bu süreçte paranın değer kaybetmiş olması sebebiyle munzam zararın gerçekleştiğine yöneliktir....

                  ------ ödeme yapıldığı, davalının temerrüt ihtarında bulunmadığı, davalı tarafından avans ödemeleri yapıldığı, bu avans ödemeleri sebebiyle herhangi bir faiz veya vade farkı da uygulanmadığı, davacının munzam zarar iddiasının doğru olmadığı, munzam zarar konusunda ayrıca delil sunulmadığı belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir....

                    ------ ödeme yapıldığı, davalının temerrüt ihtarında bulunmadığı, davalı tarafından avans ödemeleri yapıldığı, bu avans ödemeleri sebebiyle herhangi bir faiz veya vade farkı da uygulanmadığı, davacının munzam zarar iddiasının doğru olmadığı, munzam zarar konusunda ayrıca delil sunulmadığı belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu