"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığının geç ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Faiz, asıl alacağa dahil olmayıp, talep edilmesi alacaklının iradesine bağlı olan feri nitelikte bir haktır. Ancak eldeki davada, biriken yaşlılık aylıklarının geç ödenmesi nedeniyle tahsil kararı verilmesi istenen işleyen yasal faiz; asıl alacak niteliğindedir....
Davacının 27.06.2006 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu ve hak edilen aylıkların 20.04.2009 tarihinde ödendiği, faiz alacağına ilişkin davanın ise asıl alacak ödendikten sonra, 16.07.2009 tarihinde açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, kurumun yaşlılık aylığını geç ödemesinden kaynaklanan faiz yükümünün hangi tarihte başladığına ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 65. Maddesi olup anılan maddede “Kurumun malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için gerekli belgeler tamamlanınca, bağlanacak aylıkları ve yapılacak toptan ödemeleri hesap ve tespit ederek en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildireceği” düzenlenmiştir. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise bu süre göz ardı edilerek 27.06.2006 tarihli tahsis talebine göre birikmiş aylıklara 01.07.2006 tarihinden itibaren faiz hesaplandığı anlaşılmaktadır....
nedeniyle kesin olarak karar verildi.24/09/2021 ......
E sayılı icra takibi başlattığını, bu takibin kesinleştiğini, 16/04/2012 tarihinde 122.739,89 TL para icra dosyasına yatırıldığını, 17/06/2016 tarihinde 513.185,12 TL hesap yapıldığını, Davalı tarafından Muratlı Asliye Hukuk Mahkemesinde ikame ettiği davasında dava değeri olarak 513.185,12 Tl yazdığını, bu hesaplmanın doğru olmadığını, müvekkilinin ticari defterinde borç miktarının 320.187,76 TL olduğunu, hem esas borcun hem de işletilen faizin yanlış olduğunu, davcının temerrüde icra takibi ile düşmesi nedeniyle takip tarihi itibariyle faiz hesabının yapılması gerektiğini, davalının %16 faiz oranı talep ettiği ancak takip tarihinde böyle bir faiz oranı olmadığını, hesaplamanın yasal faiz üzerinden yapılması gerektiğini, hesaplamanın 17/06/2016 tarihi itibariyle davalının alacağının 404.619,61 Tl olarak tespit edilmesi gerektiğini, inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir....
-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalıların a) Teminat mektubu borcundan kaynaklanan 810,60 TL asıl alacak 48,31 TL işlemiş faiz, 2,29 TL BSMV olmak üzere toplam 861,20 TL yapmış olduğu itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %58,80 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, b) Borçlu cari hesap kredisinden kaynaklanan 510.307,74 TL asıl alacak, 25.005,08 TL işlemiş faiz, 1.250,25 TL BSMV olmak üzere 536.563,07 TL'ye yapmış olduğu itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %58,80 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, c)Kredi kartından kaynaklanan 71.091,89 TL asıl alacak, 2.367,60 TL işlemiş faiz, 118,38 TL BSMV olmak üzere 73.577,87 TL'ye yapmış olduğu itirazın iptaline, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %28,80 oranında temerrüt faizinin uygulanmasına, d)Davacının fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, 2....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Vergi Dava Dairesi kararının; dava konusu işlemin, finansman temin hizmetinden kaynaklanan faiz gelirinin reeskont faiz oranına isabet eden kısmı ile kasada fazla para bulundurulmasından kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkraları aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur....
Dava, taksitli alışveriş sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Antalya Genel İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında davalı şirket tarafından davacı aleyhine yapılan takip nedeniyle faiz yönünden borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği, icra takibinde; davalı şirket tarafından, davacı ..., dava dışı ... ve ... Ticaret Limited Şirketi aleyhine ... tarihli 1.870,00-TL tutarlı alışveriş nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, dava dosyasına sunulan taksitli alışveriş sözleşmelerine göre; ... tarihli taksitli alışverişin dava dışı asıl borçlu ......
Ancak, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 4489 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesinin son fıkrasında, temerrüt faizi miktarının sözleşmede kararlaştırılmamış olduğu hallerde, akdi faiz miktarı bu maddede öngörülen miktarın üstünde ise, temerrüt faizinin, akdi faiz miktarından az olamayacağı düzenlenmiştir. Bu durumda, mahkemece, 18.05.2012 tarihli sözleşme için davacı banka ile asıl borçlu arasında uygulanan fiili faiz oranı tespit edildikten sonra bu oranın akdi faiz olarak kabul edilerek 3095 sayılı Kanun’un 2/son maddesine göre, karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir....
Somut olayda davacı elektrik teknisyeni olarak çalıştığını, davalı işverenin devamlı kendisine hakaret etmesi nedeniyle haklı olarak iş sözleşmesini 19/04/2012 tarihli ihtarname ile feshettiğini iddia etmiş, davalı, sürekli işe geç gelmesi nedeniyle uyarılması üzerine 17/04/2012 tarihinden sonra işe gelmediğini, devamsızlık nedeniyle iş sözleşmesine son verildiğini savunmuştur. Dinlenen davacı tanıkları davalı işverenin işçilere karşı sürekli hakaret ettiğini beyan etmiş somut bir olay bildirmemişlerdi. Dinlenen davacı tanıkları ise hakaret olayına şahit olmadıklarını, davacıya geç kalması nedeniyle şirket yetkilisinin sitem ettiğini beyan etmişlerdir. Davacının davalı işveren hakkında şikayet nedeniyle görülen .... ....
Somut olayda, davaya konu alacağın abone sözleşmesinden değil, kaçak su kullanımından kaynaklandığı gözetildiğinde gecikme zammı isteme hakkı bulunmayan davacı tarafın kaçak su bedelinin zamanında ödenmemesi nedeniyle gecikme zammı olarak istediği bedelin ----olduğu kabul edilerek gecikme nedeniyle istenebilecek bedelin buna göre belirlenmesi gerekir." gerekçesi ile bu hususlara değinilmiştir. Yine ----- ilamı aynı yöndedir. Mahkememizce kaçak elektrik tutanağı düzenlendiği tarihten takip tarihine kadar yapılan hesaplamada davacının davalıdan ---- işlemiş faiz alacağının bulunduğu anlaşılmış, her ne kadar davacı tarafça takip tarihinden tahsil tarihine kadar ---- faiz oranı uygulanması talep edilmiş ise de; taraflar arasında bu yönde anlaşma olmaması sebebiyle yukarıda bahsedildiği gibi avans faizi talep edilebileceği anlaşılmış, ancak davacının talep ettiği faiz oranının avans faiz oranından düşük olması halinde taleple bağlılık gereği bu faiz oranının uygulanmasına hükmedilmiştir....