Dava niteliği gereği soy bağını ve miras hukukunu ilgilendirdiğinden davacının kayden sağ görünen kardeşleri ve ölü olanların mirasçılarının da davaya yöntemince dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm kurulması gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in kayden sağ görünen kardeşleri ve ölü olanların mirasçılarının da davaya yöntemince dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm kurulması gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nun kayden sağ görünen kardeşleri ve ölü olanların mirasçılarının da davaya yöntemince dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm kurulması gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in ölü olması nedeniyle tebliğ edilememiştir. Öte yandan kayden bekar ve sağ görünen davalı ...'in aynı yer 46 hanede kayıtlı olan ve evli olarak ölen ... olduğu iddiası ile dava açıldığına göre mahkeme kararının .... mirasçılarına tebliğinin sağlanmasından, 2-Davalılar ..., .... ve ...'ye mahkeme kararı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre tebliğ edilmiş ise de; adreste bulunmama nedeni ve beyan sahibinin imzası ya da imzadan kaçındığına dair açıklamaya yer verilmemiş olduğundan mahkeme kararının adı geçenlere kanunun 21. ve tüzüğün 28.maddelerine uygun olarak tebliği ile cevap ve temyiz sürelerinin beklenmesinden, Sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı, mülkiyet değişikliğini amaçlayan tapu iptal ve tescil istemekte olup, bu tür davaların Tapu Müdürlüğü aleyhine açılamayacağı, (ölü olan) kayıt maliki görünen kişinin mirasçılarına karşı yöneltilmesi gerektiği gözetildiğinde sonucu itibariyle ret kararı verilmesi doğru olduğuna göre davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ne var ki, Kanun’da ölü kişiye karşı dava açılması hâlinde nasıl davranılacağı gösterilmemiştir. Kural olarak ölü kişi adına ve ölü kişiye karşı dava açılması olanağı bulunmamaktadır. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması durumunda davanın mirasçılara yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Esasen dava açarken davacıdan davalının bu ehliyet durumunu araştırması beklenir. Ne var ki davacının, davalının ölü olduğunu bilmemesi kimi zaman hataya dayalı olabilir. Nitekim HMK’nın 124’üncü maddesinde; “ Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir....
in nerede olduğu, sağ mı ölü mü olduğu, mirasçılarının bulunup bulunmadığı belli olmadığından Türk Medeni Kanununun 427. maddesi ve 3561 sayılı Yasa uyarınca Van Defterdarının kayyım atanmasını istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın 21.09.1971 tarihinde kadastro tesisinden Altaylızade Haci ... adına tespit ve tescil edildiği, kadastro tespit tutanağında malik için "ölü" yazdığı, 11.03.2009 tarihli malik araştırma tutanağında malik "Altaylızade Haci ..."...
nun davada taraf olarak gösterilmesi nedeni ile nüfus kaydı dosya arasına alınarak sağ ise kendisine, ölü olduğunun anlaşılması halinde veraset ilamında mirasçı gözüken bütün şahıslara gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun yapılarak temyiz süresinin beklenmesinden istenilen hususların yerine getirildiğinin ve yeterliliğinin mahkeme hakimince bizzat denetlenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine yeniden GERİ ÇEVRİLMESİNE, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı dosyasından görülmekte olan izale-i şüyu davasında mirasçılardan Fatma Küçükgönen'in 1912 yılında doğmuş olmasına ve uzun yıllar önce Karşıyaka'da vefat etmiş olduğu diğer mirasçılarca bilinmesine rağmen; nüfus kayıtlarında Sağ/ölü hanesinde bilinmiyor olarak belirtildiğini, Karşıyaka 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/22 E. Sayılı dosyasından verilmiş yetki belgesi kapsamında nüfus kayıtlarında Sağ/ölü hanesinde bilinmiyor olarak belirtilen 1912 doğumlu Fatma KÜÇÜKGÖNEN'in (TCKN:) nüfüs kaydının ölü olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. B)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Karşıyaka 2....
Ölü olduğu belirtilen ...'e bilahare mahkeme kararının Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliği usulsüz olup, adı geçen şahsın ölü olup olmadığının yöntemince behlirlenmesi, mahkeme kararının sağ olduğunun anlaşılması halinde kendisine, ölü ise tespit edilecek yasal mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....