WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Geri çevirme kararı üzerine toplanan belgelerden, tapu maliki ...'ün nüfusa kayıtlı bulunduğu yer, ikamet adresi, ölü ya da sağ olduğu, ölü ise mirasçısının bulunup bulunmadığı belirlenememiştir....

    ün nüfus kütüğündeki sağ kaydının ölü olarak düzeltilmesine karar verilmesini istediği, davaya ölen çocuğun annesi ve davacının eşi olan Selver Öztürk'ün de katılımının sağlandığı, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Nüfus Kanununun 33. maddesi uyarınca ölen kişinin nüfus kütüğünden düşürülmesi işlemi idari bir işlemdir. Mahkemece, sadece ölüm ve ölüm tarihinin tespitine karar verilmesi gerekirken, idareyi işlem yapmaya zorlayacak şekilde nüfus kütüğündeki sağ kaydının ölü olarak tashihine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 22/2/2006 oybirliğiyle karar verildi....

      Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır (6100 sayılı HMK m.114,1/d ). 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 50. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 8 ve 28. maddelerine göre, her gerçek kişi, yaşadığı sürece taraf ehliyetine sahiptir ve taraf ehliyeti, çocuğun sağ olarak bütünüyle doğduğu anda başlar, ölümle sona erer. Bu nedenle, ölmüş kişinin taraf ehliyeti yoktur. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ...’in yargılama devam ederken 05.05.2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde TMK 28/1. maddesi gereğince ölen kişinin taraf ehliyeti son bulacağından ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalara ise ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir....

        nın ölü olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu ancak tespit esnasında aynı ismi taşıyan dedesi ... adına tespit yapıldığını belirterek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinin kısmen iptali ile, 115 ada 26, 27, 28 parsel sayılı taşınmazların zilyedi olarak görünen ölü ...'nın isminin davacı olan ... oğlu ... olarak düzeltilerek 2/B tespit tutanaklarının geri kalan kısmının aynen tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, kullanım şerhi verilen ... çocukları ... ve ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde nüfusa ... ve ... kızı olarak kaydedilen anne ve babasının ... ve ... olduğu ileri sürülerek ... kütüğündeki sözü edilen yanlışlığın giderilerek ... (...) nin davacı ... ile eşi (ölü) ...'in evlatları olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava dilekçesinde, ... adlı kişinin davacı ... ile onun eşi ölü ...'...

            Davacılar murislerinin kendi nüfus kayıtlarındaki adının düzeltilmesini istediğine göre, çoğun içinde azı da vardır kuralı uyarınca düzeltme isteminin tespiti de kapsayacağı dikkate alınarak, her ne kadar ölü kişinin ismi değiştirilemez ise de; dosyada bulunan ve toplanacak kanıtlara göre koşulları oluştuğu takdirde davacıların kendi nüfus hanelerinde anneleri ve babaanneleri olarak görünen "..." ile "... ...'nin" aynı kişi olduğunun tespitine ve kayıtlar arasında bu şekilde bağ kurulmasına karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Olay tarihinde müştekiye ait evin kapı kilidinin kırılıp girilerek muhtelif eşyalarının çalındığı, aynı tarihlerde benzer şekilde gerçekleştirilen diğer hırsızlık eylemleri ile ilgili tüm bilgi ve kamera görüntülerinin izlenmesi sonucu kolluk tarafından düzenlenen 19.05.2014 tarihli olay teşhis- cd izleme ve değerlendirme tutanağına göre kamera görüntülerinde izlenen şahsın kayıtları bulunan sanık olduğunun tespit edildiği, sanığın aşamalarda alınan savunmalarında; atılı suçu kabul etmeyerek, kayıtlarda görünen kişinin kendisi olmadığını belirttiği, dosya içerisinde bulunan kamera kayıtlarının sanığın teşhise elverişli önden, profilden ve boydan çekilmiş fotoğrafları ile birlikte bu konuda uzman Polis Kriminal Laboratuvarı ya da Adli Tıp Kurumu'na...

                Ne var ki, Kanun’da ölü kişiye karşı dava açılması hâlinde nasıl davranılacağı gösterilmemiştir. Kural olarak ölü kişi adına ve ölü kişiye karşı dava açılması olanağı bulunmamaktadır. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması durumunda davanın mirasçılara yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Esasen dava açarken davacıdan davalının bu ehliyet durumunu araştırması beklenir. Ne var ki davacının, davalının ölü olduğunu bilmemesi kimi zaman hataya dayalı olabilir. Nitekim HMK’nın 124’üncü maddesinde; “ Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir....

                Somut olaya gelince; öncesi 4 sayılı parsel olan dava konusu 624 ada 14 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ... kaydı ve ...lama tutanağının incelenmesinde, parselin ölü....: ...mirasçıları adına 3.10.1968 tarihinde tespit ve tescil edildiği, daha sonra imar çalışmaları sonrasında 26.3.2009 tarihinde aynı malik adına sicil oluştuğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaza ilişkin ...lama tutanağının edinme sütununda ise, Mahmut kızı ölü....'nin malı olduğu, ancak kimleri mirasçı bıraktığı bilinemediğinden maliki adına tespit edildiği açıklanmıştır. Daha sonra davalı vekili anılan taşınmaz hakkında 30.3.2010 tarihinde ... Sulh Hukuk Mahkemesinde hasımsız olarak açtığı davanın kabulü ile 624 ada 14 parsel sayılı taşınmaza ait ... senedinde ölü olarak görünen....'nin ölü olduğu ancak mirasçıları olmadığından ....Hazinesinin(Devletin) son mirasçı olduğunun tespitine verasetin bu şekilde sübutuna karar verilmiştir. Karar, temyiz edilmeksizin 5.11.2010 tarihinde kesinleşmiştir....

                  Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, davacının anneannesi Fatma Adalet Kaçar'ın kayden görünen anne ve babasının gerçek anne, baba olmadığı, gerçek anne ve babasının İlya ve Sol olduğunun tespiti ile davacının Fatma Adalet Kaçar'ın soyundan geldiğinin tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282/1 madde ve fıkrasına göre; "Çocuk ile ana arasında soybağı, doğumla kurulur." Çocuk ile annesi arasındaki soybağının tesisi için, hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir....

                  UYAP Entegrasyonu