Somut olayda, her ne kadar, bölge adliye mahkemesince, davacı- karşı davalı erkeğin kendi boşanma davasının reddi ve kadının boşanma davasının kabulü yönünden katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı belirtilerek bu yönden istinaf talebinin reddine karar verilmiş ise de; hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf edildiğine göre, davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadının istinaf sebepleri ile bağlı olmaksızın katılma yoluyla her iki davayı bütün yönleriyle istinaf etme hakkı bulunduğu gözetilerek , her iki boşanma davası yönünden katılma yoluyla istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerekirken yazılı şekilde erkeğin katılma yoluyla istinaf dilekçesinin bu hükümler yönünden inceleme dışı bırakılarak usûlden reddi doğru olmamış, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili ile davacı vekili tarafından katılma yolu ile temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilerek davalı tarafın taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince ve davacı vekilinin katılma yolu ile temyizi ile temyiz edilmiştir. Katılma yolu ile temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır (ona tabidir)....
Her ne kadar, bölge adliye mahkemesince davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle bu yönden erkeğin katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı belirtilerek davacı-karşı davalı erkeğin katılma yoluyla istinaf dilekçesinin yoksulluk nafakası yönünden usûlden reddine karar verilmiş ise de; bölge adliye mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere katılma yoluyla istinaf talebi asıl istinaf talebine sıkı sıkıya bağlı olup somut olayda karşılıklı boşanma davaları bulunduğu göz önüne alındığında hükmün davalı-karşı davacı kadın tarafından sadece "Kusur belirlemesine" yönelik istinafı halinde dahi erkeğin yoksulluk nafakası yönünden katılma yoluyla istinaf talebinin esastan incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde erkeğin katılma yoluyla istinaf dilekçesinin yoksulluk nafakası yönünden inceleme dışı bırakılarak usûlden reddi doğru olmamış, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....
Davalı su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payı ödemeden bu hizmetleri vermeyeceği gibi, Belediye İmar Müdürlüğüde Su ve Kanalizasyon hizmetlerinden faydalanmayan binaya iskan izni veremez. İskan izni alınmış binadan daire satın alan 3. kişiler yönünden binanın su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payının ödendiğine dair karine vardır. Harcamalara katılma payı bir defa ödenir. Bir binaya iskan izni verildikten sonra her malik değişmesi durumunda, yeni malikten su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payının ödenmediği gerekçesi ile talepte bulunmak MK'nın 2. maddesinde belirlenen iyiniyet kuralına aykırıdır....
a yönelik davanın düşmesine ilişkin hükme dair katılma talebi reddedilen ... vekilinin temyizi ile ilgili olarak görüş içeren ek tebliğnamenin düzenlendiği belirlenerek yapılan incelemede: Katılma talebi reddedilen vekilince sunulan 14.05.2014 ve 14.10.2014 tarihli dilekçe içeriklerine göre, katılma talebi reddedilenin katılma isteminin sanık ... hakkındaki davalara yönelik olması ve temyiz dilekçesinin içeriğinde de adı geçen sanığın eyleminden dolayı suçtan zarar görüldüğünün ifade edilmesi karşısında, diğer sanık ... hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı verilen düşme hükümlerinin temyiz edilmediği belirlenip, sanık ... ile sınırlı olarak yapılan incelemede: A) Düşme hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 12.03.2014 tarihli iddianamede; sanık ...'in, mağdur ...'...
yapılan yargılaması sonucunda sanığın eyleminin taksirle öldürme suçu kapsamında kaldığı kabul edilerek taksirle öldürme ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de; iddianame içeriğinden sanığın eyleminin kasten öldürme suçu olarak nitelendirildiği; ayrıca 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 20/2. maddesi gereğince Aile Bakanlığının gerekli görmesi halinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan her türlü davaya katılabileceği; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2016/1-1102-2017/248 sayılı ve 25.04.2017 tarihli kararında; Sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilmemek suretiyle kendisine ilk derece mahkemesinde davaya katılma imkânı tanınmayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, hükümden sonra vekili vasıtasıyla verdiği temyiz dilekçesinde katılma talebinde bulunmuş ise de, CMK'nın 238. maddesinde öngörülen katılma usulüne ilişkin...
O halde; mahkemece yapılacak iş; edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu dönemde davalı eş adına tescil edilen dava konusu taşınmazın belirlenecek tasfiye tarihi itibariyle değeri üzerinden yukarıda yazılı şekilde davacının katılma alacağının tespiti ile elde edilecek sonucuna göre bir karar verilmesidir. Dava konusu taşınmazın 4721 sayılı TMK'nun yürürlük tarihinden sonra edinildiği, davanın katılma alacağı isteği olduğu ve aksini ispat yükünün davalı tarafta bulunduğu gözden kaçırılarak, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Mahkemece, birleşen davadaki tapu iptal ve tescil talebinin reddine, asıl ve birleşen davadaki katılma alacağına ilişkin talebin kısmen kabulü ile 137.500,00 TL katılma alacağının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, katılma alacağı; birleşen dava, TMK’nin 226/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil ile katılma alacağı talebine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 sayılı TMK mad. 235/1)....
katılma alacağının hesaplanması gerektiğine işaret edilerek hüküm bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, Mahkemece, davacının muvazaa nedeni ile dava konusu taşınmazın tapusunun iptaline yönelik davasının reddine, davacının katılma alacağına yönelik talebinin kabulü ile 393 ada 9 parselde kayıtlı taşınmazdan ve ... plakalı araçtan taleple bağlılık ilkesi gereğince 10.000,00TL katılma alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ... plakalı araç yönünden katılma alacağına yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilince temyiz edilmiştir. 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Nitelikli dolandırıcılık ve belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen beraat hükümleri müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü; Suçtan zarar gören kurum vekilinin tensip ile duruşmaya çağrılmasına karşın gelmediği ve 30/04/2014 tarihli mazeret dilekçesi gönderdiği, dilekçede şikayetlerinin devam ettiğini beyan etmesine karşın katılma ile ilgili bir talepte bulunmadığı, ‘’şikayetimiz devam etmektedir’’ şeklindeki beyanın katılma talebini yansıtmadığı, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu’nun katılan olmadığı, duruşmaya gelmeyen ve katılma talebinde bulunmayan müşteki vekilinin hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılma ve hükmü temyiz etme yetkisi bulunmayan müşteki vekilinin temyiz talebinin CMUK 317. maddesi gereği REDDİNE, 12/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....