Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden; davacı-karşı davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-karşı davalı kadın, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz dilekçesine cevapla katılma suretiyle hükmü temyiz etmiştir (HUMK m. 423/2). Katılma yolu ile temyiz, hükmü süresinde temyiz etmemiş olan tarafa, karşı tarafın temyiz dilekçesine cevapla temyiz itirazlarının sunulabilmesi için düzenlenmiş bir haktır. Ancak, katılma yolu ile temyiz isteği karşı tarafın asıl temyiz isteklerine sıkı sıkıya bağlıdır....

    Davalı-karşı davacı erkek, ziynet alacağına yönelik hükmü temyiz etmediğine göre, ziynetler yönünden erkek yararına hükmolunan vekalet ücreti bakımından davacı-karşı davalı kadının katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu sebeple, davacı-karşı davalı kadının ziynetler yönünden erkek yararına hükmolunan vekalet ücretine yönelik katılma yolu ile temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı kadının katılma yoluyla kusur belirlemesi, tazminat ve tedbir nafakası miktarlarına ve davalı-karşı davacı erkeğin her iki boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      Bu itibarla, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle reddi gerekmiştir. b-Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz istemi yönünden; Davacı vekili kararı tebliğden sonraki on beş gün içinde temyiz etmeyip, karşı tarafın temyiz dilekçesine verdiği cevapla birlikte (katılma yoluyla) temyiz etmiştir. Ancak; katılma yoluyla temyiz hakkı, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlı bir hak olup, diğer tarafın asıl temyiz dilekçesinin normal temyiz süresi içerisinde ve kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı verilmiş olması koşulu ile sınırlandırılmıştır. Karşı tarafın temyiz itirazı yukarıda belirtildiği üzere reddedilmiştir. Bu nedenle davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin de reddine karar vermek gerekmiştir....

        Somut olayda, her ne kadar, bölge adliye mahkemesince, davacı- karşı davalı erkeğin kendi boşanma davasının reddi ve kadının boşanma davasının kabulü yönünden katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı belirtilerek bu yönden istinaf talebinin reddine karar verilmiş ise de; hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf edildiğine göre, davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadının istinaf sebepleri ile bağlı olmaksızın katılma yoluyla her iki davayı bütün yönleriyle istinaf etme hakkı bulunduğu gözetilerek , her iki boşanma davası yönünden katılma yoluyla istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerekirken yazılı şekilde erkeğin katılma yoluyla istinaf dilekçesinin bu hükümler yönünden inceleme dışı bırakılarak usûlden reddi doğru olmamış, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....

          Toplanan deliller ve dosya kapsamından davanın TMK'nun 202 ve devam maddeleri uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Davacı vekili hükmü faiz başlangıç tarihine ilişkin olarak temyiz etmiştir. Dava katılma alacağına ilişkin olduğuna, TMK'nun 239/son maddesinde; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütüleceği açıklandığına ve mahkemece karar tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verildiğine göre mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA, HUMK'nun 388/4....

            Her ne kadar, bölge adliye mahkemesince davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle bu yönden erkeğin katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı belirtilerek davacı-karşı davalı erkeğin katılma yoluyla istinaf dilekçesinin yoksulluk nafakası yönünden usûlden reddine karar verilmiş ise de; bölge adliye mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere katılma yoluyla istinaf talebi asıl istinaf talebine sıkı sıkıya bağlı olup somut olayda karşılıklı boşanma davaları bulunduğu göz önüne alındığında hükmün davalı-karşı davacı kadın tarafından sadece "Kusur belirlemesine" yönelik istinafı halinde dahi erkeğin yoksulluk nafakası yönünden katılma yoluyla istinaf talebinin esastan incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde erkeğin katılma yoluyla istinaf dilekçesinin yoksulluk nafakası yönünden inceleme dışı bırakılarak usûlden reddi doğru olmamış, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....

              Davalı su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payı ödemeden bu hizmetleri vermeyeceği gibi, Belediye İmar Müdürlüğüde Su ve Kanalizasyon hizmetlerinden faydalanmayan binaya iskan izni veremez. İskan izni alınmış binadan daire satın alan 3. kişiler yönünden binanın su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payının ödendiğine dair karine vardır. Harcamalara katılma payı bir defa ödenir. Bir binaya iskan izni verildikten sonra her malik değişmesi durumunda, yeni malikten su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payının ödenmediği gerekçesi ile talepte bulunmak MK'nın 2. maddesinde belirlenen iyiniyet kuralına aykırıdır....

                yapılan yargılaması sonucunda sanığın eyleminin taksirle öldürme suçu kapsamında kaldığı kabul edilerek taksirle öldürme ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de; iddianame içeriğinden sanığın eyleminin kasten öldürme suçu olarak nitelendirildiği; ayrıca 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 20/2. maddesi gereğince Aile Bakanlığının gerekli görmesi halinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan her türlü davaya katılabileceği; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2016/1-1102-2017/248 sayılı ve 25.04.2017 tarihli kararında; Sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilmemek suretiyle kendisine ilk derece mahkemesinde davaya katılma imkânı tanınmayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, hükümden sonra vekili vasıtasıyla verdiği temyiz dilekçesinde katılma talebinde bulunmuş ise de, CMK'nın 238. maddesinde öngörülen katılma usulüne ilişkin...

                  a yönelik davanın düşmesine ilişkin hükme dair katılma talebi reddedilen ... vekilinin temyizi ile ilgili olarak görüş içeren ek tebliğnamenin düzenlendiği belirlenerek yapılan incelemede: Katılma talebi reddedilen vekilince sunulan 14.05.2014 ve 14.10.2014 tarihli dilekçe içeriklerine göre, katılma talebi reddedilenin katılma isteminin sanık ... hakkındaki davalara yönelik olması ve temyiz dilekçesinin içeriğinde de adı geçen sanığın eyleminden dolayı suçtan zarar görüldüğünün ifade edilmesi karşısında, diğer sanık ... hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı verilen düşme hükümlerinin temyiz edilmediği belirlenip, sanık ... ile sınırlı olarak yapılan incelemede: A) Düşme hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 12.03.2014 tarihli iddianamede; sanık ...'in, mağdur ...'...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili ile davacı vekili tarafından katılma yolu ile temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilerek davalı tarafın taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince ve davacı vekilinin katılma yolu ile temyizi ile temyiz edilmiştir. Katılma yolu ile temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır (ona tabidir)....

                      UYAP Entegrasyonu