UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalı tarafın maliki olduğu 13 ve 14 nolu bağımsız bölümlerde, çatıda yapmış olduğu inşaatın binanın mimari projesine göre ortak alanlara elatılmak suretiyle yapılıp yapılmadığı uyuşmazlık konusudur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEP : Dava, Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan ortak alana elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Dosyada mevcut tapu kayıtlarının incelenmesinde, yöneticim temsilcileri, Yavuz Selim Celasun'un B2 Blok 25. Kat 101 nolu bağımsız bölümün maliki olduğu, Fikret Kahyaoğlu'nun B1 Blok 21. Kat 88 nolu bağımsız bölümün 1/2 payına sahip olduğu, davalı T3 ise dava konusu yapılan D1 Blok B/13 ve 14 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğu, ana taşınmazın tek parsel olduğu ve üzerinde 18 adet apartman bloğunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Yönetim Planının incelenmesinde, ilk yönetim planın 21.07.2010 tarihli olduğu, 25.05.2016 tarihinde değiştirildiği görülmüştür....
anlaştıkları, aynı tarafların 1973 yılında tapu müdürlüğünde yaptıkları resmi akitte 9 numaralı bağımsız bölüme evvelce tefrik ve -2- 2017/899-6866 tahsis edilen 60/610 arsa payından 30/610 arsa payını 9 bağımsız bölüme ve 30/610 arsa payını da yeni ilave edilmiş bulunan 10 bağımsız bölüme tevzi ettiklerini ve bu suretle 634 sayılı kanun gereğince kat mülkiyetine çevirdikleri hususunda anlaştıkları, aynı tarafların 1973 yılında tapu müdürlüğünde yapmış oldukları resmi akit nedeniyle 1970 yılında noterde yaptıkları sözleşmenin hükmünün kalmadığı, dava konusu ana taşınmazda kat mülkiyeti, bağımsız bölüm maliklerinin ilave edilen 10 numaralı bağımsız bölüme kendi bağımsız bölümlerine tahsis edilen arsa paylarına halel gelmemek kaydıyla muvafakat ettikleri ve bu şartla 10 numaralı bağımsız bölümde hak iddia etmedikleri, dava konusu taşınmazın kat irtifakının kurulduğu tarihte arsa paylarının orantısız olduğu iddiasının bulunmadığı, orantısızlık iddiasının ilave edilen bağımsız bölümle ilgili...
Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 6. maddesi gereğince bağımsız bölüm eklentisi niteliğindeki depolar bağımsız bölümün bütünleyici parçası niteliğinde olup o bağımsız bölümün malikinden ayrı olarak kullanılamaz. Bu husus nazara alınarak 13 nolu bağımsız bölümün eklentisi niteliğinde olan deponun dernek olarak kullanılmasına son verilmesi suretiyle eski hale iadesi gerekirken bu talebin reddine karar verilmesi, 2-Davacı ortak alana masa ve sandalye koymak suretiyle davalıların müdahele ettiğini belirterek eski hale iadesini istemiş, mahkemece bu talep hakında keşif gününde dava konusu yerde masa sandalye olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Keşif günü masa ve sandalye olmaması bu şekilde kullanım olmadığı anlamına gelmez. Tarafların gösterdikleri deliller toplanarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. ......
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise taşınmazın halen arsa vasfı ile kayıtlı olduğu, kat irtifakı dahi kurulmadığı, müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, uyuşmazlığın çözümünde genel hükümlerin uygulanacağı, Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 17/son maddesinde “Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi ana gayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır.” Ek-1. maddesinde ise “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” hükümlerine yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta dava, aidat ve ortak gider alacağına yönelik olup, dava konusu taşınmazda kat irtifakının kurulmadığı anlaşılmaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise taşınmazın halen arsa vasfı ile kayıtlı olduğu, kat irtifakı dahi kurulmadığı uyuşmazlığın çözümünde genel hükümlerin uygulanacağı, Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 17/son maddesinde “Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi ana gayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır.” Ek-1. maddesinde ise “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” hükümlerine yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta dava, aidat ve ortak gider alacağına yönelik olup, dava konusu taşınmazda kat irtifakının kurulmadığı anlaşılmaktadır....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/01/2017 NUMARASI : 2015/288 E 2017/34 K DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Ortak KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı ve davalıların, Giresun Merkez Çınarlar Mh Çınar Sk'ta kain 1403 ada 85 parsel üzerindeki binada kat maliki olduklarını, binanın çatısının su alması ve yan taraflarının sıvasız ve boyasız olması sebebi ile davacıya ait bağımsız bölümün kullanılamaz hale geldiğini, ayrıca bina içindeki merdiven korkuluklarının onarılması ve açıkta bulunan elektrik kablolarının kapatılması gerektiğini belirterek, davacıya ait bağımsız bölümde oluşan zararın çatı ve bacadan kaynaklı kısmının, davacıya ait bağımsız bölüme vaki su sızıntısının giderilmesi için gereken oranım masraflarının ve bunların gerektirdiği giderlerin ileride gerçekleşecek masraflardan mahsup edilmek üzere avans niteliğinde, ayrıca merdiven korkuluklarının onarılması ve açıkta bulunan elektrik kablolarının topraklanarak...
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, anataşınmazın projesinde yer almamış olsa bile bir kat malikinin klima cihazını kendi bağımsız bölümünün pencere ve balkonuna konulmasına komşularını rahatsız etmemek koşuluyla izin verilmektedir. Buna göre dava konusu edilen klima dış ünitesinin de davalının kendi bağımsız bölümünün sınırları içerisinde kalan bir bölüme konulması gerekirken tüm kat maliklerinin ortak yeri niteliğinde olan anayapının giriş kapısının yanına monte edilmiş olması Yargıtay'ın yukarıda sözü edilen yerleşik uygulamasına ve Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı eylem oluşturduğu gözetilerek sözü edilen cihazın bulunduğu yerden kaldırılmasına hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Kat malikleri kurulunca verilen karara razı olmayan kat maliklerinden veya onun bağımsız bölümünden sürekli olarak yararlanan birinin borç ve yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı zarar gören kat malikleri ortaya çıkan bu anlaşmazlık nedeniyle zararın türüne ve değerine bakılmaksızın Sulh mahkemesine başvuracaktır. Sulh Mahkemesinin görevini belirleyen husus tarafların sıfatıdır. Ek-1.maddede ise görev hükümleri uygulanacak yasaya göre belirlenmiştir. Uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Yasası uygulanacaksa görevli mahkeme Sulh Mahkemesi olacaktır. Daha açık bir deyişle uyuşmazlığa Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerinin uygulanabilmesi ve Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olabilmesi için uyuşmazlığın veya uyuşmazlığı doğuran olayın kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulu aynı ana gayrimenkuldeki bağımsız bölüm malikleri veya bağımsız bölümden yararlananlar arasında olması gerekir....
DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (İlave Bağımsız Bölümün Tescili İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, davacının Tokat İli Merkez İlçesi Yeniyurt Mahallesi Zekia Gümüşdiş Bulvarında bulunan A-B-C-D-E-F bloklarında 94 adet bağımsız bölüm olan taşınmazlarda kooperatif olarak malik olduklarını, bağımsız bölümler için kat irtifakına gittiğini ancak davalıların imza aşamasında imzadan imtina ederek kendilerine düşen görevden kaçındıklarını, davalılara ihtarnamelerin ihtar edildiğini, davalıların cevap vermediğini ve imzada atmadıklarını, 94 adet bağımsız bölüm olan gayrimenkullerde şartları oluştuğunda kat irtifakının tesisine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı, kat mülkiyeti kurulması halinde çekişmeli bağımsız bölümün, aksi takdirde çekişmeli bağımsız bölüme isabet edecek arsa payının tescilini talep ettiği halde davalıya ait payın tümünün iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan; 3194 sayılı İmar Yasasının 18. maddesinin son fıkrasında, “veraset yolu ile intikal eden, bu kanun hükümlerine göre şuyulandırılan Kat Mülkiyeti Kanunu uygulaması, tarım ve hayvancılık turizm sanayi ve depolama amacı ile yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yolu ile satılanlar hariç imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacı ile arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz.” hükmü mevcuttur. Bu hüküm imar planı bulunmayan yerlerde çarpık yapılaşmayı önlemeye yöneliktir....