Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; iptali istenen kat malikleri kurul toplantısının, eski yasa ve yönetim planı uyarınca yapıldığı, sitenin dava tarihinde 5711 sayılı Kanuna uygun biçimde toplu yapı sistemine geçmediği, bu nedenle mevcut yasal düzenlemeye aykırı olduğu, yine mevcut yönetim planı uyarınca yapılan blok yönetici ve denetçi seçimi ile ilgili toplantının da, yönetim planında belirlenen şekilde yapılmadığı, gündem-toplantıya çağrı usul ve esaslarına riayet edilmediği (kat maliklerinin ilgili toplantıdan imza/taahhütlü mektupla haberdar edilmediği, blok karar defterlerinin usulünce tutulup dosyaya sunulmadığı) bu yönüyle de gerçekleştirilen 2012 ve 2013 yılı blok yönetici ve denetçi seçimlerinin mevcut yönetim planına dahi aykırılık oluşturduğu, davaya konu ..., , 5529 ada ... parselde D-106 blok ile ilgili olarak; 08/01/2012 tarihli blok kat malikleri kurul toplantısı, 04/02/2012 tarihli toplu yapı yönetim ve denetim seçimi, 05/01/2013 ve 06/01/2013 tarihli blok kat malikleri kurul toplantılarının...

    Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; T1 10 konut bölgesi ve 1 ticaret bölgesi olmak üzere toplam 11 Bölge Yönetimi ve 4932 kat maliki bulunmaktadır. T1 Yönetim Planı mevcut 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu yasalaştıktan sonra Başbakanlık Toplu Konut İdaresi tarafından hazırlanmış ve İzmit 2.Tapu Müdürlüğünce onaylandığını, Toplu Yapı Yönetim Planı yönetimsel ve işlevsel anlamda da mevcut yasal düzenlemelere uygun olduğunu, Davalı Bölge Yönetimi'nin katılım payını ödememek için ileri sürdüğü tüm sebepler yönetim planına ilişkin olup yönetim planının ne şekilde değiştirilebileceği yasal mevzuatta açıkça belirtildiğini, Toplu Yapı Yönetim Kurulunun bütçe ile ilgili almış olduğu kararlar bölge yönetimleri için bağlayıcı niteliktedir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında ortak gider alacağına ilişkin itirazın iptali davasıdır. Husumet ve görev kamu düzeninden olup, mahkemece bu konularda itiraz bulunmasa dahi resen araştırılması gerekir. Bu kapsamda dosyaya tapu senedi fotokopisi alınmış ise de mahkemece davalı kat malikinin maliki olduğu bağımsız bölümün tapu kaydı ve yönetim planı getirtilmeli ve öncelikle taşınmazda kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulup kurulmadığı, buna göre Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanıp uygulanamayacağı değerlendirilmelidir. Ayrıca getirtilen tapu kayıtlarına göre davalının kat maliki yada kiracı vb.şekilde bağımsız bölümden sürekli faydalanan kişi olup olmadığı, buna göre davaya pasif husumetinin bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Dava dilekçesinde davacı Yıldız apartmanı yönetimi olarak gösterilmiştir. Ancak site yönetiminin tüzel kişiliği bulunmadığı açıktır....

    Mahkemece davacının dava dilekçesindeki tüm talepleri yönünden işin esası hakkında tüm deliller toplanıp, yönetim planı ve Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri göz önünde bulundurularak iptali istenen kat malikleri kurulu toplantıların olağan toplantı mı yoksa olağanüstü toplantı mı olduğu, davanın süresinde açılıp açılmadığı, davacının iptali istenen toplantılara katılıp katılmadığı, uyuşmazlık konusu kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlara ilişkin olup olmadığı, iptali istenen 15/05/2015 tarihli kararın içinde bulunduğu karar defterleri ile bu kararların alındığı tarihteki bu toplantılara çağrı için kat maliki adına çıkarılan çağrı belgelerinin, hazirun listelerinin ve gündemin, kat malikleri kurulu toplantılarında vekil ile temsil edilen kat maliklerinin varsa vekaletnameleri ile ilgili kararların ilgili yönetimden getirtilerek dosyaya konulması ve hakim müdahalesi istemine konu diğer taleplerle ilgili de taraflara ait tüm deliller usulüne...

      Buna rağmen anahtarın davalı tarafından ancak 06.04.2017 tarihinde teslim edildiği anlaşılmaktadır. O halde, davalının anahtar teslim tarihi olan 06.04.2017 tarihine kadar aidat borçlarından sorumlu tutulması gerekir. Öte yandan yönetim planının 38/c.maddesinde "Toplu yapı ortak gider ve/veya avans payının tamamını zamanında ödemeyen kat maliki aylık %5 hesabıyla gecikme tazminatı ödemek zorundadır." düzenlemesi bulunduğu görülmektedir. Üstte açıklandığı üzere somut olayda; Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından KMK'nun 20.maddesinde yer alan "Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür." düzenlemesinin davalı hakkında uygulanması mümkün değildir. Yönetim planı taraflar arasında sözleşme hükmünde olduğuna göre genel kurulda kararlaştırılan %5 faizin TBK'nun genel hükümleri kapsamında geçerli olup olmadığı değerlendirilmelidir....

      Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmiyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur'' düzenlemesi, 27. maddesinde, ''Anagayrimenkul, kat malikleri kurulunca yönetilir ve yönetim tarzı, kanunların emredici hükümleri saklı kalmak şartiyle, bu kurul tarafından kararlaştırılır'' düzenlemesi, 28. maddesinde ''Yönetim planı yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ait diğer hususları düzenler.Yönetim planı, bütün kat maliklerini bağlıyan bir sözleşme hükmündedir'' düzenlemesi, 32. maddesinde, ''Anagayrimenkul kat malikleri kurulu tarafından, sözleşme, yönetim planı ve kanun hükümleri uyarınca verilecek kararlara göre yönetilir....

      Yine, anılan Kanunun 38. maddesinin ikinci fıkrasına göre kat malikleri kurulu kararlarının iptaline ilişkin davalar, kat maliklerini temsilen yöneticiye husumet yöneltilmesi suretiyle açılabilir. Kanunun bu hükmündeki "yönetici" sözcüğünden amaç edilenin sitenin yasal yöneticisi ve aynı Kanunun 34. maddesinin birinci fıkrasında gösterilen yönetim kurulu olduğuna dair hiçbir kuşku ve duraksama mevcut değildir.(Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/3386 Esas 2018/4727 Karar sayılı ilamı) Dava 10/03/2019 tarihli kat malikleri kurul kararının iptali istemine ilişkin olup dava kat maliki tarafından Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33. Maddesinde öngörülen bir aylık süre içinde (11/03/2019 tarihinde) açıldığından, davacının karar iptali istemede hukuki yararının bulunduğu, kurul kararlarının toplantıdan bir gün sonra iptaline karar verilmesinin hukuki yararı ortadan kaldırmayacağı anlaşılmaktadır....

      Yine, anılan Kanunun 38. maddesinin ikinci fıkrasına göre kat malikleri kurulu kararlarının iptaline ilişkin davalar, kat maliklerini temsilen yöneticiye husumet yöneltilmesi suretiyle açılabilir. Kanunun bu hükmündeki "yönetici" sözcüğünden amaç edilenin sitenin yasal yöneticisi ve aynı Kanunun 34. maddesinin birinci fıkrasında gösterilen yönetim kurulu olduğuna dair hiçbir kuşku ve duraksama mevcut değildir.(Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/3386 Esas 2018/4727 Karar sayılı ilamı) Dava 10/03/2019 tarihli kat malikleri kurul kararının iptali istemine ilişkin olup dava kat maliki tarafından Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33. Maddesinde öngörülen bir aylık süre içinde (11/03/2019 tarihinde) açıldığından, davacının karar iptali istemede hukuki yararının bulunduğu, kurul kararlarının toplantıdan bir gün sonra iptaline karar verilmesinin hukuki yararı ortadan kaldırmayacağı anlaşılmaktadır....

      Anataşınmaza ilişkin yönetim planının 29. maddesinin (p) bendinde "kat maliki eğer bekarsa kendi dairesinde oturabilir. Onun haricinde hiç kimse dairesini bekarlara veremez" hükmü yer almaktadır. Yönetim planına konulmuş bulunan bu hüküm kişinin bağımsız bölümünü kullanma hakkını sınırlar ve dolayısıyla mülkiyet hakkının özünü zedeler nitelikte ise de bu maddenin iptal edilmediği ve halen yürürlükte bulunduğu anlaşılmaktadır. Yönetim planı tüm kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmünde olup, yöntemince iptal edilmiş olmadıkça tüm kat malikleri ile onların külli ve cüzi halefleri ve yönetici ile denetçiler bu yönetim planı hükümlerine uymakla yükümlüdürler. Somut olayda davalı ...'in 6 nolu bağımsız bölümünü yönetim planının 29. maddesinin (p) bendine aykırı olarak bekar kişiye (davalı ...'a) kiraya verdiği ve onun tarafından kullanıldığı anlaşılmakla, mahkemece bu yönden davanın kabulü ile davalı ...'...

        Birleşen dava davacılar vekili, davalıların dava konusu binada hukuka ve fiili duruma aykırı şekilde yönetim planı hazırlayarak mimari proje çizdirdiklerini, kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulmasını sağladıklarını, yapılan bu işlemlerde müvekkillerinin maliki oldukları alanların bir kısmının ortak alan olarak belirlendiğini, daire ve işyerlerinin m²'sinin eksik ve hatalı belirlendiğini, gerçeğe aykırı alınan kararın iptali için ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesine 2010/2699 Esas sayısı ile açtıkları dava üzerine kararın iptal edildiğini bildirerek dava konusu binaya ait 08/08/2010 tarihli yönetim planının iptaline, dava konusu binaya ait 20/08/2010 tasdik tarihli mimari projenin, kat irtifakı ve kat mülkiyetinin iptali ve binanın müşterek mülkiyete çevrilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, dava konusu ......

          UYAP Entegrasyonu