Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BK'nın 90, 94, 101 ve 370. maddeleri uyarınca davalı yüklenicinin alacaklının temerrüdü hükümlerine göre ihtarda bulunmadığı, tehdit altında işi bırakmak zorunda kaldığını da ispat edemediği, davalının ilk yüklenici ile yapılan sözleşmeye uymayı taahhüt ettiği, davacıların sözleşmenin feshi ve yapılan işler bedelinin cezai şart yerine sayılması talebinin haklı olduğu ve inşaat ruhsatının iptali talebi idari işlem ile ilgili olduğu gerekçesiyle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, davalı tarafından yapılan imalatın davacılar lehine cezai şart yerine sayılmasına ve inşaat ruhsatının iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...)...

    Mahallesi 27462 ada 2 parsel ve 27465 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde kat karşılığı inşaat yapılması işinin kendileri tarafından üstlenildiğini, inşaatın devamı sırasında Ankara Büyükşehir Belediyesinin borcundan ötürü taşınmazlar üzerine konulan hacizler nedeniyle kendilerine isabet eden bağımsız bölümlerin devrinin yapılamadığını,hak edişlerin alınamaması sebebiyle inşaat ve satış işlemlerinin de ilerleyemediğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, Ankara ......

      Davalı ve vekili aşamalardaki beyanlarında özetle; binada eksik imalat ve işin söz konusu olmadığını, karşı tarafın kendi rızasıyla bu ürünlerin montajını istediğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde teslimi lazım gelen inşaat dükkan ve bodrum olarak belirtildiğini, bodrum binanın ortak alanı olduğunu, her kat malikinin hakkı olduğunu, binanın %100 bitirildiğine ilişkin yapı denetim raporunun olduğunu, ancak davacı taraf imza atmadığı için iskanın alınmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür....

      Kural olarak eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde, temerrüdün gerçekleşmesi halinde alacaklı Borçlar Yasasının 106.maddesi uyarınca seçimlik hakkını akdin feshi doğrultusunda kullanması durumunda, sözleşmenin ifa ile sonuçlanmamış olması nedeniyle uğradığı zararları isteyebilir (BK.108.madde). Bunlar akdin ifa edileceğine güvenilerek yapılan masraf ve zararlardan ibarettir ve menfi (olumsuz) zarar olarak isimlendirilir. Oysa B.K'nın 158.maddesi uyarınca istenen ceza ifaya ekli olup, olumlu zarar kapsamındadır. Akdin feshi durumunda ifaya bağlı ceza (olumlu zarar) istenemeyeceğinden davacının cezai şart isteminin reddine karar verilmesi yerine kabulü usul ve yasaya aykırı olmuş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

        Borçlar Kanunu’nun 108. maddesi gereğince, sözleşmenin geriye etkili feshi halinde; taraflar, kendilerine düşen borcu ödemekten kaçınabilir ve aynı Kanunun 61 ve izleyen maddeleri gereğince ve haksız iktisap kuralları uyarınca da verdiklerini geri isteyebilir ve bu kapsamda yüklenici de yasa ve sözleşme hükümlerine uygun şekilde yapmış olduğu inşaatın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinin kesinleştiği tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenecek bedelini arsa sahibi ya da sahiplerinden talep edebilir....

          un adlarına sahibi oldukları hisseli taşınmazın satışı için...Tor'a vekalet verdiklerini, bu vekalet gereğince taşınmazın 15/366 hissesini davalıdan satın aldığını ve karşılığında 3.000 TL verdiğini, davalı tarafından taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin temerrüt nedeniyle geriye dönük feshi ile tapu iptali ve tescil istemli dava açıldığını, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın yargıtay incelesi ile kesinleştiğini, bunun üzerine ödenen paranın iadesini talep ettiğini ancak davalının ödeme yapmadığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibini davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, toprak sahibi olduğunu, satışın müteahhit tarafından yapıldığını bu nedenle müteahhite karşı dava açılması gerektiğini savunarak husumettin ve esastan davanın reddini dilemiştir....

            Dava ise; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olup uyuşmazlık konusunun; taraflar arasında akdedilen Ankara ...Noterliğinin 11.05.2011 tarihli ve ... yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yine taraflar arasında imzalanan 10.05.2011 tarihli protokol kapsamındaki alacağın tahsili istemlidir. Taraflar arasındaki 11.05.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre, davacı-birleşen davalı şirket yüklenici müteahhit, davalı-birleşen davacı şirket arsa sahibi (iş sahibi) konumundadır. Tüm dosya kapsamından; yanlar arasında resmi biçimde düzenlenen "düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi " ve adi yazılı olarak gerçekleştirilen ek protokol imzalandığı, asıl ve Birleşen Ankara 12.ATM'nde açılan davalarda davacı ......

              - K A R A R - Asıl davada davacı kooperatif vekili, taraflar arasında 24.11.1995 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkili yüklenici kooperatifin davalı arsa sahibine ait 28 daire ile 4 dükkandan 22 daire ile 2 dükkanı arsa sahibine teslim ettiğini, kooperatif üyelerinin çoğunun kooperatiften ayrıldıklarını ve yeni üye kaydedemedikleri için müvekkili kooperatifin acze düştüğünü, bu nedenle inşaatı tamamlama imkanlarının kalmadığını ileri sürerek, akdin ileriye etkili şekilde feshine, bu mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL imalat bedelinin faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, birleşen 2004/520 Esas sayılı davada ise; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi ile sözleşme çerçevesinde müvekkili kooperatif tarafından yapılmış şimdilik 575.000,00 TL imalat bedelinin reaskont faizi ile davalıdan tahsiline ve icra inkâr tazminatının takas ve mahsubuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Somut olayda davacı yanın talebinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi ve yüklenicinin imalat bedeli alacağı istemine ilişkin olduğu ve mahkemenin gerekçesinde inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshini kabul ettiği anlaşılmakta ise de, hüküm kısmının 1-a bendinde "....geçersizliğinin/feshinin tespitine," sözcüklerinin yazılarak; diğer yandan hüküm kısımının 1-b bendinde ise "... geçersizliği/feshi tespit olunmakla" sözcüklerinin yazılarak sözleşmenin geriye mi yoksa ileriye mi etkili olarak feshedildiği, yada geçersizliğinin tespitiyle mi yetinildiği hususunda hükmün infazında tereddüt oluşturulması doğru olmamış, mahkeme kararının bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiş ise de, dosya kapsamı ve gerekçe kısmı nazara alındığında sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği anlaşılmış olup, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK'nın 438/7. madde uyarınca kararın, aşağıda yazılı olduğu şekilde...

                  -TL., izolasyon için güneş enerjisi sistemlerinin söküm ve tekrar montajı bedelinin 2.000,00.-TL., bodrum katın duvarlarının ve tavanının 2. Kat boyası bedelinin 7.919,00.-TL, toplantı odasında yapılmayan imalat bedelinin 3.000,00.-TL., bodrum kat tuvalet eksik imalat bedelinin 700,00.-TL. ve eksik yapılan yangın merdiveninin imalat bedelinin 54.000,00.-TL. Olmak üzere toplam eksik imalat bedelinin 82.379,00.-TL. Olduğu ve her bir davacı yönünden ise 2.167,87.-TL. Olarak belirlendiği ve davacılar vekili tarafında değer kaybına ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile bu miktar üzerinden davanın ıslah edildiği tespit edilmiştir. 6502 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 2. Fıkrasına gör; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki tüketici işlemlerine, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına bakılmaksızın, bu işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmiş ise kural olarak o kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu