-TL,'sının davacı müvekkile ödenmesi kararı hukuka uygun olup işletilecek faiz yönünden kararın kaldırılması gerektiğini, zira dava dilekçesinde davalının tacir olduğu ve bu nedenle de ayıplı ve eksik işler bedeline ihtarname tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizinden faiz yürütülmesinin talep edildiğini, mahkemece tacir olan davalının borcuna yasal faiz işletilmesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava KKİS'den ve protokolden kaynaklı eksik metre kare verilmesi ve eksik ayıplı işler bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, davacı arsa malikinden alacağın temliki yoluyla sözleşmeden kaynaklı haklarını devralan kişi, davalı ise yüklenicidir. Davacı taraflar arasında KKİS ve protokol düzenlendiğini, protokol ile KKİS'de arsa sahibine bırakılması kararlaştırılan bordum kat 4 nolu 70m2 dükkanın yükleniciye verilmesi ve 220.000 TL ödenmesi karşılığında 2....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak istinaf edenin sıfatına göre yapılan inceleme neticesinde; Dava ve birleşen dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı eksik ve ayıplı iş bedeli talebine ilişkindir. Dosya kapsamına, kaldırma kararımız ile toplanan delillere göre; ilk derece mahkemesinin önceki kararında 14.000,00 TL ayıplı iş giderim bedeline hükmedildiği, bu kararın sadece davacı arsa sahibi tarafından istinaf edildiği, dolayısıyla davacı lehine kazanılmış hak oluştuğundan bu bedelden daha az ayıplı iş giderim bedeline hükmedilemeyeceği, davacı vekilinin daha fazla eksik ve ayıplı iş bulunduğu iddiasının ise ispatlanamadığı anlaşılmıştır....
Bu durum dikkate alındığında, mahkemece yapılması gereken iş; kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu inşaatta mevcut tüm bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının celp edilerek, sözleşmenin 4. maddesine göre devir aşamasının gelip gelmediği, davalı arsa sahibinin talep edebileceği eksik iş bedelini karşılayacak şekilde güvence oluşturacak bağımsız bölüm bulunup bulunmadığı, davalı arsa sahibinin açmış olduğu nama ifa davasındaki dükkan bedeli dikkate alınarak gerekirse güvence oluşturacak hiçbir bağımsız bölüm kalmaması halinde eksik işlerin bedelinin tümü hükümde belirtilmek sureti ile birlikte ifaya karar vermekten ibaret olmalıdır....
Buna göre mahkemece, eserin teslim edilip edilmediği tartışılarak, süresinde davaya karşı verilen cevap dilekçesi ve istinaf dilekçesinde ileri sürüldüğü üzere, bilirkişi kurulundan eksik ve ayıplı olduğu belirtilen işlerin hangilerinin eksik, hangilerinin ayıplı olduğu, ayıplı işlerin gizli veya açık ayıp olup olmadığı, ayıplı işlerde davalı arsa sahibinin teslim sırasında yükleniciye TBK'nın 474. maddesinde öngörülen şekilde süresinde ihbarda bulunup bulunmadığı, gizli ayıplarla ilgili olarak da ayıbın ortaya ne zaman çıktığı, çıkmasından sonra yüklenicinin TBK'nın 477. maddesine uygun olarak haberdar edilip edilmediği hususları üzerinde durularak, eksik işlerin bedelinin ihbara gerek kalmaksızın her zaman istenebileceği, süresinde ayıp ihbarında bulunulması halinde ayıplı işler bedelinin de talep edilebileceği gözetilerek, ayıplı işlerle ilgili süresinde ihbarda bulunulmadığının belirlenmesi halinde ise, işi bu ayıbı ile kabul edilmiş olduğundan, bu işlerin bedelinin istenemeyeceğinin...
İş, 2019/67 Karar sayılı tespit dosyasında alınan raporla eksik ve ayıplı işlerin tespit edildiğini belirterek, dava konusu yapılan taşınmazdaki eksik ve ayıplı iş bedelinin belirlenerek dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, davacılardan... de aralarında bulunduğu arsa sahipleriyle davalı yüklenici...arasındaki 18.05.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak eksik ve ayıplı iş bedeli ile ecrimisil bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacılardan... yükleniciden bağımsız bölüm satın alan kişi olduğu anlaşılmakta ise de, diğer kat malikleri davacılar ve asli müdahillerin bağımsız bölümlerini arsa sahiplerinden mi, yoksa yükleniciden mi satın aldıkları hususunda dosyada herhangi bir açıklık bulunmamaktadır. Yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacılar ve asli müdahiller yönünden uyuşmazlık satım sözleşmesine dayalı olup, tarafı olmadıkları arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunamayacaklarından, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 23. maddesi kapsamında Tüketici Mahkemeleri görevlidir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce, 6100 Sayılı HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik iş ve gecikme tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir....
DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden teknik şartnameye aykırı veya hiç yapılmamış eksik imalatların bedeli ile kira kaybı alacağı istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Mersin 9. Noterliği'nin 14046 yevmiye numaralı 13/05/2015 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin incelenmesinde arsa sahipleri Yasin Ongun ve Yaşar Öztürk ile yüklenici İsmail Baydar arasında imzalandığı, inşaat süresinin inşaat ruhsatından itibaren kullanma izni dahil 12 ay olduğu, 11....
Adresinde bulunan bina sakinlerini temsilen yönetim kurulu olarak binanın yapım aşamasında satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile belirtilen ve bina için yapılması öngörülen bir takım işlemlerin ayıplı ve eksik yapıldığını sonradan gördüklerini, müvekkili kat yönetiminin işbu davayı açmaları için bina sakinlerinin kendilerine yetki verdiklerini, dairelerin müteahhit firmadan satın alındığı için işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, daire sakinlerinin binanın 2015 yılında yapımını tamamlanıp 2016 yılında da mesken ruhsatı alarak kendilerinin de bu yıllarda daireleri müteahhit firmadan satın aldıklarını belirttiklerini, bu durumun tapu kayıtlarında sabit olduğunu, binanın yapılırken kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığını, müvekkiline eksik ve ayıplı yapılan malzemelerden doğan zararın iadesi gerektiğini, bu ayıbın iş sahibi tarafından rücu haricinde borçlar kanunu iş sahibine bir de tazminat hakkı tanımıştır, müteahhidin kusuru oranında tazminata hükmedilmesi gerektiğini...
Davalı yüklenici ... ile davalı arsa sahibi ... arasında 03.12.2010 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalanmış olup, uyuşmazlık; davalı yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan şahsi hakkını (daireyi) adi yazılı sözleşme ile davacıya temlik etmesine rağmen dairenin 3. kişiye satılmış olması nedeniyle, dairenin rayiç bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2008 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen İş Bölümü Kararı ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin temyiz inceleme görevi; "Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" olarak düzenlenmiştir. Davanın açıklanan bu niteliği ve Yargıtay İş Bölümü Kararına göre, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir....